Almanya'dan 'Müslümanları fişleyen DİTİB'e inceleme

DW Türkçe’ye konuşan Alman İçişleri Bakanlığı sözcüsü, bazı imamların Ankara’ya Gülen cemaatiyle ilgili bilgi notları göndermesiyle ilgili inceleme başlatıldığını açıkladı.
Deutsche Welle Türkçe servisinden Değer Akal'ın aktardığı habere göre Almanya’daki Diyanet İşleri Türk- İslam Birliği (DİTİB) camilerinde görevli bazı imamların Gülen hareketi  hakkında Ankara’ya bilgi notları göndermesi “casusluk” suçlamalarına yol açtı. Almanya İçişleri Bakanlığı da ortaya atılan bu suçlamaların ardından DİTİB'i yakın takibe aldı.

DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Almanya İçişleri Bakanlığı Sözcüsü, DİTİB imamlarıyla ilgili iddialar hakkında güvenlik makamları tarafından inceleme başlatıldığını açıkladı.

İçişleri Sözcüsü, “Güvenlik birimlerinin DİTİB imamlarına yönelik gündemdeki suçlamalarla ilgili başlattıkları inceleme sürüyor. Bu meyanda iddia edilen bilgilendirme eyleminin ceza hukuku açısından sonuçları olup olmadığı da inceleniyor” şeklinde konuştu.

İmamlar sınır dışı edilecek mi?

Almanya İçişleri Bakanlığı olarak DİTİB yönetiminin soruşturmaya yardımcı olmasını beklediklerini vurgulayan sözcü, “Beklentimiz Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği’nin iddiaların aydınlatılması çalışmalarına yapıcı katılım sergilemesi ve şeffaflık sağlamasıdır” ifadelerini kullandı.

Skandala konu olan imamların sınır dışı edilip edilmeyeceği sorusunu da yanıtlayan sözcü, “İkamet hukuku, oturum hakları bağlamında da bir kararın gerekli olup olmayacağını ilgili eyalet hükümetleri değerlendirecektir” şeklinde konuştu.

"Türkiye'nin siyasi nüfuzu kabul edilemez”

Çatısı altında topladığı yaklaşık 900 cami derneği ile Almanya’nın en büyük İslami kuruluşu olan DİTİB ile diyaloğa önem atfettiklerini ifade eden İçişleri Bakanlığı Sözcüsü, bununla birlikte Türkiye’nin siyasi etkisinden rahatsızlık duyulduğuna işaret etti. Sözcü, bakanlık adına yaptığı açıklamada Berlin’in rahatsızlığına ilişkin şu ifadelere yer verdi:
“Federal İçişleri Bakanlığı, özellikle günümüz koşulları itibariyle DITIB ile diyalog içerisinde kalınmasının gerekli olduğu görüşündedir. Bununla birlikte şunu açıkça ifade etmekteyiz: Özellikle Türkiye’nin DİTİB’e siyasi nüfuzu ya da DİTİB’i siyaseten araçsallaştırması kabul edilemez. Uyum politikasının amacı, büyük çoğunluğu göçmen ya da göçmen kökenli olan Almanya’daki Müslümanların kendilerini daha fazla Alman toplumunun parçası olarak görmeleridir.”

DİTİB iddiaları doğrulamıştı

DİTİB Almanya’daki camilerde görevli üç imamın, Gülen hareketiyle ilgili Ankara’ya bilgi notları gönderdiğini doğrulamış, ancak bunun bir hata olduğunu, kurumsal olarak imamlardan böyle bir talepte bulunulmadığını kaydetmişti.

Alman makamlarının başlattığı incelemede imamlar tarafından gönderilen bilgilerin içeriği, bunların casusluk veya istihbarat faaliyeti kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği de mercek altına alınacak. Skandalın ardından, muhalefetteki Yeşiller Partisi milletvekili Volker Beck de Federal Başsavcılık’a suç duyurusunda bulunmuştu.

Muhalefet partileri, bu imamların sınır dışı edilmesini isterken, Ankara ile Berlin arasında krizin tırmanmasını önlemeye dönük görüşmelerin yapıldığı belirtildi. Gerilim tırmandırılmadan Türkiye’nin skandala konu olan imamları geri çekmesi de konuşulan opsiyonlar arasında.

DİTİB'le ilgili tartışmalar

Alman mevzuatına göre kurulan ve bu çerçevede Almanya’da faaliyet gösteren DİTİB, Ankara’daki Diyanet İşleri Başkanlığı’yla paydaş olarak birlikte çalıştıklarını vurguluyor.

İşbirliği kapsamında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın gönderdiği yaklaşık 1000 imam, Almanya genelindeki camilerde görev yapıyor. İmamların maaşları da Türkiye tarafından Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ödeniyor.

Alman makamları, uzun yıllardan bu yana DİTİB cami dernekleriyle yakın bir diyalog yürütüyor, uyum amaçlı kültürel ve sosyal projelerde, radikalleşmeyle mücadele konularında işbirliği yapıyor.

Ancak son dönemde Türkiye’deki siyasi liderliğinin söylem ve tutumunun Diyanet'te yol açtığı değişim, bunun Almanya’da görev yapan imamlar üzerinden Almanya'ya yansıması ve ayrıca Almanya'da yaşayan Türkler arasında da ayrışmaya yol açması DİTİB’in rolü ve Diyanet İşleri Başkanlığı ile işbirliği konularını tartışmaya yol açtı.

Son gelişmeler nedeniyle bazı eyaletler DİTİB ile işbirliğini askıya alırken diğer bazı eyaletler de işbirliğinin tamamen durdurulması üzerinde duruyor. Alman yetkililer, AKP hükümetinin Almanya’daki gerilimin tırmandırılmasının önlenmesine dönük hassasiyet göstermemesi halinde DİTİB’in Diyanet İşleri Başkanlığı ile yürüttüğü işbirliğinin sınırlandırılması, askıya alınması, hatta sonlandırılmasının gündeme gelebileceğini belirtiyor.

DİTİB: Partiler üstü kuruluşuz

DİTİB yetkilileri ise partiler üstü bir kuruluş olduklarını, herhangi bir siyasi partiye angaje olmadıklarını ve politik faaliyetlerde bulunmadıklarını vurguluyor.

DİTİB Genel Sekreteri Bekir Alboğa DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanlığı ile işbirliğinin kendileri açısından taşıdığı önemi vurgularken, siyasetten uzak durmaya devam edeceklerini söyledi.

Alboğa, “Diyanet İşleri Başkanlığı ile 1984 yılından bu yana işbirliğimiz var. Nasıl Katolik kilisesinin dini otoritesi Vatikan ise bizim açımızdan da ruhani anlamda Diyanet’in tarihi hikmet birikimi var ve bir paydaş olarak birlikte çalışıyoruz. Ama şu kesin: biz bir Alman çatı örgütüyüz herhangi bir siyasi partinin propagandasını bugüne kadar yapmadık. Bundan taviz vermek mümkün değil” şeklinde konuştu.

DW Türkçe 
14 Ocak 2017 19:03
DİĞER HABERLER