İYİ Parti lideri Akşener, gündemdeki 'erken seçim' tartışmalarına ilişkin önemli açıklamalar yaptı... "Kendini hiç yorma, buradan açıkça ilan ediyorum" diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen Akşener, "Önümüzdeki 5 ayda senin seçilebileceğin herhangi bir tarih yok" ifadelerini kullandı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu.
Akşener’in konuşmasından satır başları:
*Geceleri uyutmayan dertlerimizin biteceği günlere 1 hafta daha yaklaştık. Kaygıyla değil umutla uyanacağımız sabahlara 1 hafta daha yaklaştık. Sayın Erdoğan ve beceriksiz yönetiminin sandıkta elveda diyeceği kutlu güne 1 hafta daha yaklaştık.
*Seçim tarihi yaklaştıkça iktidar seçimi erkene almak için çırpınmaya başladı, seçimleri kazanabilecekleri bir tarih belirlemeye çalışıyorlar. İşi gücü bırakıp bununla uğraşmaya başladılar.
*Hatta güzelim haziran ayına çamur atmaya başladılar. Neymiş efendim haziran çok sıcak oluyormuş, neymiş sınavlar varmış? 2018’de erken seçim kararı aldığınızda haziran pek güzeldi de şimdi mi sıcak oldu?
*2018’de üniversite sınavlarının olduğu gün için seçim kararı aldığınızda öğrenciler umurunuzda değildi de bu sene mi aklınıza geldi? Haziran ayına çamur atmalarının elbette farklı sebebi var. Halının altına süpürdükleri pisliklerin Haziran ayına kadar ortaya çıkmasından korkuyorlar.
*Döviz kurlarını Hazirana kadar tutamayız diye korkuyorlar. Nebati bakanın ‘Enflasyonu düşürdük’ yalanı Haziran’a kadar patlar diye korkuyorlar.
“BEŞ AYDA SENİN SEÇİLEBİLECEĞİN TARİH YOK”
*Verdikleri zamlar Haziran’a kadar eriyip gidecek diye korkuyorlar. Çünkü kendileri de biliyor ki enflasyon canavarı açıkladığından daha hızlı büyüyor. Mızrak artık çuvala sığmıyor.
*Sayın Erdoğan sen hiç kendini yorma, önümüzdeki beş ayda senin seçilebileceğin herhangi bir tarih yok. İstediğin kadar uğraş. Sandıkta senin için emeklilikten başka seçenek yok.
BAKAN NEBATİ’YE TEPKİ…
*Nebati Bakan şimdi de ÖTV ile tanışmış. ÖTV ile tanışmış. ‘ÖTV indirimi isteyene araç bulabildin mi diye soruyorum. Yok diyor. Ben de bulamadığın arabanın niye ÖTV’sini indirelim diyorum’ diyor. Bunların her biri Türkiye’de oluyor.
*Şakacı şirin diyor ki ÖTV’yi indireceklermiş de araba kıtlığı çektiğimiz için indirmiyorlarmış. Buram buram liyakat kokan akıl dolu bir açıklama daha. Patronu Bay Krizle birlikte adeta Edi ile Büdü gibiler.
*Kendisi, ‘Türkiye’nin 20 yılı ücretli çalışanların enflasyon karşısında en güçlü olduğu asla ezilmediği yıllar olarak tarihe geçti’ dedi. Ne diyelim Allah’ım akıl, fikir, izan ver. Bay Kriz ve arkadaşları sanal iktidarlarının fantastik dünyasında yaşaya dursun biz bıkmadan, usanmadan gerçekleri konuşmaya devam edeceğiz.
MEMUR VE EMEKLİ MAAŞINA ZAM TEPKİSİ…
*Bay Kriz sözde lütuflarını milletimizle paylaştı. Daha önce yüzde 25 olarak açıkladığı memur ve emekli zammını yüzde 30’a çıkarttı. Padişahımız, efendimiz lütfettiler.
*Niye en başında yapmadı kimse bilmiyor. Hangi hesaba dayandı onu da kimse bilmiyor. Sayın Erdoğan yersen siyaseti ile devlet yönetilmez. Öyle keyfine göre konuşamazsın. Öyle bahis oynar gibi milletin geleceği ile oynayamazsın.
