Allah’la bağlantısını koparan cevap

Allah’la bağlantısını koparan cevap
Anne babalar dikkat! "Babam vefat etti. Çok üzgündüm. Ölümü anlamlandıramıyordum. Teyzemin yanına gittim" dedi ve onun verdiği cevabı duyunca farklı biri oldu. Okuyun..
Yıllar önceydi. Tanıştığım bir hanımefendi, içindeki huzursuzluktan bahsederken “Çocukken Allah’a çok kızgındım. Zor toparladım kendimi” demişti. Nedenini sorduğumda şunları söylemişti: “7 yaşımdayken babam vefat etti. Çok üzgündüm. Ölümü anlamlandıramıyordum. Teyzemin yanına gittim. O, ‘Allah sevdiği kulunu yanına çabuk alır’ diye bir şey söyledi. Babam çok iyi bir insandı bu doğru, ama Allah’ın babama bunu yapmasını kabullenemedim. İyi insan olmak suç mu diye kendi kendime konuştuğumu, geceler boyunca ağladığımı hatırlıyorum. Ondan sonra ‘Ben iyi insan olmayacağım’ diye karar verdim. Allah ile bağımı kopardım.”

“Birisinin yanlış bir sözü, Allah ile bağınızı neden koparsın ki? Yaşınız büyüdükçe bu sözün doğru olmadığını anlamadınız mı?” diye sordum. Şöyle cevap verdi: “Anladım anlamasına ama aradan yıllar geçti. O günden sonra sanki Allah ile inatlaşmaya başladım. Sırf kötülük olsun diye ilkokulda arkadaşlarımın kalemlerini alıp sokaktaki çöp bidonlarına attım. Ortaokulda insanları yalanlarımla aldatmaktan çok hoşlandım. Lisede erkek arkadaşlarım oldu, çok cesur davrandım. Hippi gibi giyinmeyi, sigara ve alkol kullanmayı marifet saydım. Annem bıkmıştı artık benden ama yapacağı bir şey de yoktu, gücü yetmiyordu bana. Sürekli ağladı durdu kadıncağız peşimde. Bugün bile hâlâ o zamanlar neden isyankâr olduğumu bilmez annem.”

İnanç sorularına tasavvufi cevaplar vermeyin 

“Babanızı kaybettiğiniz için miydi bu isyankârlık?” diye sorunca “Hayır, Allah iyi insanları öldürdüğü içindi” dedi. Çocuk, henüz geldiği bu dünyada işlerin nasıl gittiğine dair sorular sorduğunda, pedagojik prensiplere uygun cevaplar verilmelidir. Rastgele verilecek cevapların oluşturacağı aksi tesir çocuğun on yıllarca kendisine gelememesine neden olabilir. Öncelikle inanca dair sorulara verilecek cevaplar, tasavvufi derinlikte değil, çocuğun anlayabileceği sadelikte olmalıdır.

*Bu yazı Pedagog Dr. Adem Güneş’in ‘Edinerek Öğrenme’ kitabından alıntılanmıştır.

Meydan
26 Haziran 2016 10:10
DİĞER HABERLER