MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener, bir haber kanalında kendisine yönelik kaset iftirasına sert tepki gösterdi. İftirayı atanları mahkemeye verdiğini ve takipçisi olacağının altını çizen Akşener, "Ben bir kadınım. En zor dönemde bile böyle bir alçaklık ve şerefsizlikle karşılaşmamıştım." dedi.
MHP'li Meral Akşener, Bugün TV de Erkam Tufan Aytav'ın sunduğu 'Analiz' programına konuk oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sürekli 28 Şubat sürecinden şikayet ettiğini, ama şimdi o süreçteki tüm yanlışları yaptığını ifade eden Akşener, "Dün Cumhuriyet diye diye soymuşlar, bugün din iman diyerek soyuyorlar. Dünün mağdurları bugünün zalimleri oldu. 28 Şubat'la bugün arasında namertlik farkı var." ifadelerini kullandı.
Meral Akşener, ayrıca AHaber kanalında kendisine kaset iftirası atan Cemil Barlas ve Latif Erdoğan'a çok sert tepki gösterdi. İftirayı atanları mahkemeye verdiğini ve takipçisi olacağının altını çizen Akşener, bu tür çirkin iftiralara 28 Şubat'ta bile başvurulmadığını dile getirdi. Akşener, "Çok zor dönemlerde iğnenin deliğinden geçtim, kimse böyle iftirada bulunmaya cesaret edemedi." di "Ben bir kadınım. En zor dönemde bile böyle bir alçaklık ve şerefsizlikle karşılaşmamıştım." diye konuştu.
'İMAN İLE KORKU AYNI YÜREKTE OLMAZ'
Kendilerinin siyaseti son derece saygılı bir dille yapmaya çalıştıklarını belirten Meral Akşener, "Tayyip Erdoğan'a yakın bir kanal bu işi yaptı. Bundan sonraki muhatabım Tayyip Erdoğan'dır. Farklı siyasi partilerde siyaset yapıyoruz ve biz rekabeti son derece saygılı bir dille yapmaya çalışıyoruz. Fakat anlaşılıyor ki onlar bu şekilde yapmak istemiyorlar. Bu durumda üç kadının ne düşündüğünü merak ediyorum. Emine Erdoğan, Sare Davutoğlu ve o kanalın sahibinin kızı Songül...
Bir Cumhurbaşkanı düşünün ki namusu ve şerefı üzerine yemın etmiş ama sürekli muhalefeti eleştiriyor. 17-25 Aralık sürecini irdelediğimiz için bizim üzerimize bu şekilde gelmeye çalışıyorlar. Ben bu süreçte anladım ki, iman ile korku aynı yürekte bulunmuyor." şeklinde konuştu.
'28 ŞUBAT'LA BUGÜN ARASINDA NAMERTLİK FARKI VAR'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sürekli 28 Şubat sürecinden şikayet ettiğini ama şimdi o süreçteki tüm yanlışları yaptığını iddia eden Akşener, "Dün Cumhuriyet diye diye soymuşlar, bugün din iman diyerek soyuyorlar. Dünün mağdurları bugünün zalimleri oldu. 28 Şubat'la bugün arasında namertlik farkı var." ifadelerini kullandı.
'ÇÖZÜM SÜRECİ ELEŞTİRİSİ'
Çözüm süreci üzerinden iktidarı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı farklı söylemler kullanmakla suçlayan MHP'li Meral Akşener, şunları söyledi: "Bir taraftan 'çözüm süreci devam ediyor' diye bunun üzerinden oy toplamaya çalışacaksınız, bir taraftan 'böyle bir masa yok' diyerek masayı devireceksiniz. Hem 'bu görüşmeleri yapanlar şerefsizdir' diyeceksiniz, sonra ise 'ben görüştürdüm' diyeceksiniz. Zaten görüşme başlı basına yanlış. Mesela biz orada AK Parti'nin kimi temsil ettiğini bilmiyoruz. Eğer HDP Kürtleri ve PKK'yı temsil ediyorsa, Türkleri kim temsil ediyor?
O masadaki maddelere baktığımızda Marksist bir dille yazılmış bir 10 madde hazırlanmış. Bunun üzerinden anayasa yapmaya çalışıyorlar. 'Kur'an ile yaşıyorum' diyen bir insan nasıl olur da bu maddelere onay verir?"