*Madem yüzde 30 artış yapma imkanın vardı neden önce yüzde 25 açıkladın? Milletimize yoklama mı çektin, memura emekliye kupon mu yaptın? Biliyorum sen hesaptan kitaptan pek anlamazsın ama ben yine de sana bir hesap yapayım.
*2022 yılında çalışanlar yüksek enflasyon nedeniyle ciddi bir refah kaybına uğradılar. 6 ayda bir enflasyon farkı verilmesi ise bu kaybı telafi etmeye yetmiyor. Hadi diyelim ki Tayyip Bey’i Üzmeyen İstatislik Kurumu’nu ciddiye aldık.
*2022 yılındaki refah kaybını telafi etmek için Ocak ayındaki memur ve emekli maaş artırımının yüzde 26 olması gerekiyordu. Bir de bunun üzerine 2023 yılında oluşacak enflasyonun en az yarısını koymamız gerekiyordu.
*Hesabı bu şekilde yaptığımızda memur ve emekliler için yapılacak artışın hiç olmazsa en az yüzde 55 olan asgari ücret artışı kadar olması gerekiyordu.
*Gördüğü rüyanın ve yaptığı hamasi konuşmaların aksine Sayın Erdoğan esnafı, kamu işçisini, kadını, genci, çocuğu özellikle bu ucube sisteme geçtiğimizden beri her yıl enflasyon karşısında ezdiriyor. Zaten zar zor geçinen insanımızı her gün daha fazla sefalete mahkum ediyor.
ÖZEL OKUL FİYATLARI…
*Ekonomimizdeki tahribat eğitimde de yeni krizlere neden oluyor. 1,5 milyon öğrencimize hizmet eden 400 bin öğretmen için istihdam oluşturan, 1,6 milyon kişinin geçimini sağlayan özel okullar mali krizle karşı karşıya. 1100 özel okul kapandı.
*Bu durumdan en çok etkilenenler de öğretmenlerimiz oldu. AK Parti iktidarı yüzünden hayatı atanamama kaygısıyla geçen öğretmenlerimiz. Bu sefer de işsizliğe mahkum edildiler” dedi.
*Yeni yılla birlikte özel okul ücretlerine yüzde 65 zam yapılacağı öngörülüyor. Öğretmenlerimizin maaşları ne olacak? Yüzde 30’luk artışı bile alamayacaklar.
*Biz de bu sorunu çözmek için hem öğretmenlerimizi hem velilerimizi hem özel okul sahiplerini gözeterek kanun teklifi verdik.
*Kanun yasalaşırsa, özel okullarındaki öğretmenlerimizin SGK primlerinin yüzde 50’si devlet tarafından karşılanacak. Hem öğretmenlerin maaşları artacak hem okullardaki yük azalacak. Özel okullardaki KDV’nin de kaldırılmasını öneriyoruz” diye konuştu.
YURTDIŞINDA YAŞAYAN TÜRKLER
*Türk kültürü dinamik ve yüksek bir kültürdür. Türk kültürü varlığını her koşulda sürdürebilen bir medeniyet yolculuğudur. Türk milleti başta Avrupa olmak üzere yurtdışına yerleşmiş, öz kimliğini kaybetmeden söz sahibi olma noktasına gelmiştir.
*7 milyondan fazla insanımız yurtdışında yaşıyor. Gönüllerinde vatanımıza duydukları bağlılığı hissediyorlar. Yaşadıkları ülkelere uyum sağlamış olmalarına rağmen dillerine, dinlerine ve kültürlerine sahip çıkan duruşlarıyla toplumlar arası köprü vazifesi görüyorlar. NSU cinayetlerinde katledilen vatandaşlarımızı anıyorum” ifadelerini kullandı.
*Bu var olma gayretinin haricinde, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın birçok sorunları var. Çifte vatandaşlık, hukuki sorunları, katılım ve entegrasyon, yabancı düşmanlığı sorunları var.
*Zor koşullara göğüs geren vatandaşlarımız, memleketlerine duydukları sevgiden taviz vermediler. Sıla ve gurbet arasında vatan, memleket sevgisini yüreklerinde yaşattılar. Onları döviz kaynağı olarak göremeyiz. Yaşadıkları sorunlarla baş başa bırakamayız.