Aksiyon İşçi Sendikaları Konfederasyonu (AKİYON İŞ) Genel Başkanı Vedat Öztürk, terörün hedefinin birlik ve beraberliği ortadan kaldırılmak olduğunu söyledi. Öztürk, "Buna fırsat vermek istenilmiyorsa, içeride hukuku ortadan kaldıran, demokrasiyi fiilen askıya alan, insan haklarını ve özgürlükleri hiçe sayan politikalardan derhal vazgeçilmelidir." dedi.
AKSİYON İŞ Genel Başkanı Öztürk, Ankara'da düzenlenen bombalı saldırıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Hain saldırının herkesi derinden üzdüğünü belirten Öztürk, saldırıyı şiddetle lanetlediklerini ifade etti. AKSİYAN İŞ Genel Başkanı, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Terör, ırk, dil, din, inanç, mezhep, görüş ayrımı gözetmeksizin bütün insanlığı tehdit eden en büyük insanlık suçlarından biridir. Hangi inanç ve ideolojiyi kendisine paravan olarak seçerse seçsin, hangi amaç ve hedefi bahane ederse etsin, asla ve asla kabul edilemez, müsamaha gösterilemez. Bu vesile ile başta ülkemizi hedef alan hainler ve uzantıları olmak üzere, yeryüzündeki bütün terör örgütlerini, bilinen-bilinmeyen tüm destekçilerini, işbirlikçilerini, karanlık emelleri için onu kullananları, bu saldırılara zemin hazırlayanları ve terör karşısında müsamahakar davrananları kınıyor, insanlığın ortak vicdanına şikayet ediyoruz." şeklinde konuştu.
Milletin canını yakan terör olaylarıyla ülkenin kaos ve kargaşaya sürüklendiğini kaydeden Vedat Öztürk, son 7 ayda 300 güvelik görevlisinin şehit düştüğünü ve yüzlerce sivil vatandaşın yaralandığını hatırlattı.
Ankara'da, 4 ay içerisinde ikinci büyük terör katliamı yaşandığını vurgulayan Öztürk, açıklamalarını şöyle tamamladı: "Bu saldırılardan sonuncusu, başta TBMM olmak üzere, devletin en kritik kurumlarına birkaç adımlık mesafede gerçekleşmiştir. Terörün hedefi, ülkemizdeki kardeşliği, birliği ve beraberliği ortadan kaldırmak; kaosu ve kargaşayı körükleyerek milleti ve devleti aciz duruma düşürmektir. Buna fırsat vermek istenilmiyorsa, içeride hukuku ortadan kaldıran, demokrasiyi fiilen askıya alan, insan haklarını ve özgürlükleri hiçe sayan politikalardan derhal vazgeçilmelidir. Bu hatalarda ısrar etmek, ancak terör örgütleri ve karanlık odakların işini kolaylaştırmaktadır. Bu nedenle, ülkemizin terör belasından kurtulmasının yolu da, normalleşmeden, hukuka ve demokrasiye dönmekten geçmektedir. Demokrasisi güçlü, kendi içerisinde sosyal barışı, kardeşliği ve birlikteliği sağlamış bir ülke, dış dünyada da hak ettiği itibarı kazanacak, hiç kimse böyle bir ülkeye karşı düşmanca tutuma cesaret edemeyecektir. Biz, yaşadığımız bütün acılara rağmen, milletimizin basiret, feraset ve derin sağduyusuna güveniyoruz. Bu necip millet, birlik, beraberlik ve kardeşlik içerisinde terörden, kargaşadan, hukuksuzluktan, zulümden medet umanların tuzaklarını bozacak, karanlık emel peşinde koşanların heveslerini kursaklarında bırakacaktır."
CİHAN