İstifa ve reddedilmesi: Soylu kazandı, Pelikan kaybetti

Süleyman Soylu'nun istifasında Bilim Kurulu üyelerinin tepkisi ve "Pelikan" grubunun da etkili olduğu; Erdoğan'ın istifayı reddinin, "Albayrak cephesine karşı Soylu'nun elini güçlendirdiği" iddiaları konuşuluyor.

10 Nisan Cuma akşamı iki günlük sokağa çıkma yasağı kararının, uygulamaya sadece iki saat kala kamuoyuna duyurulması sebebiyle yaşanan izdiham görüntüleri sebebiyle Süleyman Soylu İçişleri Bakanlığı'ndan istifa etmişti. 

Soylu'nun bu kararı almasında, Bilim Kurulu'nun bazı üyelerinin ve parti içinden önemli bazı isimlerin, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da iletilen, "Haftalardır verilen emekler boşa gitti" tepkilerinin etkili olduğu konuşuluyor. 

İstifa ettiğini Twitter hesabından duyuran Soylu'nun bu kararının Erdoğan tarafından kabul edilmemesi, "İstifa kararını Erdoğan'a danışmadan aldı, krizden güçlenerek çıktı" yorumlarına yol açtı.

12 NİSAN PAZAR AKŞAMI İSTİFA DEPREMİ

T24'te Sosylu'nun istifasına dair kulis bilgisi yayımlandı AKP'nin yükseliş döneminde rol alan bazı isimlerin, özellikle teşkilatlarda görev yapmış eski yöneticilerin partideki yükselişinden rahatsız oldukları Süleyman Soylu 12 Nisan 2020 Pazar akşam saatlerinde sürpriz biçimde İçişleri Bakanlığı'ndan istifa etti. 

Uzun süredir parti içindeki iktidar mücadelesinin en önemli isimlerinden birisi olarak gösterilen, hem Erdoğan'ın hem de Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli'nin desteğiyle etki alanını günden güne genişleten Soylu'yu istifa noktasına, cuma akşamı yaşanan "sokağa çıkma yasağı izdihamı"na ilişkin görüntüler getirdi.

SOYLU, PELİKAN ÇETESİNE KARŞI GÜÇ KAZANDI

Erdoğan'ın damadı Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak'la gergin ilişkileri daha önce kamuoyuna yansıyan Soylu'nun istifasında, daha önce Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlık'tan istifasında rol oynayan "Pelikan" adıyla bilinen grubun da etkili olduğu iddia edilmişti.

Erdoğan'ın istifayı kabul etmemesinin, "Berat Albayrak cephesine karşı Soylu'nun elini güçlendirdiği" de kulislerde öne sürülen iddialar arasında.



Önce arkasında durdu
Süleyman Soylu, 31 ile ilişkin iki günlük sokağa çıkma yasağı kararının sadece iki saat kala açıklanması üzerine on binlerce kişinin salgın riskini hiçe sayarak marketlere akın etmesi, salgının en yaygın olduğu İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na bile bilgi verilmemesi, yasağın istisna kapsamının -basılmış gazetelerin bile dağıtılamaması gibi nedenlerle- eleştirilmesi üzerine tepkilere muhatap oldu. 

Sokağa çıkma yasağının İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü genelgesiyle geç saatlerde ilan edilmesinden kaynaklı olarak yaşanan izdiham görüntüleri nedeniyle hemen o akşam açıklama yapan Soylu, kararı savunurken NTV'ye şunları söyledi:


"İşin başından itibaren Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla gerçekleşen bir süreç yönetimi ortadadır. Bu süreçte dört temel meseleyi gözümüzün önünden kaçırmadık. Birincisi kamu düzeninin sağlanması, ikincisi sağlık sisteminin ayakta kalması ve sürdürülebilmesi, üçüncüsü üretim ve tedarik zincirinin devam etmesi, dördüncüsü sosyal mesafe ve sosyal izolasyon."

"Cumhurbaşkanı'nın talimatıyla…"
"Daha önce 65 yaş üzerindeki ve 20 yaş altındakilere sokağa çıkma yasağı getirildi. 31 ile giriş-çıkış sınırlandı. Gelinen noktada, tüm veriler göz önüne alarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla birlikte Sağlık Bakanlığı ile değerlendirerek, hafta sonu için 30 büyükşehir ve Zonguldak'ta sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Bu saatte sokakta Türkiye'de açık olan yerler çok az olduğu için çok doğal olarak milletimizin telaşı var. Ben bunu normal karşılıyorum ama bu telaşa da gerek yok. Çünkü yarın (cumartesi) fırınlar açık. Kendi araçlarıyla ekmek dağıtabilecekler, genelgemizde bu açık. Su açık. Sadece marketler açık değil. Türkiye, çok uzun zamandan beri bizim 'evde kal' çağrılarımıza uymaktadır. Zaten evde gerekli tedarikler söz konusudur."

"Diğer ülkelere bakıldı"
Soylu, ertesi gün, Habertürk'ten Muharrem Sarıkaya'ya yaptığı açıklamada da, yoğun tepkielere neden olan uygulamanın arkasında durdu. Soylu, "Yasak kararını açıklayan ülkelerin hangi saatte aldıklarını hatırlıyor musunuz? Tecrübe önümüzde, erken saatte açıklasaydık, bazı ülkelerde gördüğümüz, izlediğimiz gibi marketlere akın olsaydı daha mı iyi olacaktı? Yağmalarcasına marketlerden tuvalet kâğıtlarına, gıda malzemelerine nasıl hücum edildiğini bir hatırlayın. Böyle bir ortam çok daha mı iyi olurdu, yoksa daha mı kötü olurdu? İtalya sokağa çıkma yasağını hangi saatte ilan etmiş, hiç baktınız mı?" dedi.

