Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım’ın Berlin'de Başbakan Angela Merkel ile buluşması ve bu buluşmada yapılan açıklamalar Alman basınında yoğun bir biçimde ele alınıyor.
Märkische Oderzeitung Başbakan Yıldırım'ın iki ülke arasındaki ilişkilerin yumuşamasını istediğine vurgu yapıyor:
"Binali Yıldırım'ın Almanya ziyareti sırasında Deniz Yücel'in serbest bırakılmasını Başbakan Merkel'e altın tepside sunacağını bekleyenler hayal kırıklığına uğradılar. Görünen o ki bu süreç biraz daha zaman alacak. Nitekim Türk yargısının bağımsız hareket ettiğini sergileyebilmesi açısından da biraz zaman geçmesi gerekiyor. Ancak Türkiye Başbakanı iki ülke arasındaki buz tutmuş ilişkilerin çözülmesine önem veriyor olmalı. Türk kökenli Alman gazeteci Yücel hakkındaki davanın yakında başlayacağını ilan etmesi de muhtemelen bu süreçte aperitif işlevi görüyor.”
Leipziger Volkszeitung ise Ankara'nın şu sıralara ABD dışında güçlü müttefiklere ihtiyaç duyması nedeniyle Almanya ile yakınlaşmak istediğini belirtiyor:
"Yıldırım'ın önerdiği gibi Almanya-Türkiye ilişkilerinde yeni bir sayfa açılmak istenmesi biraz saflık olur. Berlin hızlı bir biçimde yeniden Erdoğan'ın gözünden düşebilir. Onun şimdiki en sevdiği düşmanı ABD. Erdoğan ABD'nin Suriyeli Kürtleri desteklemesi nedeniyle Washington'ı şu sıralar ‘Osmanlı şamarı' indirmekle tehdit ediyor. Böylesine tahriklerde bulunan biri, yanında birkaç güçlü dost olmasına müteşekkirdir. İşte şimdilerde Ankara'nın Almanya'ya biçtiği rol budur.”
Koblenz'de yayımlanan Rhein-Zeitung ise Almanya'nın Türkiye ile ortaklık konusunda temkinli olması gerektiği uyarısında bulunuyor:
"Türkiye söz konusu olduğunda ‘unut gitsin' denilemiyor. Başbakan Binali Yıldırım en sevimli yüz ifadesiyle istediği kadar ilişkilerde yeni bir sayfa açılmasını ve geçmişin unutulmasını önersin. Geçmiş dönemde çok şeyler oldu. Almanya, Ankara'nın birkaç yıl önce verdiği güvenilir partner izleniminin bugün artık geçerli olmadığı konusunda uyarılmalı. Alman vatandaşlarının tamamen siyasi nedenlerle tutuklanmış olması en fazla kanayan yaradır. Türkiye, Yıldırım'ın Alman kamuoyuna inandırmaya çalıştığı gibi hiç de hukuk devleti özellikleri göstermiyor. Öyle olsaydı Türk kökenli Alman gazeteci Deniz Yücel bir yıl gibi uzun bir süreden beri iddianame olmaksızın cezaevinde yatmak zorunda kalmazdı.”
Münih'te yayımlanan Abendzeitung Almanya ile Türkiye arasında sadece çıkar ilişkisi olduğu görüşünü savunuyor:
"Almanya omurgasız bir ulus mu? Evet. Bu saptama acı olduğu kadar gerçek. NATO ‘müttefiki' Türkiye ile ilişkilerimize bir göz atmamız yeterli. Merkel tokalaşmak üzere Türkiye Başbakanı Yıldırım'a elini uzattığında, Erdoğan'ın bundan bir yıl kadar önce Almanlara Nazi benzetmesinde bulunduğu sanki unutulmuştu. Merkel neden mi eğilip büküldü? Çünkü Erdoğan hoşlanmadığı on binlerce kişinin yanında arada ünlenen gazeteci Yücel'i de hapiste tutuyor. Ve de Alman silah firmaları büyük paralar karşılığında Türkiye'nin elindeki Leopard tanklarının modernizasyonunu arzuluyor. Ayrıca tabii Erdoğan Avrupa'nın bekçisi konumunda ve yeni mülteci akımlarını önlüyor. Burada büyük miktardaki paralar da diğer yöne akıyor. Anlaşılan o ki iki tarafın da birbirine ihtiyacı var. Kirli bir birliktelik.”
DW