Scholz’un sözcüsü, Alman bakanın Türk meslektaşına Almanya’nın Türkiye’de yaşanan ekonomik sorunların aşılmasını arzuladığını ve ekonomik istikrara sahip bir Türkiye'nin Almanya'nın çıkarına olduğunu söylediğini duyurdu. Bakanlık sözcüsü, Scholz’ün Albayrak’ı Berlin’e davet ettiğini, söz konusu ziyaretin 21 Eylül'de yapılmasının kararlaştırıldığını da açıkladı.

Diplomatik çevreler, Albayrak'ın ABD ile yaşanan krizde Almanya'nın aldığı tavır nedeniyle Scholz’e teşekkür ettiğini de aktardı. Bakan Albayrak’ın Berlin’deki temaslarında 28-29 Eylül tarihlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın resmi ziyaretinin hazırlıklarının yapılacağı da öğrenildi.

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in davetlisi olarak bir ‘devlet ziyareti’ kapsamında Berlin’e gelecek olan Erdoğan’ın Başbakan Merkel’le de biraraya gelmesi planlanıyor.

Alman basınında bugün çıkan haberlere göre, Erdoğan’a eşlik edecek delegasyonda cumhurbaşkanın eşi Emine Erdoğan’ın yanısıra, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül yer alacak isimler olacak.

Özellikle Merkel ve Erdoğan arasındaki zirvede, uluslararası konular ve ikili ilişkilerin yanısıra Türkiye’de yaşanan kur krizinin de masaya yatırılacağı tahmin ediliyor.

Almanya, dolarda yaşanan dalgalanmanın doruğa çıktığı geçen hafta sonundan bu yana Başbakan Merkel ve konuyla ilgili bakanlarının açıklamalarıyla Türkiye'ye destek mesajları verdi.

Alman basınında çıkan analiz ve yorumlarda da Türkiye’nin krize girmesinin Almanya ve diğer AB ülkelerini ve piyasaları olumsuz etkileyeceği vurgulandı.

Türkiye’de faaliyet gösteren Alman şirketler 120 bin kişi istihdam ediyor

Günlerdir üzerinde durulan bir diğer konu ise Türkiye’de faaliyet gösteren Alman şirketlerinin durumu. Türkiye’de aralarında Mercedes, Siemens, Bosch gibi dev şirketlerin de bulunduğu, 7 bin civarında Alman işletmesi faaliyet gösteriyor. Bu işletmelerde yaklaşık 120 bin kişi çalışıyor.

Alman sanayi çevreleri geçen günlerde soğukkanlı açıklamalar yaparak, Alman şirketleringelişmeleri "kaygıyla izlediklerini, ancak Türk piyasasından çekilmeyi planlamadıklarını" vurguladılar. Yapılan açıklamalarda krizin atlatılması sürecinde Türkiye’nin çekici kalabilmesi için, hukukun üstünlüğü, Merkez Bankası’nın bağımsızlığı ve ödemelerin dengelenmesinin gerektiği belirtildi.

Alman Dış Ticaret Odası verilerine göre, son iki yılda Türkiye’de yatırım yapan Alman şirketlerin sayısında yüzde 50’ye varan bir azalma yaşandı. Ekonomi uzmanları, Alman yatırımcıların Türkiye'deki siyasi koşullar nedeniyle de yatırım konusunda çekingen davrandıklarını öne sürüyorlar.

Almanya ve Türkiye arasındaki ilişkiler son iki yılda gerginliklere sahne oldu. Alman Parlamentosu’nun Ermeni soykırım tasarısını kabul etmesi, Die Welt gazetesi Türkiye muhabiri Deniz Yücel ve bazı başka Almanlar’ın tutuklanması ve 15 Temmuz'daki darbe girişimi sonrası Almanya'ya iltica talebinde bulunan Fethullah Gülen’le bağlantılı olduğu iddia edilen Türk askerleriyle diplomatlara iltica hakkı tanınması gerginliğe neden olurken, buna rağmen Almanya Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ülkeler arasında birinci olarak kaldı.

Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 10’unu 13 milyar Euro ile Almanya’ya yapıyor. İthalatta ise Almanya, Çin ve Rusya’nın ardından üçüncü sırada yer aldı. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2017 sonu verilerine göre toplam 37 milyar Euro. Almanya’da da Türk-Alman ortaklığı şeklinde oluşmuş 96 bin işletme var. Bu işletmeler 500 bin kişiye istihdam sağlıyor, 50 milyar Euro’luk yıllık ciroya ulaşıyor.