Sarıkaya, Soylu'nun, "önceki gece yarısı 1-1,5 saat içinde marketlere akın eden insan sayısının da öyle abartılacak boyutta olmadığını" söylediğini aktardı. Soylu, Sarıkaya'ya "Bunu tespit edebiliyoruz, 250 bin kadar insan hareketi görüldü, o da kısa sürede durdu" açıklamasını yaptı.




"Eleştirileri aldım, kabul ettim"
Soylu, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan'a yaptığı ve bugün (12 Nisan Pazar) yayımlanan açıklamalarında ise önceki açıklamalarının aksine değerlendirmelerde bulunarak, şunları söyledi:

"Eleştirileri aldım, kabul ettim. Hafta sonu iki günlük sokağa çıkma yasağı kararı aldık. Çünkü bu kararın üretim ve tedarik zincirine zarar vermeyeceğini düşündük. Bu açıdan önemli bir karardır. Bir buçuk-iki saatlik bir süreçte bazı kısıtlı bölgelerde bir yığılma oldu. Çok sınırlı sayıda bir birikme oldu. Doğrudur. Ben bunu öngörmedim. Tecrübem var. Ama yine de o saatteki bu çok sınırlı birikmenin büyük bir problem oluşturacağını düşünmüyorum. Zamanlaması açısından alınan karar, bakanlığımıza ait bir karardır. Bir kez daha söylüyorum: Eleştirileri de aldım kabul ettim. Hakaretleri de kabul ettim. Biz diğer ülke örneklerini inceledik. O örneklerde şunu gördük: İki-üç gün önce ilan edilen sokağa çıkma yasakları marketlere büyük bir hücumu getiriyor. Böyle bir şey yaşanmasın istedik. Saat 21.00 itibarıyla marketler kapanıyor. Bunu düşünerek yasak kararını 21.00'den sonra ilan ettik. Bazıları ‘23.59'da ilan etseydiniz' diyor. Ancak o zaman da insani açıdan büyük sorunlarla karşılaşabilirdik. Bir ziyarete gitmiş, bir yere gitmiş insanlarımız açısından çok büyük sorun olacaktı. Birkaç saat öncesinden haber verilmesi gerekliydi.  Vatandaşımız yasağın ilanihaye devam edeceğini düşünüyor. Sınırlı birikmenin nedeni budur. Ama şundan eminim: Nasıl bir yöntem izlersek izleyelim muhakkak bir risk olacaktı. Sonuçta o saatte sokağa çıkanların sayısı 250 bin-300 bin civarındadır. Sonuç olarak baktığımızda herkes evlerine çekildi... Gece saat 00.05 itibariyle bu başarıyla sağlandı. Sokaklarda kimse kalmadı."

Bilim Kurulu'ndaki tepki
T24'ün kulislere yansıyan iddialardan topladığı bilgilere göre, Soylu'nun istifasında, Sağlık Bakanlığı'nın Koronavirüs pandemisi nedeniyle oluşturduğu Bilim Kurulu'ndan yansıyan tepkiler de etkili oldu. Bilim Kurulu'nun bazı üyelerinin, Soylu'nun verdiği rakamlar esas alındığında bile, 250-300 bin kişiyi sokağa döken uygulamaya büyük tepki gösterdiği ifade edildi. Söz konusu üyelerin, "Haftalardır verilen bütün emekler boşa gitti. Telafisi çok güç uygulamalar yapılıyor" tepkisini gösterdikleri ve "sorumluluk" vurgusuyla "bu koşullarda görevi sürdürmelerinin anlamlı olmadığını" belirterek istifa mesajı ilettikleri bildirildi. Bilim Kurulu üyelerinden Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Ateş Kara da, Twitter'dan yaptığı çağrıda, sokağa çıkma yasağından sonra marketlere akın eden yüz binlerce kişinin, bulaş riskine karşı "14 gün boyunca kendilerini karantinaya almalarını" istedi.

Bu tepkilerin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a aktarıldığı kaydedildi. AKP içinde de uygulama nedeniyle Soylu'ya tepkilerin olduğu, etkili bazı isimlerin Cumhurbaşkanlığı'na, "İnsan üstü verilen çabalar anlık kararlarla boşa düşürüldü. Çok kötü görüntüler oluştu" değerlendirmelerini ilettikleri ifade edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, gelen tepkilerle ilgili olarak Soylu'ya görüşlerini aktardığı da iddia edildi. İddiaya göre, Soylu, yaşananların ardından istifa kararı aldı ve "Erdoğan'a sadakat" vurgusu içeren söz konusu açıklamayı yaptı.

Danışmadan mı karar aldı?
Kısa süre sonra Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın istifayı kabul etmediği, Soylu'nun görevini sürdüreceğinin belirtilmesi tartışmaları boyutlandırdı. Bu durum, Soylu'nun, Twitter hesabından duyurduğu istifa kararı konusunda, "Cumhurbaşkanı'na danışmadan mı bu kararı aldı" sorularına yol açtı.

13 Nisan 2020 09:10
DİĞER HABERLER