'17-25 ARALIK KORKUSUNDAN BAŞKAN OLMAK İSTİYOR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 17-25 Aralık soruşturmalarından kaçmak istediği için başkan olmayı çok istediğini savunan Meral Akşener, "Farzı mahal ile farzı muhal arasında fark vardır. Ben farzı muhal, yani imkansız diyorum. Bunu başarırsa her şeyin üzerini örtmesi daha kolay olacak. Bir Cumhurbaşkanı, bir Başbakan eğer çıkıp da 'aldatıldık' diyorsa bunun arkasında çok şey yatıyor çok." dedi.
KARACA'YA YAPILAN BÜYÜK HAKSIZLIK
Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonları sonrasında tutuklanan emniyet görevlileri hakkında da konuşan Akşener, Karaca'nın suçsuzluğunun kanıtlanması durumunda tutuklu olarak geçirdiği sürenin kendisine nasıl ödeneceğinin bilinmediğini, bunun telafi edilmesinin mümkün olmadığını belirtti.
MHP'nin göreve geldiğinde haksızlığa uğrayan ve görevinden alınan devlet görelilerinin de görevlerine iade edileceğini belirten Akşener, polis koleji öğrencilerinin de okulları kapatılarak mezun olmalarına çok kısa bir süre kala adeta kapının önüne konulmasına tepki gösterdi.
Akşener şunları kaydetti: "Biz geldiğimiz takdirde, tutuklanan polisler ve bu süreçte tutuklanan diğer görevliler, seçim beyannamemizde belirttiğimiz üzere rüşvet ve yüz kızartıcı suçların haricinde, tamamına hakları iade edilecek. Polis koleji öğrencilerinin sınavını yapan bakanlıktır. Eğer burada bir yanlışlık yapılmışsa siz yapmışsınızdır. İmtihanla almışsınız, ne yanlışlık yapılmışsa sizin sorumluluğunuzdadır. Şu anda insan hakları ihlali yapılıyor. İş sahibi olmak isteyen bu çocukları kapı önüne koydular, bu çok zalimce bir durumdur."
DİYANET İŞLERİ
Diyanet İşlir Başkanı Mehmet Görmez'i de eleştiren MHP'li Meral Akşener, "17-25 Aralık olayları hakkında ne fetva verilecek bilmiyorum, ayakkabı kutuları ile ilgili ne fetva verilecek bilmiyorum, 'Allah'ın sıfatları üstünde toplanmış' demeleri hakkında ne fetva verilecek bilmiyorum, 'Peygamber kibire kapıldı biz kapılmadık' sözüne ne vaaz verilecek bilmiyorum. Bunlar hakkında Diyanet'in bir yorumu yok ama 1 milyonluk arabaya binme hakkı var mı diyeceğiz?
Cuma namazlarında 2 yıldır 'tek din İslam'dır'" sözü hiç söylenmedi. 2 yıl boyunca bunun üzerine düştük. Şimdi tekrar söylenmeye başlandı. Neden kaldırdınız, neden geri getirdiniz? Diyanet İşleri bu ülkenin vergileri ile kurulan ve dini hassasiyetlerini yönlendiren bir kurumdur. Çok dikkatli olması gerekiyor." İFADELERİNİ KULLANDI.
SOMA'NIN HESABI SORULACAK
Manisa'nın Soma ilçesinde yaklaşık bir yıl önce yaşanan ve 301 madencinin şehit olduğu faciayla ilgili istifa eden hiçbir yetkilinin belirten Akşener, "Geçmişte Yüce Divan'a gidenler oldu, yargılananlar oldu ama bu dönemde artık böyle bir durum kalmadı. Bizim iktidarımızda Soma'da yaşanan olayların hesabı sorulacak.
Artık siyasi kurumlar kapsayıcı değil dışlayıcı oldu. Yöneten ve yönetilen bir sınıf haline gelen bir durumdayız. Türkiye'nin tüm kurumlarının tamamı, bir grubu yandaş kabul eden diğerlerini ise düşman olarak gören bir hale geldi." şeklinde konuştu. CİHAN