Köln'de yeni yıl kutlamaları esnasında eğlencelerin yapıldığı meydandaki kadınların çok sayıda Kuzey Afrika ve Arap kökenli erkeklerin cinsel tacizine uğraması, cüzdan ve cep telefonu gibi eşyalarının gasp edilmesine tepkiler sürerken Alman hükümetinden de sert açıklamalar gelmeye devam ediyor.

Küba'da bulunan Sosyal Demokrat Partili (SPD) Federal Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi/Enerji Bakanı Sigmar Gabriel, "suç işleyen sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmeleri ve kendi ülkelerinde hapsedilmeleri seçeneğini desteklediğini" söyledi. Başbakan Angela Merkel ise açıklamasında suçluların ortaya çıkarılması talebini yineledi. Merkel, "Tiksindirici suçlar hiçbir biçimde kabul edilemez." dedi.

Konuyla ilgili Bild gazetesine açıklamalarda bulunan Sigmar Gabriel, suçluların sert biçimde cezalandırılmalarını istedi. Bakan Gabriel, "Suç işleyenlere ve cinsel saldırılarda bulunanlara sıfır hoşgörü diyorum. Devlet güçlü ve hareket edebilecek durumda olmalıdır. Bu konuda hem Almanlara hem de büyük çoğunluğu terbiyeli sığınmacılara karşı sorumluyuz. Şimdi olması gereken uluslararası hukukun tüm imkânlarını araştırarak kriminal sığınmacıların kendi vatanlarına geri gönderilmelerini sağlamaktır." dedi. Suç işleyenlerin kendi ülkelerinde hapsedilmeleri seçeneğinin yürürlüğe girmesini desteklediğini kaydeden Başbakan Yardımcısı Gabriel, "Alman vergi verenleri neden yabancı suçluların hapis sürelerini ödesinler ki'" tepkisinde bulunarak "Kendi vatanlarında hapse atılma tehdidi suçluları Alman hapishanelerine atılmaktan çok daha fazla korkutacaktır." şeklinde konuştu.

"DEVLET BU SUÇA MÜSAMAHA GÖSTERMEYECEK"

Hıristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Başbakan Merkel ise Berlin'de yaptığı açıklamada, "Köln'de yeni yıl kutlamalarında yaşanan tiksindirici suçlar hiçbir biçimde kabul edilemez. Alman devleti bu suçlara müsamaha göstermeyecek. Olay gecesi kadınların korunmasız biçimde teslim oldukları duygusuna kapılmaları benim açımdan da dayanılmaz. İşte bu nedenle olay gecesi yaşanan her şeyin incelenmesi önemlidir." dedi. "Hukuk sistemine riayet etmek istemeyenler için açık mesajlar verilmesinin" önemli olduğunun altını çizen Merkel, "Bunlara karşı tüm kararlılığımızla karşı koymalıyız." dedi.

İÇİŞLERİ BAKANI "YENİ KANUNLAR GELEBİLİR" DUYURUSU YAPTI

Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere (CDU) ise açıklamasında "benzeri olayların bir daha yaşanmaması amacıyla kalabalık alanlarla ilgili güvenlik tedbirlerinin sertleştirilmesi" talebinde bulundu. Bakan de Maiziere, "Bunlar için yeni kanunlar da gerekebilir." dedi. "Kalabalık meydanlara kameralar yerleştirilmesi, daha fazla güvenlik kuvvetlerinin sokaklarda bulunmaları ve sert yasalar gibi tedbirlere gereksinim duyulduğunu" kaydeden Bakan, büyük suçlara bulaşmış yabancıların sınır dışı edilmeleri gerektiğini söyledi.

Bu arada CDU parti yönetimi kapalı kongre toplantısına sunulmak üzere hazırladığı bir taslakta "ağır suçlarda mülteci statüsünün düşürülmesi" talebini kaleme aldı. Kuvvetli şüpheli olanların hızlı biçimde nezarete alınmaları için ilgili kanunlarda değişiklik isteyen yönetim, polislerin korunması ve meydanların kameralarla gözetilmesi için yeni güvenlik tedbirlerinin devreye sokulmasını istiyor. Mainz bildiri taslağının hafta sonunda yapılacak toplantıda kabul edilmesi bekleniyor.

YEŞİLLERDEN "SANKİ TEK CİNSEL İSTİSMAR OLAYI BU" TEPKİSİ

Diğer taraftan ise Federal Meclis Başkan vekili ve Yeşiller Partisi milletvekili Claudia Roth, "kadınlara yönelik cinsel istismar suçuna karşı tedbirlerin kadına karşı yapılan şiddet güçlü biçimde engellenmeden yetersiz kalacağını" kaydetti. Roth ayrıca, "Sanki toplumdaki tek cinsel istismar olayı yılbaşı gecesindeki olaymış gibi davranmak yanlış." çıkışında da bulundu. CİHAN