Aksiyon İşçi Sendikaları Konfederasyonu (AKSİYON İŞ), 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü Çemberlitaş'taki Fırat Kültür Merkezi'nde (FKM) düzenlenen özel gece ile kutladı. Gecenin sonunda 4 eğitimciye Yılın Eğitimcileri Ödülü takdim edildi.

Pak Eğitim İşçileri Sendikası'nın (Pak Eğitim İş) ev sahipliğinde, akşam saatlerinde FKM'de gerçekleşen program, AKSİYON İŞ'in kuruluşu ve kısa sürede kat ettiği mesafenin anlatıldığı sinevizyon gösterisiyle başladı.

Gecede konuşan Pak Eğitim İş Genel Başkanı Abdullah Kayışkıran, 2014 Şubat'ında yola çıktıklarını, bulundukları iş kolunda 13 sendika olmasına rağmen Temmuz 2014'te üye sayısında 3.'lüğe çıktıklarını söyledi. Kayışkıran, hedeflerinin birincilik olduğunu açıkladı.

21. dönem milletvekili ve eski sendikacı Emre Kocaoğlu ise, gençliğinde 1 Mayıs denildiğinde insanların birbirini vurduğu yıllar akla geldiğini hatırlatarak, "O zamanlardan beni benim hayalim, 1 Mayıs'ı bir savaş alanında değil de bir şölen alanında kutlamak, bir konferans salonunda kutlamak. Acaba bize de nasip olacak mı diye çok hayal etmişimdir. Allah'ıma bin şükür bugün bu hayalime sizin sayenizde kavuştum." dedi.

Sendikacılığın yanlış anlaşıldığını, yakıp yıkmanın, kavga etmenin sendikacılık zannedildiğini dile getiren Kocağolu, görev yaptığı dönemde Türk-İş'in üye sayısı 2.5 milyon civarında iken şimdi tüm konfederasyonların toplam üye sayısının 1 milyonun altında olduğuna dikkat çekti. Kocaoğlu, "Aynaya bakıp özeleştiri yapacağız. Sendikacılar ne zaman ki, biz nerede hata ettik diye düşünmeliler. Bunu ilk düşünen sizler oldunuz. Kavgasız gürültüsüz, konuşmakla, anlaşmakla, uzlaşmakla sendikacılık yapılır." diye konuştu.

1 Mayıs kutlamaları ile alakalı ülke genelinden kötü görüntülerin ön plana çıktığını vurgulayan AKSİYON İŞ Genel Başkanı Vedat Öztürk, "Bizler ne yaptık peki, iyi olarak ne yaptık. Şu an Türkiye'nin 10 büyük şehrinde Ankara, İzmir, İstanbul başta olmak üzere bütün meydanlarda güvercin uçurdu arkadaşlar. Niçin güvercin uçurdular? Maalesef görüyorsunuz ülkemizde ciddi bir güvenlik devleti anlayışı gelişti. Özgürlük ve demokrasi ayaklar altına alındı. Yasakçı bir devlet durumuna geldik. Biz güvercin uçurarak şu mesajı vermiş olduk, siz ülkemizi 1900'lere 1800'lere götürdünüz özgürlük ve demokraside. O zaman emek ve dayanışma gününde işçi kardeşlerimiz seslerini size ancak 1800'lerin 1900'lerin kitle iletişim aracı olan güvercinle mesaj göndererek ulaştırabiliriz diye düşündük. Onun için güvercin uçurma seramonisi yaptı arkadaşlarımız Türkiye'deki tüm meydanlarda." dedi.

Torba yasalarla emekçilere yapılan zulümlere dikkat çekmek amacıyla çuval eylemi yaptıklarını aktaran Öztürk, 1 Mayıs'ta dayanışma sözünün havada kaldığını belirterek şunları söyledi: "Dayanışma ne demek? yardımlaşma, yani soma'daki kardeşlerimiz hayatını kaybettiğinde biz onlara yardım edebildik mi? Ermenek'teki kardeşlerimiz hayatını kaybettiğinde biz onlara yardım edebildik mi? Bizler hiçbir üyemiz olmasa dahi Soma'da da Ermenek'te de ilk günden itibaren oradaydık, kurtarma ve yardım faaliyetlerinde onlarla birlikte idik. Devlet, onca söz vermesine rağmen Soma ve Ermenek'te üzerine düşen birçok vazifeyi yapmadı. Maalesef iş kazaları bitmiyor, 2015'in daha 4 ayı içerisinde iş kazalarında 400 kardeşimiz hayatını kaybetmiş. Biz onları, yakınlarını unutmayalım dedik. Kimse Yok Mu Derneği ile birlikte bu kardeşlerimize bağış kampanyası düzenledik. Vodafone hatlarından 5777'ye 'İŞÇİ' yazarak mesaj gönderdikleri zaman 5 TL bağışta bulunmuş oluyorlar. Bu bağışları önümüzdeki süreç içerisinde inşallah olmaz ancak iş kazalarında hayatını kaybeden emekçi kardeşlerimizin ailesine, emanetlerine, öksüzlerine, yetimlerine sahip çıkmak için bu alanda kullanacağız."

Fatih Üniversitesi Konservatuar Grubu'nun mini konseri ve dans gösterisiyle devam eden gece, 4 eğitimciye Yılın Eğitimcileri Ödülü'nün takdimi ile sona erdi. Bir süre önce vefat eden eğitimci Necati Yalçınkaya'nın ödülünü, oğlu Talha Yalçınkaya aldı. CİHAN