Türkiye’de tutuklanan Almanlar, AB’nin mülteci politikası ve terör Alman basınının öne çıkan yorum konuları arasında yer alıyor.
Alman medyası: Türkiye şantaja kalkışırsa köprüler yıkılır
Karlsruhe'de yayımlanan Badische Neueste Nachrichten (BNN) gazetesinin yorumunda Türkiye'de tutuklanan Alman vatandaşlarının Erdoğan yönetimi tarafından rehin tutulduğu ifade ediliyor:
"Yeni bir mülteci akını patlak verdiği takdirde yüz binlerce kişi Türkiye üzerinden Avrupa'ya yönelir ve mültecilerin büyük bir bölümü de bu ülkede kalır. Böylece Ankara kendi başına iş açmış olur. Batı'ya tutukluların rejim karşıtlarıyla takas edilmesi gibi ahlak dışı bir teklif de gelebilir. Türkiye gerçekten böyle bir şantaja kalkışırsa bu ateşle oynamak anlamına gelir ve Batı'yla arasındaki bütün köprüler yıkılır. Erdoğan Batılı politikacılar tarafından yabancıları rehin almak ve ülkesini ikinci bir Kuzey Kore'ye çevirmeye çalışmakla suçlanmayı hak ediyor.”
Stuttgarter Nachrichten gazetesi Fransa, Almanya, İtalya ve İspanya liderlerinin Paris'te bugün mülteci kriziyle ilgili olarak gerçekleştireceği dörtlü zirveye şu satırlarla değiniyor:
"Mülteci politikasında halkın büyük beklentileri ile Alman hükümetinin daralan manevra alanı karşı karşıya geliyor. Bu bakımdan Başbakan Angela Merkel'in Fransız, İtalyan ve İspanyol liderlerle birlikte kuzey Afrika ülkelerinin yönetimleriyle yapacağı ortak pazarlıkta büyük ilerleme kaydedilmesine bel bağlamak sonunda hayal kırıklığına yol açabilir.”
Magdeburg'un Volksstimme gazetesi, kaçak göçü ele aldığı yorumunda dörtlü zirvenin aşırı beklentilere yol açmaması gerektiğine dikkat çekiyor:
"Angela Merkel insan kaçakçılarını durdurmak ve ülkesinden kaçanların Libya'daki mülteci kamplarında barındırılmasını sağlamak istiyor. Kaçak göçle mücadele açısından uygun sayılan bu düşüncenin nasıl gerçekleştirilebileceğini ise henüz söylemedi. Şimdiki durumda bütün yükü İtalya ve Libya taşıyor. Yeni bir mülteci krizini önlemek için Libya sahil koruma teşkilatına para ve personel yardımında bulunmak yetmeyecektir. Avrupa sorumluluğu Afrika'nın omuzlarına yükleyemez ve mülteci kamplarında insan onuruna yakışır şartların oluşmasını sağlamak zorundadır. Ama bunu kimse garanti edemez. Almanya, İtalya, Fransa ve İspanya arasındaki dörtlü zirvede uygulanabilir kararlar alınacağı şüphelidir. Merkel, Almanya'daki genel seçim tarihinin yaklaştığı şu günlerde mülteciler konusunu ön plana çıkarmaktan sakınacaktır. Ama en geç seçimlerden sonra daha kararlı davranması kaçınılmaz olacaktır.”
Neue Osnabrücker Zeitung gazetesi "Avrupa ve terör" başlıklı yorumunda terörün üstesinden soğukkanlılık ve dayanışmayla gelinebileceğini yazıyor:
"Avrupa'daki terör eylemlerine alışıldıkça terör milisi IŞİD'in amaçladığı ‘insanları şaşkına çevirip sindirme' taktiği gibi terörün korkunç sonuçları da zamanla etkisini kaybeder. Avrupa maalesef önceden tahmin edilmesi imkânsız olan ve ‘yalnız kurtlar' tarafından düzenlenen saldırılarla yaşamak zorunda. Polis sayısının ve kontrollerin artırılması terörü önlemeye yetmeyecektir. Sadece soğukkanlılık ve bütün toplumun saldırı kurbanlarının yakınlarına, dolayısıyla da teröristlere karşı dayanışma göstermesi moralleri ayakta tutabilir. Hafta sonunda yüz binlerce İspanyol krallarıyla birlikte tam bir dayanışma örneği verdi.”