Ülkü Ocakları üyelerinden oluşan yaklaşık 100 kişi, ellerinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin fotoğrafının da bulunduğu ‘Bulmak isterseniz şeref ve izzet, ille Devlet ille Devlet’ yazılı pankart taşıyarak eylem yaptı.

 Akşener’in programının yapılacağı Yenişehir Kültür Merkezi’ne girmek isteyen grubun önü, binaya 400 metre kala Çevik Kuvvet polisi tarafından barikat kurularak kesildi.

Grubun geçişine izin vermeyen güvenlikten sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı İdris Yılmaz, Ülkü Ocakları İl Başkanı Gökhan Demir’i dağılmaları yönünde ikna etmeye çalıştı.

Bir süre sonra, ‘Lidere sadakat şerefimizdir’ sloganı atan grup, alandan uzaklaşarak dağıldı.

Dışarıda protesto gösterisinin sürdüğü dakikalarda Akşener, salonda referanduma ilişkin konuşma yaptı.

Mersin’de katılacağı konferans öncesi protesto edilen Meral Akşener, yaptığı konuşmada Başbakan Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yüklendi. Yenişehir Kültür Merkezi’nde yoğun güvenlik önlemi altında konuşma yapan Akşener’in yakın korumasının, olası bir yumurtalı saldırıyı önlemek için elinde tuttuğu şemsiye dikkat çekti. Akşener şöyle konuştu:”Sizlerin arasında, bebek katiline ‘Sayın Öcalan’ diyen var mı? teröristlerle aynı masaya oturup, ‘Ne vereyim abime, ne vereceksin abine’ diyen var mı? Habur’da, davul zurna ile terörist karşılanırken orada olan var mı? O teröristlerin affını sağlamak için çadır mahkemeleri kurdurup sonra teröristler rahatsız olmasın diye Atatürk resmi ve Türk bayrağını çıkartan iradenin yanında olan var mı? Diyarbakır’da, Nevruz’da Apo’nun mektubu olunurken orada olup alkışlayan var mı? Dolmabahçe’de, Apo’nun 10 emri okunurken, o maddenin üçü de bizzat PKK programından alınmışken, kapının ağzında akil adam olup buna alkış tutan var mı? Sayın Başbakan, burada terörist yok. O terörist sözünü size misli ile iade ediyorum.”

Başbakan’ın Bolu’ya gittiğini hatırlatan Akşener, “Burada ‘Bolu beyinin torunları’ dedi. Bolu Beyi, bizim tarihimizde, türkülerimizde, şiirlerimizde, şarkılarımızda zalimliğin ve zulmün şekillendiği bir insandır. Zalim birisi için Bolu Beyi denir. Madem bu insanlar Bolu Beyi, madem Köroğlu’nun karşısındalarmış, biz de o zaman Köroğlu oluruz. Çanakkale’ye gitti, ‘Herkes Çanakkale geçilmez diyordu, biz Çanakkale’yi geçiyoruz’ dedi. Köprü yaptılar ya. Eyvah, inşallah İngiltere, Hollanda Kraliçesi duymaz. Yandık. İnşallah çevirmezler’ dedim. Sayın Başbakan, size tavsiyem 100 sayfalık tarih okuyun. Çanakkale geçilmez sayın Başbakan” diye konuştu.

Konuşması boyunca eleştirilerde bulunan Akşener şunları söyledi:

“Sayın Başbakan, ‘bu güne kadarki başbakanlar abidik gubidikle seçiliyor’ dedi. 15 yıldır bu arkadaşlar iktidarda. 1’nci Başbakan sayın Abdullah Gül. Soruyorum sayın Başbakan. Sayın Abdullah Gül hangi abidik gudidikle geçti. Sayın Recep Tayyip Erdoğan sizin söyleminize göre hangi abidik gubidikle iş başına geçti. Sayın Davutoğlu’nun nasıl geçtiğini biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı seçildikten sonra uygun gördü koydu. Ben bu günkü Başbakan Binali Yıldırım’ın hangi abidik gubidikle geçtiğini biliyorum. Siz sebep oldunuz. Davutoğlu’nu yolladınız, öbürünü getirdiniz. Yazıklar olsun. Yuhalamak yok gerekeni yapacağız. Gideceğiz sandık başına, 16 Nisan’da 80 milyon kere hayır diyeceğiz.”

Cumhurbaşkanına da yüklenen Akşener sözlerini şöyle sürdürdü:

“Cumhurbaşkanı hepimiz için ‘Dikili ağacı yoktur’ dedi. Kişisel olarak olmayabilir. Mesela benim oğlum maaşla çalışıyor gemisi yok, vakfı yok, yurdu yok, Hollanda’da şirketi yok. Çoğunuz aynıdır. Rahmetli Demirel’e de ilk iktidar olduklarında, Erdoğan o dönemde başbakan iken ‘Sen ne yaptın’ demişti. ‘Hangi dikili ağacı bıraktın bu ülkeye’ dediğinde Demirel, ‘Sen bu sattıklarını babandan mı buldun kardeşim’ demişti. Sayın Cumhurbaşkanı, sata sata bitiremediğin, en sonu da Varlık Fonu’na devrettiğin, o varlıkları bu Cumhuriyetin kurucu babalarından başlayarak sana kadar olan süreç içerisinde bu garip milletin parasıyla yapıldı. Köprüler yaptın Allah razı olsun da, geçişi 35 dolar.”

Akşener Kocaeli programı sırasında da saldırı girişimine maruz kalmış ve 'Başka anaların doğurduğu çocuklarla kabadalık yapmak doğru değil gönderin kendi çocuklarınızı' demişti.