İzmir'de deprem bölgesinde incelemelerde bulunan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan "Kaynaklar Kanal İstanbul gibi rant projeleri yerine depreme hazırlık için sarf edilmeli" ifadelerini kullandı.
İzmir'de 6.6 büyüklüğünde etkili olan depremin ardından umutlu bekleyiş devam ediyor. Ekiplerin arama kurtarma çalışmalarından iyi haberler gelmeye devam ediyor.
Siyasi parti liderleri ve temsilcileri de deprem bölgesinde incelemelerde bulunuyor. Deprem bölgesinde incelemelerde bulunan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Halk TV'ye değerlendirmelerde bulundu.
Babacan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
“Acımız çok büyük. Depremin ilk saatlerinden itibaren arkadaşlarımız gelişmeleri anbean takip ettiler. Elimizden gelen ne varsa yaptık. Türkiye seferber olmuş durumda.
"MESLEK ÖRGÜTLERİNE İHTİYACIMIZ VAR"
Hasar tespitinin bağımsız bir şekilde yapılması gerekiyor. Kamu kuruluşları tarafından yapılınca siyasi etki söz konusu olabiliyor. Aynı hataların tekrar edilmemesi gerekiyor. Hasar tespit çalışmaları hızlandırılmalı, havalar soğuyor. Bunun daha iyi koordine edilebileceğini gördük. Meslek örgütlerinin baskı altında tutulduğu, yapılarının değiştirilmeye başlandığı bir dönemde meslek örgütlerine çok ihtiyacımız var.
KANAL İSTANBUL TEPKİSİ
İmar barışına en çok başvuruların olduğu illerden biri de İzmir'di. Biz en baştan beri buna karşı çıktık. Çok yanlış bir şeydi imar barışı. Kaynaklar hemen Türkiye'yi depreme hazırlamaya sarf edilmeli. Kaynaklar Kanal İstanbul gibi rant projeleri yerine depreme hazırlık için sarf edilmeli. Kentsel dönüşüm iyi bir model ama yavaş işliyor. Kentsel dönüşümde hak sahiplerine haklarını vermek elbette önemli. Ama ilave konut üretimiyle ilave gelir sağlamak da önemli. Bunun için de ekonominin iyi olması lazım. Hiç olmazsa bundan ders alıp, 2021 bütçesinin depreme hazırlık için düzenlenmesi gerekiyor.
Yerinden yönetimin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Gerek ilçe, gerek büyükşehir belediyelerinin dışlanmaması gerektiğini düşünüyoruz. Toplumumuzda dayanışma ruhu var, bunu siyasetin ve devletin de yapması gerekiyor.
DEPREM VERGİLERİ
1999 depreminden sonra ortaya çıktı deprem vergileri. Daha sonra bu vergiler bütçe havuzuna dahil edildi. 1999'deki deprem ve 2001 ekonomik krizi devletin kaynak ihtiyacını arttırdı. Sonuçta deprem vergileri bütçe havuzuna atıldı. Depreme hazırlık için daha fazla kaynak ayırmak şart. Özel finansman imkanlarını mobilize etmek gerekiyor. Kentsel dönüşümün daha yaygın hale gelmesi gerekiyor. Bunun için de öncelikle ekonomik tablonun düzelmesi gerekiyor. Ancak güçlü bir ekonomiyle depreme karşı hazırlık gereği gibi yapılabilir.
Depremle ilgili hazırlığın temelinde hukuk devleti yatıyor. Yeni yapılan binaların tarafsız bir şekilde denetime tabi tutulması gerekiyor. Eski binalar için de teknik çalışmaların yapılması gerekiyor. Riskli binaların yıkılması, kentsel dönüşüm uygulanması lazım. Ya da bu binalar depreme dayanıklı hale getirilmeli. Afet yönetiminin devlet ve sivil toplum ve yerel yönetimle koordinasyon halinde yürütülmesi gerekiyor. Depremin ilk gün devletin ilgili kurumu battaniye bağışı çağrısı yaptı. Siz çadır kuruyorsanız, battaniye stokunuzun da olması gerekir.
Hükümetin ilk yapması gereken istişare mekanizması kurmasıdır. Şu anki zihniyet, 'Ben her şeyi bilirim. Her şeyi ben yaparım. İyi bir şey varsa primini almalıyım. Değilse başkalarını suçlamalıyım.' Zaten her deprem müteahhitlerin üzerine yıkılır. Halbuki onları denetlemesi gereken müteahhittir."