Okmeydanı’nda yaşanan olaylarda cemevinde bulunan Uğur Kurt’un hedef alınması Alevi kanaat önderleri tarafından “Alevilerin sokağa dökülmesi için tasarlanmış yeni bir provokasyon” olarak değerlendirildi. 

Anadolu Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Cengiz Hortoğlu: Son Gezi olaylarından bugüne kadar ölen vatandaşlarımızın tamamının Alevi kökenli olması Alevi vatandaşlarımız üzerinden bir oyunun sahneye konulduğu endişesini uyandırıyor. Aleviler sokağa çekilmek isteniyor. Bu oyuna biz yine gelmeyeceğiz. İçimiz yanıyor, çok üzülüyoruz. Ama acımızı içimize gömüp Türkiye’nin barış ve huzur ortamını bozmamak adına elimizden geleni yapmalıyız.

Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu: Kürt meselesinde çatışmasızlık var, şimdi Aleviler terörize edilmeye çalışılıyor. Hükümet Alevi toplumunu bilerek provoke ediyor. Tüm kitlemizin sağduyulu ve uyanık olmasını istiyoruz. Aynı uyarıyı hükümete de yapıyoruz. Başbakan’ın görevi düşmanlık etmek değil, Alevilerin taleplerini karşılamaktır.

Alevi dedesi Celal Abbas Bektaşoğlu: Biz her olaya sakin, sağduyulu, yapıcı bir şekilde yaklaşmaya çalışıyoruz. Alevi kardeşlerimizin kesinlikle sokağa dökülmesini istemiyoruz. Bu vatanın hepimizin olduğunu unutmamalıyız. Kavganın, vurmanın, kırmanın hiçbirimize bir yararı olmaz. 12 Eylül’den önce bunların hepsini gördük, şahit olduk. Geçmişte yaşananlar kimseye bir fayda getirmedi.

Hacı Bektaş-ı Veli Kültür Vakfı Genel Başkanı Dinçer Türkmen: Herkesin sağduyulu olması gerekir ancak Alevileri üzen bazı şeyler oluyor. Devlet büyüklerimiz olaylara anında müdahale etse, belki açılan yaralara merhem olur. Olaylar da bu kadar büyümez. Kürt meselesi yüzünden bu ülkede yıllarca kan aktı. Aleviler de gitgide bu ülkede yalnızlaşıyor.

Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan: Alevi kesimin daha dikkatli olması, bu tür tahriklere kapılmaması, her Alevi kisvesine bürünenin Alevi olmadığının bilinciyle hareket etmesi gerekiyor. Böyle bir anlayış öyle görülüyor ki, hükümetin de işine geliyor. Bunun cumhurbaşkanı seçimi öncesi bir araç olarak, Türkiye’deki toplumu ikiye bölüp Sünni kesimin oylarını iktidara taşımanın aracı olarak tezgâhlandığı düşünülebilir. İnşallah öyle değildir. Eğer öyle değilse hükümet bu konuda daha ciddi önlemler almalıdır. Alevi yurttaşların bugüne kadar istedikleri ama bir türlü elde edemedikleri hakları bir an önce verilmelidir. Daha büyük kitlelerin tahrike kapılmadan olayları objektif bir şekilde izlemeleri hem siyaseten hem de sosyolojik olarak sağlanmalıdır.