Almanya Başbakan Yardımcısı ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Sigmar Gabriel özellikle Müslüman göçmenlerin ülkeye yeni gelen mültecilerin uyumunda yardımcı olabileceğini ve bir anlamda kültür tercümanlığı yapabileceğini söyledi.

Uyum sürecinden geçmiş kişilerin yeni gelenlere tecrübelerini anlatmasının çok faydalı olacağına değinen Gabriel, "Yaşadığımız süreçte göçmenlerin desteğine ihtiyacımız var. Ayrıca bu süreçte Müslümanlar şimdiye dek uyum politikalarıyla bağlantılı olarak neleri yanlış yaptığımız konusunda da bize rehberlik edebilirler, yanlışlarımızın farkına vardırabilirler." şeklinde konuştu.

SPD'nin yayın organı Vorwaerts Gazetesi'nde yayınlanan röportajda ülkeye gelen mültecilere toplumsal değerlerin anlatılmasında sadece tek tek bireylerin değil göçmen dernek ve birliklerinin de büyük katkı sağlayabileceğine değinen Sigmar Gabriel, Almanya'ya gelen hiç kimsenin dinini veya özel hayatını değiştirmeye zorlanmayacağını ancak demokratik toplumsal hayata dair prensiplerin ülkede ikamet eden herkes için geçerli olduğunu vurguladı. Demokratik toplumsal prensiplere örnek verirken, "Almanya'da din ile devlet işleri ayrıdır. Kadınlarla erkekler aynı haklara sahiptir. İnsanlar evlenecekleri kişileri hür iradeleriyle seçerler. Biz fikir özgürlüğünün olduğu ve fikir özgürlüğünün dini eleştiriyi de kapsadığı bir ülkeyiz. Musevi düşmanlığına karşı hoşgörü göstermeyiz." dedi. Gabriel sözlerine devamla "İşte tüm bu prensiplerin ülkemize gelenlere anlatmak zorundayız. Bunları yaparken de göçmenlerin desteğine ihtiyacımız var." ifadelerini kullandı.

UYUMUN PRENSİBİ: TEŞVİK ETMEK-TALEP ETMEK

Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel demokratik toplumsal prensiplerin mülteciler tarafından kabullenilmesini beklediklerini de söyledi. Uyum prensibinin "Teşvik etmek-Talep etmek" üzerine kurulduğunu vurgulayan Gabriel, uyumun sadece Almancayı bilmek ve bir meslek öğrenmekten ibaret olmadığını belirtti ve "Ülkeye gelenlerin, geldiğim ülke nasıl bir yer, birlikte yaşamanın kuralları neler gibi sorular sorarak yaşadığı yeri tanıması gerekir." diye konuştu.

Almanya'da özgürlük ve sorumluluk kültürüyle birlikte hak ve görev kültürünün de hakim olduğu bir yaşam biçiminin bulunduğunu söyleyen SPD'li politikacı, "Biz bu tarz bir yaşamı korumak istiyoruz. Ülkemize gelen insanlardan da ortak yaşamın kurallarını kabullenmelerini bekliyoruz." dedi. CİHAN