22 Temmuz sahur operasyonu ile tutuklanıp Silivri cezaevi'ne gönderielen Ali Fuat Yılmazer, emniyet mensuplarının neden hapishanede olduğunu, kimlerin bunu yaptığı anlattı.
Twitter hesabından açıklama yapan Yılmazer, "En önemli konu ‘paralel’ kandırmacasıyla yürütülen algı operasyonları. Çok yakında toz-duman yatışıp, yalan ve iftiralar ortadan kalkınca, geriye tek bir gerçek kalacak; ‘Kim ne ile mücadele etmiş?" dedi.
7 Haziran Genel Seçimlerinde İstanbul 1. Bölge'den bağımsız milletvekili adayı olan Emniyet Müdürü Ali Fuat Yılmazer'n açıklamaları şöyle;
"Tüm sıkıntılara rağmen sürecin hayırlara bakan yönünü görmezsek, nankörlük etmiş oluruz. Ciddi bir arınma döneminden geçiyoruz. Bu dönemin kaybedenleri hiç kuşkusuz gelecek hesaplarını rakamlar üzerine bina edenler oldu.
Yani; keyfiyetin önemini unutup, kemmiyete takılanlar, siyaseti sadece rakamlardan, yüzdelik dilimlerden ibaret sananlar, manipülatif anketlerdeki oy dağılımlarını, mitinglerdeki kalabalıkları her şeyden üstün görenler, “ceketimi koysam seçilir”deyip amme hukukunu hiçe sayanlar, ilkeler üzerine bina edilmesi gereken‘siyaseti, ‘oy ütme’ anlayışına indirgeyenler içi boşaltılmış ve değerlerden yoksunlaşmış rakamların tek başına hiçbir anlam ifade etmediğini çok yakında anlayacaklar.
Fütursuzca işlenen suçların, dokunulmazlık zırhıyla örtbas edilebileceğini zannediyorlar. Fakat nafile; dopingli sporcular gibi işe hile karıştırmanın bedelini er ya da geç ödeyecekler.
Yeni dönemin en belirgin ihtiyacı, siyaseti yeniden ilkeler düzleminde temsil edebilmek… Bunun için tam da bugünlerde kimin nerede durduğuna bakmak gerekiyor.
Malum; en önemli konu ‘paralel’ kandırmacasıyla yürütülen algı operasyonları. Çok yakında toz-duman yatışıp, yalan ve iftiralar ortadan kalkınca, geriye tek bir gerçek kalacak; ‘Kim ne ile mücadele etmiş?
Biz usulsüz dinlemelerden değil; darbeci geleneğe, vesayet düzenine başkaldırdığımız için yargılanıyoruz.
Selam-Tevhid soruşturması ile İran casusluğunu deşifre ettiğimiz için…
Kürt sorununun çözümüne karşı olduğumuzdan değil, Bilakis çözümü sabote eden MİT angajmanlı provokatörleri deşifre ettiğimiz için…
Tahşiye kandırmacasından değil, El Kaide terör örgütü/Mehmet Doğan Grubu’na operasyon yaptığımız için…
17/25 Aralık ile Türkiye’nin geçmiş ve gelecek en büyük yolsuzluğunu deşifre ettiğimiz için…
Ne işkence,ne rüşvet ne de sahte delil kumpası;terörü önlediğimiz ve siyasi hesaplarla tezgahlanan faili meçhullere alan bırakmadığımız için Geçmişin sahte kahramanları gibi adımızı infaz iddialarına karıştırarak değil Bilakis her an patlamaya hazır canlı bombaları bile kılına zarar getirmeden adalete teslim ettiğimiz için…
Yani; biz, demokrasiye olan sadakatimizle hatırlanacak
Derin Devlet, İran casusluğu, El-Kaide, PKK ve hırsızlarla karşı olan temiz ve onurlu mücadelemizle anılacağız
Ve yasalara aykırılık teşkil eden en ufak bir suç işlemediğimiz tescillenerek çıkacağız bu süreçten.
Bizim çizgimiz bu; tarihe şanla, şerefle kaydedilecek bir çizgi.
Peki ya bize karşı olanlar ve bir türlü derin odakların boyunduruğundan yakasını kurtaramayanlar?
- Yeniden vesayet düzenine teslim edilen Yargı’nın,
- Teröristlerle müzakere masalarında şekillenen kumpasın,
- Perinçek tezgahında üretilen yalan ve iftiraların
- Ya da gizli/kişiye özel fetvalarla yapılan hırsızlıkların hesabını verebilecekler mi?"
İşte o açıklamanın paylaşıldığı tweetler...