STUTTGART (CİHAN)- Aile içi şiddetin bir bütün olarak ele alınması gerekliliğine dikkat çeken uzmanlar ailede şiddete maruz kalanın kadın, erkek ya da çocuk olmasının fark etmediğini vurguluyor.

Almanya'da 'Gewaltschutz für Männer' (Erkeğin Şiddetten Korunması) projesi ile kayıtlara yansımayan şiddet vakalarının da gün yüzüne çıkacağı tahmin ediliyor. Proje kapsamında şiddete maruz kalan erkekler için sığınma evlerinin ihdası bile gündeme getiriliyor.

Dünyanın birçok ülkesinde yaşanan kötü örneklerden dolayı erkeğin kadına şiddet uygulaması olarak algılanan aile içi şiddette, erkeklerin de mağdur olduğuna çeşitli araştırmalarla dikkat çekiliyor.

İstatistiklere yansıdığı kadarıyla Almanya'da evli erkeklerin yaklaşık yüzde 10'u eşinin fiziki şiddetine ya da psikolojik baskısına maruz kalıyor. Uzman tahminlerine göre bu oran aslında daha yüksek ancak erkeklerin gurur meselesi yapmasından dolayı birçok vaka istatistiklere yansımıyor.

Ailede erkeğin şiddetten korunması için Stuttgart'ta başlatılan ve pilot uygulaması devam eden 'Erkeğin şiddetten korunması' projesi dikkat çekiyor. Stuttgart Büyükşehir Belediyesi'nin fırsat eşitliği ile ilgili çalışan dairesi nezaretindeki bir destek birimi tarafından yürütülen proje ile emniyet ve savcılığın da destekleri ile aile içi şiddete maruz kalan erkeklere destek ve danışmanlık hizmetleri veriliyor.

Aile içi şiddetin bir bütün olarak ele alınması gerekliliğine dikkat çeken yetkililer, ailede şiddete maruz kalanın kadın, erkek ya da çocuk olmasının fark etmediğini, bu proje ile toplumda var olan ve boyutları da net olarak kestirilemeyen bir aile için şiddet türünün sınırlarının daha netleşeceğine işaret ediyor.

Şimdiye kadar başvuran mağdur erkeklere destek veren uzmanlar, çok farklı örneklerle karşılaşıyor. Kayıtlara geçen fiziki şiddet örnekler, kadının erkeği tekme-tokat dövmesinden, sert cisimlerle vurmasına kadar geniş bir yelpaze oluşturuyor.

Ayrıca psikolojik baskı gören erkeklerin de sayısı azımsanmayacak ölçüde. Bu kategoride de hakaret, aşağılamanın yanı sıra ölüm tehditleri de dikkat çekiyor. Fiziki şiddet ya da psikolojik baskı gören ve destek isteyen erkekler arasında uzun süredir sistematik olarak şiddete maruz kalanlar da bulunuyor.

Çocuklu ailelerdeki şiddet olaylarının, çocukların geleceği endişesi ile son safhaya kadar gizlendiği ve çözüm için gelindiğinde müdahale şansının azaldığı konusunda uyaran uzmanlar şiddet eğilimi başlar başlamaz danışmanlık için başvurulmasını öneriyor.

2015 yılı sonuna kadar aile içi şiddete maruz kalan erkeklere destek verilecek projenin devam edebilmesi için yerel idarelerin finansal desteğinin gerektiği yapılan açıklamalar arasında yer alıyor. CİHAN