Bloomberg'den Çağan Koç ve Onur Ant'la konuşan Albayrak, liranın dolar karşısında bu yıl içerisinde yüzde 20’nin üzerinde değer kaybetmesini değerlendirirken, bunun ihracata odaklı bir ekonomi stratejisinde daha rekabetçi olmayı sağlayacağını savundu.

2021 yılında Türkiye ekonomisinin büyümede atak yapacağını söyleyen Albayrak, “Ekonomik programımızın temel amacı, orta vadede dengeli bir cari hesaba sahip olmak ve dış finansmana olan bağımlılığı azaltmaktır"  dedi.

Albayrak şöyle devam etti: ”İhracatımızı ve turizm gelirimizi artırarak, ithal edilen mal ve hizmetleri yurt içinde üreterek, tasarruf oranımızı artırarak, kaynaklarımızın çoğunu üretime yönlendirerek ve rekabetçi bir döviz kuru politikasını sürdürerek bunu başaracağız" dedi.

Bloomberg haberinde, Albayrak'ın vizyonunun, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın son yıllarda ithalattan ziyade Türkiye’nin kendi arabasını geliştirme gibi bazı mallarda yerel üretime öncelik verme emellerini yansıttığını yazdı.

Albayrak, söyleşide, “Salgında daha büyük bir başka dalga olmazsa, büyüme oranımız 2021’de yüzde 5’in üzerinde olacak” diye konuştu. Albayrak Karadeniz’de bulunan doğal gaz konusunda da yakında iyi haberler gelebileceğini söyledi. Albayrak, "Türkiye olarak dünyanın kökten değiştiği bu dönemde pandemi kaynaklı bu küresel krizi ülkemiz açısından bir fırsata dönüştüreceğiz. Yeni dönemde Türkiye’nin “güvenilir tedarikçi ülke” olarak dünya ekonomisinde yükselişini hızlandıracağız" ifadelerini kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanı, Merkez Bankası’nın likidite araçlarına olan güveninin fiyat artışını baskılamada etkili olacağını söyleyerek, “Enflasyon önümüzdeki dönemde yavaşlama yoluna girecektir” dedi.

Bloomberg, Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı yabancı sermaye çıkışı nedeniyle borçlanma stratejisinde Hazine’nin iç piyasada sert borçlanmaya dönmek zorunda kaldığını belirtti.

Bu yaklaşımın yakında değişebileceğini söyleyen Albayrak, Hazine’nin beş ve 10 yıl vadeli TL menkul kıymet ihraçlarına tekrar başlayacaklarını söyledi. Türkiye’nin bu yıl uluslararası piyasalardan 9 milyar dolarlık borçlanma hedefini de değiştirmediğini söyleyen Albayrak, dış borca da göz kırparak, “Geçmişte yaptığımız gibi fiyat dinamikleri açısından iyi fırsatlardan yararlanmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Albayrak, Merkez Bankası'nın faizi artırmadan örtülü sıkılaştırma adımları kullanmasını nasıl değerlendirdiği sorusuna ise, "Merkez Bankası’nın bağımsızlığına özen göstermek açısından bu konuda çok fazla yorum yapmak istemiyorum. Ancak, şu kadarını söyleyebilirim: KOVİD-19 salgınına dair belirsizlikler henüz devam ederken, süreci dinamik yönetme adına, böyle esnek bir politika yaklaşımı tercih edilmiş olabilir" yanıtını verdi. 

Albayrak, hane halkının salgın döneminde tasarruflarında altına yöneldiğini belirterek, "Yine yabancı para cinsi içerisinde değerlendirilen altın konusunda da bir parantez açmak gerekiyor. Altın ülkemizde geleneksel tasarruf araçlarının başında gelen bir ürün. Dönem dönem artıp azalmakla beraber sürekli olarak tasarruf sahiplerinin altın yönünde tercihlerini görmekteyiz. Bu bağlamda yastık altı olarak tabir edilen finansal sistem dışında tutulan altınların sisteme dahil edilmesi amacıyla altın cinsinden ihraçlara da ağırlık verdik. Bankaların altın konusunda karşılaştıkları önemli bir alokasyon sorunu söz konusuydu. Diğer yabancı para cinsinden borçlanmalara göre çok daha düşük maliyetlerle altın cinsinden tahvil ve kira sertifikası ihraçları gerçekleştirdik ve maliyetlerimizi düşürürken altın cinsinden tasarrufların finansal sisteme dahil olmasında da destek olduk. Bu da bu başlık altında değerlendirilmesi gereken önemli bir husus" dedi.