Aktif Eğitimciler Sendikası (Aktif Eğitim-Sen) Ekonomi Servisi tarafından hazırlanan 'Yüksek Enflasyon Karşısında Kamu Çalışanlarının Kayıpları' raporu ile memurun bir kez daha rencide edildiği belirtildi.

Aktif Eğitim-Sen Kırıkkale Temsilcisi Tevfik Delice, "Rapora göre memur milli gelirden payına düşeni alamadı." dedi. Milli gelirdeki yükselişle birlikte zengin sayısının hızla arttığını belirten Delice, "Sadece 2014 yılında Türkiye'deki milyoner sayısı BDDK verilerine göre 10 bin 363 kişilik artış gösterdi. Aktif Eğitim-Sen'in Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Hazine Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankası verilerinden faydalanarak hazırladığı rapor çarpıcı veriler içeriyor. Reel olarak bakıldığında Memur maaşlarındaki artış Türkiye ekonomisindeki büyümenin altında kaldı. Maliye Bakanlığı verilerine göre 2002-2015 döneminde ortalama memur maaşı nominal olarak yüzde 329,4 arttı. Ancak enflasyonun etkisi çıkarıldığında reel olarak artış sadece yüzde 45,6. Aynı dönemde milli gelir ise 3 kattan fazla artış gösterdi." değerlendirmesinde bulundu.

Hem çalışan hem de emekli olan memurun ise 2002 yılındaki gelirinin reel olarak bugüne kadar iki kat bile artmadığını ifade eden Delice, şunları dile getirdi: "Memur, milli gelir artışından payına düşeni alamadı. 2014'te ve bu yılın ilk 5 ayında enflasyondaki artış ise memurun zammını yuttu. Bu yılın ilk 5 ayında enflasyon yüzde 5,30 olarak gerçekleşirken, memur ve emekliye verilen zam 3 ayda eridi. Ramazan ayının gelmesiyle birlikte gıda fiyatları belirgin şekilde artarken, kamu çalışanlarının geliri de bu artışlar karşısında erimeye devam ediyor. Rapora göre Türkiye, enflasyonu tek hanede tutmasına rağmen yüksek enflasyon liginde zirveye koşmaktadır. 2007 yılında dünyada en yüksek enflasyonun olduğu 64. ülke olan Türkiye geçen 2014 yılında 21. sıraya yükseldi. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), Mayıs 2015'te bir önceki aya göre aylık yüzde 0,56 arttı. TÜİK tarafından açıklanan veriler yüzde 5'lik enflasyon hedefinin tutturulamayacağını ortaya koydu. Son 10 yıllık dönemde Merkez Bankası tarafından açıklanan enflasyon hedefi sadece 2005, 2009 ve 2010 yıllarında tutturulurken diğer 7 yılda tutturulamadı. Hedef enflasyon oranında zam alan memur, tutturulamayan enflasyon sebebiyle enflasyondaki öngörülemeyen ve sürekli gerçekleşen artış oranında mağduriyet yaşıyor. 2004-2014 yılları arasında ortalama gıda enflasyonunun yüzde 29,8 olması memura verilen zammın sadece gıda fiyatlarındaki artışı karşılamaya gittiğini gösteriyor."

Delice, Maliye Bakanlığı verilerine göre 2002'de ortalama memur maaşı 578 lira iken, bu rakam Mayıs 2015 itibarıyla 2 bin 481 liraya çıkarken, en düşük memur maaşı da 392 liradan 2 bin 97 liraya çıktığını hatırlatarak, "2002-2015 dönemi arasında ortalama memur maaşı nominal olarak yüzde 329,4 arttı. Reel olarak sadece yüzde 45,6 artış oldu. Aynı dönemde Türkiye'de kişi başına düşen milli gelir 3 bin 492 dolardan 10 bin 404 dolara yükseldi. Dolayısıyla hem memurun hem de emeklinin geliri reel olarak bugüne kadar 2 kat bile artmadı." ifadesini kullandı.

Son birkaç yıldır uygulanan, huzur ve güveni, barış ve kardeşliği, teşebbüs hürriyeti ve mülkiyet hakkı gibi en temel hak ve özgürlükleri tehdit eden gerilim stratejisine bağlı yönetim anlayışının ekonomiyi de vurduğunu belirten Delice, "Ramazan ayında özellikle gıda maddeleri ile seyahat giderleri ve giyim grubu kalemlerinde fırsatçılar tarafından yapılan zamlar da eklenince geçim derdi tüm haneleri sarmış ve insanımız kaşıkla verip kepçeyle alan ekonomi yönetimi tarafından Ramazan ayında kurban edilmiştir. İnsanları belediyelerin bir tas çorbasına muhtaç ederek kontrol altında tutmaya çalışan yönetim anlayışının sonucu olarak kamu emekçileri de ay başını getiremeyecek duruma düşürülmüştür." diye ifade etti.
CİHAN