T24 yazarı Yalçın Doğan, Alman Hükümetinin kültür ve medyadan sorumlu Devlet Bakanı, Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth'un Bodrum'da kısıtlı katılımla gerçekleşen kokteylde yaptığı konuşmadan dikkat çeken kesitleri aktardı.
Alman Hükümetinin kültür ve medyadan sorumlu Devlet Bakanı, Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth Bodrum'da Alman ve Türk konukların kısıtlı katılımıyla gerçekleştirilen bir kokteyle katıldı. T24 yazarı Yalçın Doğan, Roth'un kokteylde yaptığı konuşmasından dikkat çeken kesitler paylaştı. Doğan'ın aktardığına göre Roth, Türkiye'ye ciddi bir yatırım akışı olacağını, tek şartın iktidarın değişmesi olduğunu söyledi.
Doğan, Roth'un "14 Mayıs bizde Almanya'da kutsal bir gündür. 14 Mayıs baharın müjdecisidir" diyerek şunları eklediğini aktardı: "Umalım ki, 14 Mayıs Türkiye'de de bir seçim müjdesine sahne olur, halka özgürlük ve insan hakları müjdesi getiren bir gün olarak tarihe geçer. Türkiye'de halk yeniden temel hak ve özgürlüklerine kavuşur".
BİRER CÜMLEYLE ÖZETLERSEM
Doğan, "Claudia Roth'un Türkiye'ye bakışını aktarmak için üç konudaki düşüncesini birer cümleyle özetlersem..." ifadelerini kullandı ve şunları aktardı:
Eleştirmekle beraber, Türkiye'ye en çok destek veren bir politikacı olarak, Roth:
"Avrupa Türkiye'ye karşı ukala ve burnu büyük davranıyor. Avrupada Türkiye aleyhine konuşanlar önce kendilerine baksın".
Bu sözleri çeşitli nedenlerle eleştirdiği Erdoğan'ın iktidarı döneminde söylüyor.
PKK terörüyle ilgili olarak:
"PKK derhal ateşkese geri dönmeli ve silahları koşulsuz bırakmalıdır".
İstanbul Sözleşmesi'ne destek amacıyla Almanya'da düzenlenen protestolara katılıyor. Kadın hakları savunucularının yanında dururken, taşıdığı pankartı kendi sosyal medya hesabından paylaşıyor:
ALMANYA'DAN TÜRKİYE'YE YATIRIM AKIŞI OLACAK
Türkiye'ye ilişkin tahminlerin açıklarken Roth doğrudan seçimlere giriyor:
"Son bir yıl içinde Almanya Çin'e yaklaşık on milyar Avroluk yatırım yaptı. Ancak, şimdi Türkiye'ye dönmeye karar verdik.
14 Mayıs'ta seçim sonucu belli olunca, Almanya'dan Türkiye'ye ciddi bir yardım ve sermaye akışı olacağını söyleyebilirim".
Bunun vazgeçilmez koşulu var.
Seçimi bugünkü muhalefetin kazanması, yirmi bir yıllık iktidarın sona ermesi.