Almanların otomobil tutkusu biliniyor ama genç kuşakların ilgisi otomobilden çok iletişim teknolojileri. Almanya’da eskiden reşit olunur olunmaz araba almak vazgeçilmezdi. Heribert Schröder de yaşını doldurduğunda kendisine hemen bir Ford Taunus 12M almış. Schröder eskiden otomobil sahibi olmanın artık yetişkin olmak anlamına geldiğini anlatırken, “Otomobiller o zamanlar pek güzel değildi. Sadece benim olduğu için gözüme güzel gözüküyordu. Gezmeye çıkıp, hangi kızların otomobile atlayacağına bakardık. Eskiden öyleydi.“ diyor. Ancak kentte arabayla piyasa yapmak geride kaldı. Bergisch Gladbach Teknik Yüksek Okulu’nda otomotiv sektörünü inceleyerek, geleceğin araçlarını üretmek için analizler sunan enstitünün profesörlerinden Stefan Bratzel, otomobilin yerini artık başka sembollerin aldığını belirtiyor: “Kentlerde yaşayan genç yetişkinlerin otomobillere olan bağı daha zayıf. Şehirli gençlerin yüzde 30 ila 40'ının hayatında otomobiller fazla bir rol oynamıyor.” Yeni statü sembolleri başkaBratzel, gençler için statü sembolü olarak otomobilin yerini iPad, iPhone gibi Apple ürünlerinin aldığını vurguluyor. Son dönemlerde Apple’ın sahibi Steve Jobs’ın tanıttığı her şey büyük ilgi görüyor. Profesör Stefan Bratzel, hayat hissi veren, belki de bir çeşit hayat tarzı oluşturan Apple’ın ürünleri gibi iletişim teknolojilerinin bugün artık gençlerin yaşam stilini oluşturduğunu belirtiyor: “Gençler için Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerinin ne kadar büyük anlamı olduğuna bakın. Bu artık bir farklılık yaratır hale geldi. Arkadaşlarla sosyal paylaşım sitelerinde bağlantı kuruluyor, sohbet ediliyor. Bu, kapının önünde duran bir otomobilden daha havalı bir şey haline geldi.” Kentte otomobilli yaşamın zorluğu Modanın değişmesine bir de kentlerdeki güçlükler ekleniyor. Otomobillere park yeri bulmak sorun, ana yollarda trafik sıkışıklığı da kronik hale geldi. Üstelik de otomobiller çevreyi kirletiyor. Bu sebeple toplu taşıma araçları Almanya’da daha sık kullanılır oldu. Verilere göre 1988 yılında yeni araç satın alanların yüzde 16'sı 30 yaşın altındaydı. Şimdiyse bu oranın da yarıya indiği görülüyor. Otomotiv sektörü yaklaşık son iki yıldır alarma geçmiş durumda. Stefan Bratzel şunları kaydediyor: “Şimdiki genç kuşağın eğilimlerini dikkate almayanlar ileride sorun yaşayacak. Bu hedef kitlesi daha pahalı otomobiller alabilecek yaşa geldiğinde, 'Otomobil yerine ev alsam daha iyi' diye düşünecek. Yaşanan değişim dikkate alınmazsa otomotiv sektörünün kendini gereksiz konuma düşürmesi tehlikesi mevcut.” Profesör Stefan Bratzel'ın otomotiv sektörüne tavsiyesi ise, elektrikli otomobiller ve genç kitleyi cezbedecek yeni tasarımlar yoluyla otomobilleri yeniden sevilir kılmak. Deutsche Welle Türkçe