Almanya, AB düzeyinde Türkiye'ye karşı bir silah ambargosu kararı alınmasına karşı koymuş.
Lüksemburg'da toplanan AB dışişleri bakanlarının pazartesi günü açıkladığı bildiride, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine yönelik yaptığı askeri harekat keskin bir dille kınanırken silah ihracatını kısıtlama inisiyatifi ulusal hükümetlere bırakıldı. Toplantıdan Türkiye'ye yönelik AB çapında silah satışının durdurulması ve yaptırımlar uygulanmasına yönelik bir karar çıkmadı.
Almanya'nın en yüksek tirajlı gazetesi Bild, Almanya Dışişleri Bakanlığı'ndan bir belgeye ulaştığını yazdı. Bild'in haberine göre Dışişleri Bakanlığı'nın, AB Konseyi'ndeki müzakere hedeflerine ilişkin dahili yazışmasında, silah ambargosuna ilişkin Almanya tarafından hiçbir kararın onaylanmadığı, sadece "silah ve askeri teknoloji ihracatlarının üye ülkeler tarafından ortaklaşa denetlenmesi" yer alıyor.
Gerçek bir silah ambargosu, tüm AB üyelerinin Türkiye'ye yapılan her türlü silah teslimatlarını derhal durdurmak zorunda kalmaları anlamına gelecekti. Böyle bir uygulama, Almanya'nın Türkiye'ye yönelik aldığı ve "Türkiye’nin askeri harekatında kullanılabilecek yeni silah teslimatlarını durdurma" kararının ötesine geçmiş olurdu. Nitekim Almanya, onaylanmış silah teslimatlarını yapmaya devam ediyor. Almanya, bu konudaki ifadeleri iyice yumuşatıp, Türkiye'ye yönelik aldığı silah ihracatını askıya alma kararında “önceden verilmiş izinlerin geri çekildiğini düşündürecek,” tazminat ödemesine yol açabilecek bir “izlenim uyandırmayacak” şekilde dile getirdi.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, AB'nin Türkiye ile ilgili kararını "önemli olan Türkiye'nin askeri işgalini yeni silahlar satarak desteklemeyecek olmamız," diyerek övdü. Maas, AB'nin aldığı kararı, silah ambargosu kararı alıp yeni silah ve askeri teçhizatın gönderilmesinin derhal yasaklanması için “daha büyük teknik ve şeklî koşullar” gerektirdiğini ileri sürerek gerekçelendirdi.
Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg de Maas'ı destekleyerek Avusturya'nın AB'nin ortak alacağı bir silah ambargosu kararı düşünebileceğini vurguladı. Ancak AB'nin yaptığı açıklamanın, "şu anda mümkün olanın en iyisi" olduğunu belirtti.