İstanbul Bağımsız Milletvekili adayı olan ve Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan Ali Fuat Yılmazer, kendilerine kahvaltı istihkakı olarak çeyrek domates verildiğini yazdı.
Silivri'den mektup gönderen Yılazer, 3'er kişilik koğuşlarda kaldıklarını belirterek "4 eşit parçaya bölmüşler bir domatesi ve adam başı bir parçadan her koğuşa 3 parça çeyrek domates dağıtıyorlar. Nedenini sorunca 'istihkak' dediler, 'istihkakınız bu şekilde…'" ifadelerini kullandı. Bir çeyrek domatesin, yıkanamayacağı için yeme şansları da olmadığını belirten Yılmazer, 3 çeyrekten arta kalan ve verilmeyen bir çeyrek domatesi ne yaptıklarını merek ettiğini söyledi.
İşte Ali Fuat Yılmazer'in o açıklamaları...
Zulmün bu kadarına da pes artık...
Tarihin ortaçağ karanlığından fırlamış cadı avcısı bu zihniyetin zulmü, hangi derecelere vardırabileceği konusunda belli örgürürelerim vardı. Kolay olmayacağını zaten biliyordum, kendimi de ona göre hazırlamıştım. Sahiplendiğiniz şeye verdiğiniz değer ölçüsünde bedeli de yüksek tutarsınız. insanlık onurumuzu ve özgürlüğümüzü elimizden alınmak istenen:; biat derken, kulluktu aslında kastettikleri.
Dahası çocuklarımızın da geleceğine dikmişlerdi özlerini ve nesiller boyu devam edecek tağuti, bir hanedanlığa baş eğmemiz isteniyordu. Bedeli ne olursa olsun direnecek, asla şikayet de etmeyecektim. Şu ana kadar uyguladıklayageldikleri baskı ve zulümler, hepsi öngürülerim içinde yer aldığı için hiç zarlanmadığımı, aksine uğruna mücadele ettiğim değerlerim adına bir şeref ve itminan vesilesi bildiğimi rahatlıkla söyleyebilirim.
Ta ki, 19 Mayıs Salı gününe kadar!...
İlk defa maruz kaldığımız bir muamele karşısında zorlandığımı anlatmakta ve kabullenmekte güçlük yaşadığımı hissettim. Evet itiraf ediyorum:; bu kadarını hesap edememiş, böylesine hiç ihtimal vermemiştim.
Çeyrek Domates İstihkakı
Koğuşlarda üçer kişi kaldığımız, iç yemek servisleri de kişi sayısına göre yapılıyor. Normal yemeklerde sorun yok, bir miktar belirmeşiler ona göre veriyorlar servisi. Kahvaltılıklar da sayısa göre; carper peynir 3 adet, salatalık 3 ade, zeytin 3'ün katları, sallama çay üç adet… Ama domates öyle değil; 4 eşit parçaya bölmüşler bir domatasi ve adam başı bir parçadan her koğuşa 3 parça çeyrek domates dağıtıyorlar. Nedenini sorunca 'istihkak' dediler, 'istihkakınız bu şekilde…'
Cezaevindeki servis şeklini tahmin edersiniz, kesilmiş bir çeyrek domatesi yıkayamayacağnız için, zaten tüketme şansınız da yok. O kadar domatesin ziyan edildiğine mi yanayım, bir çeyrek domates olarak takdir edilen istihkamıza mı?
Diğer cezaevlerinde daha önce rastalamadığımız bir durumdu bu. Nasıl bir zihin yapısı ile karşı karşıya idik? Bu uygulamadaki hakaretin kastını, psikolojik baskı unsurunu geçiyorum. Ama yine de insan bir ciddiyet bekliyor; doğrusu akla icnnet geçirden ya da çocuk aklının bile yetişemeyceği bir tarz baskı yöntemleriyle karşılaşmak beklentilerim arasında değildi. Tamam, sistemdeki hırsızlık revaç görüyor ve yolsuzluk becerilerine göre terfi ettiriliyor insanlar. Ama bir omatesten bir çeyrek parçayı çalarak kaç kuruşluk yolsuzluk yapılabilir ki?
Peki yolsuzluk değilse domatesin suçu ne, neden kıyıyorlar ona? O bir çeyreği ayırıp çöpe mi atıyorlar, araklayıp eve mi götürüyorlar? Yoksa bu ifritten sürecin en şizofrenik baskı yöntemi olarak, ileride sergilenmek üzere saklamayı mı düşünüyorlar?
Belki de hiç birisi değil. Dedim ya, akıl işin içinden çıkamıyor. Ama bir gerçek var ki; domates bölünüyor ve bir parçası elimizden alınıyor. Neden bilmiyorum ama bu bölme meselesi canımı sıkıyor, kaygı veriyor ruhuma. Böylesine yaygın bir bölme merakı ve bölerek sorun çözme anlayışı hayırlı bir işmiş gibi görünmüyor bana vesselam….