Bizler kadınları sadece 8 Mart'larda değil, hep hatırlamaya devam edeceğiz. Ve bazılarının sinirlerini bozmaya devam edeceğiz. Kadınları aciz görenlere, Türk kadının gücünü göstermeye devam edeceğiz

Bugün Türkiye'de bir kadın sorunu yok, insanlık sorunu var! Kadın-erkek eşitliğinin fıtrata ters olduğunu iddia etmekten utanmıyorlar! 'Küçüğün rızası...' ile başlayan zehirli cümleleri kurmaktan bile zerre kadar utanmıyorlar. Yuh olsun!
Ahlak yoksunu güruhun sapkınca ahkam kesmelerine yol veriyorlar. Bu haksız taarruzdan koruyamıyorlar. O sapıkları memnun etmek için İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmekten de hiç utanmıyorlar.

Sayın Erdoğan biz bunların hiçbirini unutmadık ve emin ol asla unutmayacağız. Çünkü sen zaten hiç üzülmemiştin ama Münevver kızımızın sızısı hala yüreğimizde. Sen umursamamıştın ama Özgecan kızımızın acısı bizim kalbimizde, sen hiç duymamıştın ama Emine Bulut kızımızın çığlıkları bizim hala kulaklarımızda.

Geldiğimiz son durumda bize resmen 'alışın' deniliyor. Vahşete uydurulan kirli kılıflara asla alışmayaağız.

Kadınların özgür olduğu bir Türkiye'ye alışacaklar. Kadınların öldürülmediği bir Türkiye'ye alışacaklar.

İşte tam da bu nedenle bugün burada omuz omuzayız. Adaletsizliğin hüküm sürdüğü bu çarpık düzene dur demek için 100. yılda 100 bin öğretmeni atamak için, kadınlara 'kader' diye dayatılan bu yozlaşmayı gidermek için huzur için mutluluk için hakettiğimiz gibi yaşamak için bugün burada hep beraber çok önemli bir adım atıyoruz.

Atatürk'ümüzün annesine dil uzatan ahlaksızlar bile cumhuriyetimize borçludur. Memleketimizin kurtuluşu için amasız, fakatsız mücadele veren istiklal kahramanlarımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ve İsmet İnönü'ye iki ayyaş diyenler bile cumhuriyetimize borçludur.

Bu iktidar kayıracağı insanlarda bile ayrımcılık yapmış, erkekler arasında seçmiş.