Almanya'da iltica rakamları tahminleri aştı, çözüm önerileri çoğaldı

Almanya'ya akın eden mülteciler gündemden düşmüyor. Bu yıl 450 bin insanın iltica başvurusunda bulunacağından yola çıkan Almanya şimdilerde bu tahmini daha yukarılara çekmeyi düşünüyor. Sebebi ise sadece Kuzey Ren-Vestfalya'nın (KRV) geçtiğimiz hafta 5 bin 300 mülteci almış olması. KRV, yıl içinde 85 bin mülteciyi yerleştireceğinden yola çıkmış. İlk altı ayda gelenlerin sayısı ise 77 bini bulmuş. Yetkililer, mülteci sayısının bu yıl kesinlikle 100 bini geçeceğini iddia ediyor.

Berlin'de de durum farklı değil. Eyaletin sağlık ve sosyal işler senatörlüğü 15 bin 200 mültecinin yerleştirilmesine yetecek kadar şartlara sahip. Ancak senatonun sosyal idaresine göre yılsonuna kadar bu sayıya 8 bin mülteci daha eklenecek. Sayının giderek artması çeşitli problemleri beraberinde getiriyor. Öncelikle başvuruları değerlendirmek çok uzun süre alıyor. Ardından yerleştirme, kabul görenleri entegre etme, eğitme, geçimini sağlama, kabul edilmeyenleri sınır dışı etme derken ortaya büyük bir meblağ çıkıyor.

Bazı politikacılara göre en büyük sorunu mali sebeplerle Balkanlardan kaçanlar oluşturuyor. Özellikle Bavyera, Sırbistan, Arnavutluk, Kosova ve Karadağ gibi ülkelerle temasa geçerek bu sorunu halletmek istiyor.

Baden-Württemberg ise Balkan ülkelerinden gelen mültecilere daha farklı bir açıdan yaklaşıyor. Eyaletin Başbakanı WinfriedKretschmann'a göre, Balkanlardan yasal göç kolaylaştırılmalı ki, hem Avrupa'ya ait bu ülkeler istikrar kazansın hem de Almanya bakım personeli gibi açığın büyük olduğu mesleklere eleman kazansın.

Kretschmann bu yüzden geri çevirilen ilticacıların geri gelmesini kolaylaştırmak istiyor ve önümüzdeki aylarda 9 bin yerine 14 bin mülteciyi alacak şartları oluşturmak istiyor. Başbakan, Arnavutluk, Kosova ve Karadağ'ın güvenli ülkeler sınıfına sokulmasına karşı değil, ancak Federal İçişleri Bakanlığı'ndan Sırbistan, Bosna-Hersek ve Makedonya'nın güvenli ülke olarak kabul edildiklerinden dolayı bu ülkelerden gelen başvuruların azaldığına dair kanıt istiyor.

Diğer en büyük sorun ise mültecilerle birlikte gelen yüklü masraflar. Berlin ve KRV bu yüzden Federal Hükümet'in toplam belli bir miktarı öngörmesini değil, mülteci başına belli bir miktarı eyaletlere aktarmasını istiyor. Hessen Başbakanı Wolfgang Bouffier ise mültecilere harçlık verilmesine karşı. Başbakana göre Arnavut bir öğretmen kendi ülkesinde iki üç yılda kazandığını Almanya'da üç-beş ayda kazanıyor. Bouffier, bu sebeple harçlık yerine ayni yardımı daha mantıklı buluyor. Şehir ve Belediyeler Birliği Başkanı GerdLandsberg ise Balkan ülkelerinden gelenlere tekrar vize uygulanmasını istiyor.

Alman halkı ise özellikle Suriyeli mültecilere yardımseverlik duygularıyla yaklaşıyor. Birçok Alman'a göre Almanya daha fazlasını da başarabilir. Okullar, gençlik daireleri, sendikalar ve polis hızlı bir şekilde yeni duruma hakim olmak için devreye girerken, mültecilerin yerleştirilmesinde ordunun da etkili olabileceği konuşuluyor.
CİHAN
28 Temmuz 2015 11:08
DİĞER HABERLER