Almanya'da Hannover'ın ardından Düsseldorf kenti de Gazze ve İsrail'den korunmaya muhtaç ya da travma yaşamış çocukları kabul edeceğini duyurdu. Hannover'ın adımına desteğini açıklayan Hristiyan Demokrat partili (CDU) Düsseldorf Belediye Başkanı Stephan Keller, partiler üstü birlik vurgusu yaparak "Bu güçlü ve insani jesti biz de hayata geçirmek istiyoruz" dedi.

DW Türkçe'nin haberine göre Yeşiller partili Hannover Belediye Başkanı Belit Onay, Perşembe günü yaptığı açıklamada, 20 çocuğu kabul etmeyi planladıklarını söylemiş, şu anda en fazla 20 çocuğu koruma altına alabilecek kapasitenin bulunduğunu, bunun gelecekte artırılabileceğini belirtmişti.

Düsseldorf'ta ise programın kaç çocuğu kapsayacağı ve uygulamanın ne zaman başlayacağı henüz belli değil. Kent yönetiminin Düsseldorf'taki Müslüman ve Yahudi cemaati temsilcileriyle programa dair temaslara başladığı bildirildi.

Diğer yandan Alman Silahlı Kuvvetleri, Gazze'ye havadan yardım kampanyasında ikinci uçuşu gerçekleştirdi. Ürdün'den havalanan A400M tipi askeri kargo uçağı ile Gazze'ye toplam 9,6 ton ağırlığında 22 palet gıda ve tıbbi yardım malzemesi bırakıldı.

Havadan yardımlara bugün de devam edilmesi bekleniyor.

Almanya Başbakanı Friedrich Merz, kıtlık yaşanan Gazze'ye, Ürdün ile koordine edilen bir hava köprüsü üzerinden yardım yapılacağını duyurmuştu. Bu kapsamda Alman ordusuna ait iki adet A400M tipi kargo uçağı Ürdün'e konuşlandırıldı.

İsrail, Cumartesi günü Almanya'nın yanı sıra Fransa, Mısır, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin de katılımıyla Gazze'ye havadan toplam 90 palet yardım malzemesi bırakıldığını açıkladı.

İnsan hakları örgütleri ise havadan yardımları, tehlikeli ve yetersiz olduğu gerekçesiyle eleştiriyor: Hava yardımları, kamyonlara kıyasla taşınan miktarın görece az olması nedeniyle hem etkisiz hem de pahalı bir yöntem olarak görülüyor. Ayrıca aşırı yoğun nüfuslu bölgelere kontrolsüzce bırakılan yardımın kargaşaya yol açarak yaralanma ve ölümlere neden olabileceğine dikkat çekiliyor.

Uzun süre Gazze'ye yardım geçişine tamamen engel olan veya oldukça sınırlayan İsrail yönetimi, 2,5 milyon nüfuslu bölgeden gelen insani kriz görüntülerinin tetiklediği uluslararası baskı üzerine, geçtiğimiz günlerde havadan ve karadan daha fazla yardımın geçişine izin verdi.

Savaşı bitirmeye yönelik görüşmelerde şu ana kadar ilerleme sağlanamazken Hamas, bağımsız bir Filistin devleti kurulmadığı sürece silah bırakmayacağını duyurdu. Örgüt, "(İsrail) işgali sürdüğü sürece direniş ve silahlar, ulusal ve yasal bir haktır" açıklamasını yaptı.

Örgütün açıklaması, Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Tel Aviv'de rehine yakınları ile görüşmesinde kullandığı belirtilen sözlere yanıt olarak algılandı. İsrail merkezli Haaretz gazetesi, Witkoff'un görüştüğü rehine yakınlarına, "Savaşı bitirmeye yakınız" diyerek Hamas'ın "silahsızlanmaya hazır olduğunu" söylediğini aktardı.

Aralarında Türkiye, Mısır, Suudi Arabistan, Katar ve Ürdün'ün de bulunduğu ülkeler, geçen ay sonu New York'ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) konferansında Hamas'a silah bırakma ve Gazze'de iktidardan çekilme çağrısında bulunmuştu.

İsrailli kaynaklara göre, Gazze'de halen yaklaşık 50 rehine bulunuyor, bunlardan en az 20'sinin hayatta olduğuna inanılıyor. Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e gerçekleştirdiği saldırılarda toplam 251 kişinin Gazze Şeridi'ne kaçırıldığı bildirilmişti.

Bu arada Hamas ve İslami Cihad'ın Gazze'de tutulan rehinelerden, 21 yaşındaki Almanya-İsrail çifte vatandaşı Rom Braslavski ve 24 yaşındaki Evyatar David'i oldukça zayıflamış halde gösteren videolarını yayınlaması, Tel Aviv'de protestoları tetikledi. Göstericiler İsrail hükümetinden rehinelerin güvenle dönüşüne öncelik vermesini talep ediyor.

Videodaki kişilerin aileleri ile görüşen İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ise gördüklerinden "derin şok" yaşadığını ifade etti, Hamas'ı "rehineleri kasten aç bırakmakla" suçladı.