Almanya'dan Macron'a destek

Fransa ile Türkiye arasında uzun süredir devam eden yüksek gerilim, liderler düzeyinde yerini sözlü kavgaya bırakmış durumda.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, ülkesindeki son "İslamcı terör" saldırı sonrası, "İslam reforma uğramalı" çıkışına Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Fransız mallarına boykot çağrısı gelince Almanya da devreye girdi.   

Amerika'nın Sesi'nin haberine göre Alman hükümeti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip’in Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron hakkındaki açıklamalarını çok sert bir şekilde eleştirdi. Hükümet sözcüsü Steffen Seibert, "Bu karalayıcı sözler kabul edilemez. Özellikle radikal İslamcı bir fanatiğin Fransız öğretmen Samuel Paty’i öldürmesinin ardından, kesinlikle kabul edilemez" dedi.

Dışişleri Bakanı Heiko Maas adına açıklama yapan bir sözcü de, Maas’ın radikal İslamcılarla mücadelede Fransa’ya destek verdiğini ve Macron’la dayanışma içinde olduğunu söyledi. Maas, dün yaptığı bir açıklamada Fransa'nın Ankara Büyükelçisi'ni istişarelerde bulunmak üzere geri çağırmasını da "büyük bir anlayışla karşıladığını" söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Macron hakkındaki, "Şu an Fransa’nın başındaki zat şaşırmış yatıp kalkıp Erdoğan’la uğraşıyor. Sen önce kendine bak. Bu bir vaka. Hakikatten kontrolden geçmesi lazım" cümlelerini "yeni bir dip nokta" olarak nitelendirmişti. Maas, İslamcı terörle mücadelenin ırkçılıkla ve İslamofobi ile karıştırılmaması gerektiğini söyleyen Maas, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı adını vermeden eleştirerek, bunu yapan herkesin "sorumsuz" olduğunu ve "toplumu bölmek isteyenlerin amacına hizmet ettiğini" öne sürdü.

Cumhurbaşkanı Macron adına Elysee Sarayı'ndan yapılan açıklamada da, "Erdoğan’ın sözleri kabul edilebilir değil. Erdoğan tehlikeli bir siyaset izliyor, bunu değiştirmesi gerekiyor" denildi.

Bu arada Hükümet sözcüsü Seibert, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen hafta Berlin’deki Mevlana Camisi’ne polis tarafından operasyon düzenlenmesini eleştiren sözlerine de tepki verdi. Seibert, hükümet olarak Erdoğan’ın açıklamasını kabul etmediklerini belirterek, "Alman polisi kanun ve yasalara bağlı olarak çalışır. Dinini barışçı olarak yaşayanlar da, Anayasa tarafından korunur" dedi.

Berlin’in en eski camilerinden biri olan, Türkiye kökenli göçmenlerin yaşadığı Kreuzberg semtindeki Mevlana Camisi’ne, Corona salgınında zarar gören küçük işletmelere destek amacıyla yapılan hibeyi haksız yere alıp, kullandığı gerekçesiyle 150 polisin katılımıyla geçen Çarşamba sabah namazı esnasında operasyon düzenlenmişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, baskını kınayarak, "Mevlana Camii’nde sabah namazı saatinde gerçekleştirilen, Avrupa’yı Orta Çağ karanlığına her geçen gün biraz daha yaklaştıran ırkçılık ve İslam düşmanlığından beslendiği apaçık ortada olan, inanç hürriyetini tümden yok sayan polis operasyonunu şiddetle kınıyorum. Yıllar boyu demokrasinin, insan haklarının ve özgürlüklerin beşiği olarak anılan Avrupa, bugün ne yazık ki farklılıklarıyla savaşan bir yapıya bürünmüştür. Türkiye olarak, hiçbir gerekçenin kutsal bir mabedin hoyratça çiğnenmesine zemin oluşturamayacağına inanıyoruz. Dünyanın neresinde ve ne şekilde olursa olsun; ırkçılıkla, yabancı karşıtlığıyla ve İslam düşmanlığıyla mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz" diye konuşmuştu.

26 Ekim 2020 19:12
DİĞER HABERLER