Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul Hoca, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) isminin artık Zulümle Kalkınma Partisi, ZKP olarak değiştirilmesi gerektiğini söylemesinin ardından hedefe kondu
Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul Hoca, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) isminin artık Zulümle Kalkınma Partisi, ZKP olarak değiştirilmesi gerektiğini söylemesinin ardından hedefe kondu. Kuytul, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Kimse mağduriyet edebiyatı yapmasın.” sözleri üzerine OHAL’de kadın, bebek, ihtiyar demeden masum on binlerce insanın hapse atıldığına ve 120 bin kişinin KHK ile memuriyetten ihraç edildiğine dikkat çekmişti: “Bylock’tan 11 bin kişi ‘pardon, yanlışlıkla tutuklamışız’ diyerek tahliye edildi. Haksız yere aylarca bu kadar insanı hapse atmışsınız. Hani mağdur yoktu?”
ZKP ifadesini kullandığı tarihten bu yana Adana’da her gün savcılık ve karakola ifadeye çağrıldığını belirten Kuytul, açıktan da tehdit edilmiş. Kuytul bu duruma, “Onlar beni mahkemelerle uğraştırarak susturmak istiyorlar. Üst üste dosyalar mahkemeler gelmeye başladı. ‘Sen bize AKP değil, ZKP dedin.’ He dedim. He diyorum da. ZKP olmasaydınız bize bu kadar zulmetmezdiniz.” sözleriyle tepki gösterdi.
‘Susmayacağım’
Furkan Vakfı’nın YouTube kanalındaki programda konuşan Kuytul, “Ne yaparsanız yapın, hakkı söylemeye devam edeceğim. Haklı ve temiz olduğunuza inanıyorsanız benimle tartışın. Nerede istiyorsanız ben varım. Madem ben çok suçlar işlemişim. ‘Ülkede dinsiz komiteler var‘ demişim. Bu halkı bölmekmiş. Böyle eften püften şeyler. Beni susturamayacaklar. Ben bunları anlatacağım. Bana yaptıkları ithamları da yayınlayacağım. Vicdan sahipleri kendileri karar versin.” dedi.
Savcının kendisini açıklamalarıyla halkı kin ve nefrete tahrik ettiğini söylediğini aktaran Kuytul, şöyle konuştu: “İşin kolayını bulmuşlar. Herkesi susturmanın yolu o maddeler. Kanuna koymuşlar birkaç madde. İstediği adamı onunla itham ediyor. Onlar diyor ki ‘herkesi susturduk, sen niye susmuyorsun?’ Ben de diyorum ki herkes kendinden mesul. Susanlar Allah’a hesabını verecekler, susanlar bitecekler. Onlar beni mahkemelerle uğraştırarak beni susturmak istiyorlar. Üst üste dosyalar mahkemeler gelmeye başladı. İki sene evvel Mersin’deki konuşmamda güya suç varmış bugün soruyorlar. Madem suç vardı niye bugüne kadar beklediniz?”
‘Bu millet ceplerine dokununca, Allah’ın azabı gelince uyanacak’
Kuytul İslamî cemaatlerin bu kadar zulüm karşısında sustuğunu ifade ederken şunları söyledi: “Bu zulmü yapanlar hiç savrulup gitmeyeceklerini sanıyor. Ben onları tevbeye davet ediyorum. Etmezlerse Allah’ın tokatını beklesinler. Memlekette diktatör bir sistem kurmak istiyorlar. Maalesef herkes susuyor. Sustukça bu katı düzen yerleşiyor. Ceplerine dokununca bu millet uyanacak. Enflasyon artınca, maaşların alım güce azalınca bu millet uyanacak. Allah’ın azabı geldiği zaman bu millet ancak o zaman uyanacak. Zulüm ilelebed sürmez, Allah zalime hak ettiğini verir. Ancak korkum şu ki içimizdeki beyinsizler ve susanlar yüzünden Allah diktatörlüğe müsaade eder mi? Allah’tan niyazım o ki buna müsaade etmesin.”
“Yaptıklarını öğrendiğinizde tiksineceksiniz”
Kuytul, Türkiye’nin demokraside ve hukukta geriye gittiğini belirterek, “4 sene evvelki Türkiye mi, şimdiki Türkiye mi? Çok şey değişti değil mi? Hele 15 Temmuz bahanesi ile istedikleri gibi muamele ediyorlar. Bir çete bizimle uğraşıp duruyor. Allah eninde sonunda hepsini birbirine düşürecek. Yaptıklarını öğrendiğinizde tiksineceksiniz. Onun için susturmak istiyorlar. Lafta demokrasi gerçekte krallık.” diye konuştu.
“Cemaatleri bitirmeyi çalışıyorlar”
Sistemi ıslah etmek vaadi ile iktidara gelen AKP’nin 15 senenin sonunda sisteme boyun eğdiğine dikkat çeken Kuytul, “AKP sistemin partisi oldu. Hem cemaatler meselesinde hem Kürt sorununda sistemin dediğini diyor. Şimdi cemaatleri bitirmeye çalışıyorlar. Kemalist de oldular, cemaatlere de düşman oldular. O zaman varlıklarının ne manası kaldı. Perde arkasındaki gerçek devlet hükümete diz çöktürdü. Acaba ne ile? Doğu Perinçek daha geçen hafta ‘Elimizde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 38 yolsuzluk dosyası var’ dedi. Herkesi susturanlar, onu susturamıyor. Burada bir konferansa bile izin vermiyorlar. Adam bunları televizyonda anlatıyor yine susuyorlar. Darbeyi bir gün önce Yeni Şafak gazetesine, hükümete bildirdiğini de söylüyor Perinçek denen adam. Neyin karşılığında bu adam böyle konuşabiliyor. Bir tanesi de çıkıp niye yalan söylüyorsun diyemiyor bu adama. Bundan ne anlıyorsunuz? Soruşturmalarda sorulan soruları ve verdiğim cevapları yayımlayacağım. Kendileri bilir…” dedi.