Almanya'da Hristiyan Demokrat Parti'ye (CDU) yakınlığıyla bilinen Konrad Adenauer Vakfı'nın (KAS) yaptırdığı kapsamlı bir araştırma, göçmen kökenlilerle Alman yerleşik toplum arasında farkların giderek kapandığını ortaya koyuyor.

Bu yıl parlamento seçimlerinin yapılacağı Almanya'da araştırmanın dikkat çeken bulgularından biri ise göçmen kökenlilerin oy tercihlerindeki değişimler. 2015 yılında yapılan araştırmada Sosyal Demokrat Partiye (SPD) oy veren Türkiye kökenlilerin oranı yüzde 50'yi bulurken bu oranın 2019 yılında yüzde 13'e düştüğü kaydedildi. Hristiyan Demokrat Birlik/Hristiyan Sosyal Birlik (CDU/CSU) partilerine oy verenlerin oranı ise aynı zaman diliminde yüzde 17'den yüzde 53'e yükseldi.

KAS Seçimler ve Sosyal Araştırmalar Birimi Başkanı Viola Neu, Die Welt gazetesine yaptığı açıklamada Türkiye kökenli seçmenlerin geçmişte özellikle sendikalar üzerinden sosyal demokrasiyle bağlantılı olduğunu belirterek "Ancak araştırmamız bu seçmen grubu için aynı zamanda klasik, muhafazakar, dindar değerlerin daha büyük bir önem taşıdığı yönündeki bulguları teyit etmiş oldu" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye kökenliler için dini görüşlerin daha önemli bir rol oynadığını tespit ettiklerini belirten Neu, "Kendi inançlarına yönelik hakaretlere, kürtaja, eşcinsel evliliklere diğer gruplara göre daha eleştirel bakıyorlar. Birlik partileri muhtemelen bu tür tutumlara SPD'den daha açık bir parti olarak görülüyor" dedi. Neu, Türkiye kökenli seçmenin oy verme alışkanlıklarındaki değişimi "normalleşme süreci" olarak gördüklerini kaydetti.

Ancak araştırmaya göre Sol Parti de yüzde 20 ile Almanya'daki Türkiyeliler arasında önemli oy potansiyeline sahip. Özellikle Almanya'da sayıları bir milyona yaklaşan Türkiyeli Kürtlerin Sol Partiye oy verdiği biliniyor. Ancak Viola Neu, Die Welt'in bu yöndeki sorusuna, göçmen grupları arasında etnik alt grup sınıflaması yapmadıkları için net yanıt veremeyeceklerini belirtti. Neu, "En azından Sol Partinin özel olarak Kürtlerin tutumunu gündeme getirip destekleyen tek parti olması dikkat çekici" dedi.

Araştırmada ayrıca Alman yerleşik toplum ile göçmen kökenlilerin demokrasi, ifade özgürlüğü ve temel haklar gibi alanlardaki bakış açıları da mercek altına alındı.

Almanya'da demokrasiden duyulan memnuniyetin, Almanya'ya yeni gelenler arasında daha yüksek olduğu görülüyor. Son beş yıl içinde Almanya'ya göç eden kişilerin yüzde 45'i ülkedeki demokrasiden "çok memnun" olduğunu söylerken 30 yılı aşkın süredir Almanya'da yaşayan göçmen kökenliler arasında bu oran yüzde 16'ya geriliyor.

KAS yetkilisi Neu, ancak bu verilerin Almanya'da yaşanan süre arttıkça memnuniyetsizliğin de arttığı anlamına gelmediğine dikkat çekerek yanıtların "kısmen memnunum", "kısmen memnun değilim" şeklinde olduğunu belirtiyor. Yerleşik Almanlar arasında Almanya'da demokrasiden "hiç memnun olmadığını" söyleyenlerin oranı yüzde 36 iken göçmen kökenliler arasında bu oran yüzde 28'e geriliyor.

Almanya'da herkesin düşüncesini özgürce ifade edebildiğini düşünenlerin oranı ise göçmen kökenliler arasında yüzde 27, yerleşik Almanlar arasında ise yüzde 22 olarak kaydedildi.