DWTürkçe'nin haberine göre, Hamburg Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında, sanık Fatih S., Ankara'daki terörle mücadele birimine bağlı polislerle işbirliği içinde olduğunu itiraf etti. Sanık, "Ankara'daki polislere Bremen'de bir Kürt politikacı ile tanıştığını aktardığını ve bu kişiyle gazeteci gibi bir Türk televizyon kanalı adına söyleşi yaptığını" anlattı.

Ankara'daki terörle mücadeleye bağlı polislere hakkında bilgi verdiği kişinin Yüksel Koç olduğunu ifade eden sanık, polislerin Koç hakkında bilgi sahibi olduğunu, kendisine verilen bir e-posta adresine de bildiklerini aktarmasını istediklerini söyledi.

Mahkeme sözcüsü de sanığın daha önce ifadesi alınırken kendisine yöneltilen suçlamaları kabul ettiğini açıkladı. Sözcü, "sanığın geçen aralık ayında yakalanmasından kısa bir süre önce sığınma başvurusunda bulunduğunu ve MİT adına casusluk yaptığını itiraf ettiği" bilgisini verdi. Ancak sözcü, sanığın daha sonra bu açıklamalarını inkar ettiğini söyledi.

Sanık, bugün mahkemeye verdiği ifadede ise suçlamaları yeniden kabul ederek sığınma başvurusu sürecinde yargıçlara doğru olmayan şeyler söylediğini kaydetti. Sanık, "Başvurunun olumlu sonuçlanması için bu süreçte çok yalan söyledim" dedi.  

Sanığın casusluk faaliyetlerinde bulunduğunu eski kız arkadaşının ihbar ettiği belirtiliyor. Savcı, sanığın kız arkadaşının da MİT adına çalışması için Temmuz 2016'da girişimde bulunulduğunu, ancak kadının teklifi reddettiğini belirtti. 

Sanık iddianamede, "Eylül 2015-Aralık 2016 döneminde münferit kişiler ve Kürt kuruluşları ile ilgili bilgi toplamak ve casusluk faaliyetleri karşılığında 30 bin euro kazanç elde etmekle" suçlanıyor. İddianamede sanığın "2013 yılından beri MİT için çalıştığı ve 2015 sonbaharında genel olarak Almanya'daki Kürtleri, özel olarak da Almanya Demokratik Kürt Toplum Merkezi'nin (NAV-DEM) o dönem başkanlığını yapan Yüksel Koç ve ailesini yakın takibe almakla görevlendirildiği" belirtiliyor.

Davada adı geçen Yüksel Koç da çarşamba günü Hamburg'da düzenlediği basın toplantısında yargılanmakta olan sanığı kendisine karşı suikast planı yaptığını iddia ederek sanığın eski kız arkadaşı sayesinde durumdan haberdar olduklarını söyledi.

NAV-DEM, Alman iç istihbaratı Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından PKK ile bağlantılı derneklerin çatı kuruluşu olarak sınıflandırılıyor.