Alman ZDF Frontal 21 ve Neuen Zürcher Zeitung am Sonntag'a demeç veren Michelfelder, "Suçluları ve özellikle de böyle ağır suçluları daha fazla Almanya'da tutmamak gerekiyor" diye konuştu. Eyaletin Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın bu yöndeki bir uygulamasından çetenin kendisini "dünya genel başkanı yardımcısı" diye tanıtan bir kişinin ve "Stuttgart kenti lideri" olan başka bir üyesinin daha etkileneceği belirtildi.

Ralf Michelfelder, boks kulübü adı altında faaliyet gösteren çetenin yasaklanması kapsamında yürütülen baskınlarda, çetenin sakladığı silah mühimmatının ancak küçük bir kısmına ulaşıldığını belirterek, "Ancak mermiler ve kovanlar bulduk. Böylece silahları olduğunu ve onları kullandıklarını biliyoruz. Bu silahlar bir yerde olmalı" dedi.

Almanyalı Osmanlılar geçen Temmuz ayında İçişleri Bakanı Horst Seehofer tarafından yasaklanmıştı. Stuttgarter Nachrichten gazetesi, ZDF televizyonu ve NNZ am Sonntag'ın ortak haberlerinde çetenin yönetici kadrosunun komşu ülkelere kaçtığı, İsviçre, Avusturya, Hollanda ve Danimarka'nın sınır kentlerinden Almanya'daki çete üyeleriyle bağlantıda oldukları belirtilmişti.

Almanyalı Osmanlılar adını kullanan ve ülkenin farklı kentlerinde boks kulübü adı altında faaliyet gösteren çetenin hakkında bir çok iddia bulunuyor. Almanyalı Osmanlıların en yoğun faaliyette olduğu eyalet ise Baden Württemberg. Çete üyeleri cinayet, kasten adam öldürmek, ağır yaralama, şantaj, fuhuş, silah ve uyuşturucu ticareti gibi birçok suçlamayla yargılanıyor.

Baden-Württemberg Emniyet Müdürü Klaus Ziwey, Aralık 2017'de bir basın toplantısı yaparak, Almanyalı Osmanlılar'ın "siyasi olarak yurt dışından kontrol edilip edilmediğinin” araştırılacağını açıklamış, bu nedenle grupla ilgili soruşturmada ilk kez anayasayı koruma birimlerinin de devreye sokulduğunu belirtmişti. Ziwey, Almanyalı Osmanlılar'ın, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) ile bağlantılarının olduğunu da sözlerine eklemişti.