Alman hükümeti, Kuzey Akım 1 ve 2 doğal gaz boru hatlarının iki ayağında da basıncın düşmesine saldırıların neden olabileceğinden şüpheleniyor.
Hattın yürütücü firması Nord Stream AG'den yapılan açıklamada, dün gece Kuzey Akım 2'nin iki hattından birinde ciddi bir basınç kaybının meydana gelmesinin ve Danimarka kara sularında bir sızıntının tespit edilmesinin ardından, Kuzey Akım 1 boru hattının da benzer bir durum gözlemlendiği ve her iki boru hattında da "keskin bir basınç düşüşü" kaydedildiği duyurulmuştu.
Alman basınında çıkan haberlere göre, Alman hükümeti ilk değerlendirmeler sonrasında hatta yönelik ve gaz akımını durdurmayı hedefleyen saldırılar olduğunu tahmin ediyor.
Buna göre hükümet adına konuyu araştıran bir istihbarat yetkilisi, "Hayal gücümüz artık hedefli bir saldırı olmayan bir senaryoya izin vermiyor. Elimizdeki bilgiler olayın bir tesadüf olmadığını gösteriyor" şeklinde bir değerlendirme yaptı.
Söz konusu yetkili durum değerlendirmesinde, denizin dibinde yapıldığından şüphelenilen saldırının "basit bir eylem olmadığını" ve özel kuvvetlerle, örneğin dalgıçlarla ya da bir denizaltıyla gerçekleştirilmiş olabileceğini belirtti.
Olası saldırı konusunda iki ihtimal konuşuluyor
Alman medyasında çıkan haberlerde, istihbarat çevreleri kaynak gösterilerek olası saldırıların kim veya hangi ülke tarafından gerçekleştirilmiş olabileceğine dair iki olasılık üzerinde duruluyor.
Bunlardan biri, olayı Ukrayna ya da Ukrayna bağlantılı güçlerin gerçekleştirmiş olması.
Değerlendirmelerde, Kuzey Akım boru hatlarının geçici olarak kapatılmasıyla birlikte Rusya'dan Almanya ve Orta Avrupa'ya gaz sevkiyatının sadece Polonya üzerinden geçen Yamal bağlantısı ya da Ukrayna boru hattı ağı üzerinden mümkün olabileceği, bunun da Ukrayna’nın hedefleri arasında olduğu öne sürülüyor.
Dillendirilen ikinci olasılık ise Rusya'nın sözde "sahte bayrak" (false flag) olarak tanımlanan bir operasyonu.
Rusya’nın bu tarzda bir saldırı ile başta Almanya olmak üzere gaz krizinden etkilenen ülkelerde daha fazla belirsizliğe yol açmayı ve gaz fiyatlarının daha da yükselmesi sonrasında, Avrupa enerji piyasalarındaki krizinin kötüleşmesini hedefleyebileceği öne sürülüyor.
Berlin’deki istihbarat çevreleri, olası bir saldırının Kuzey Akım 1 boru hattı üzerinden gaz teslimatın durdurulmasından önce planlanmış olabileceği ihtimalinin de göz ardı edilemeyeceğini, zira bu tür özel operasyonların hazırlık sürelerinin uzun olabileceğini aktarıyor.
Kuzey Akım 1 boru hattı üzerinden doğal gaz sevkiyatları gerekli bakımların yapılamadığı gerekçesiyle Rusya tarafından 31 Ağustos'ta tümüyle durdurulmuştu. Rus yetkililer, Avrupa'ya yönelik doğal gaz sevkiyatındaki sorunların yaptırımlar nedeniyle yaşandığını öne sürerken Avrupalı yetkililer, Rusya'nın enerji kaynaklarını silah olarak kullandığını dile getiriyor.
İstihbarat kaynakları tarafından medyaya yayılan bu tahmin ve iddialara paralel, Federal Ekonomi Bakanlığı ve Almanya’daki gaz dağıtımından sorumlu Federal Ağ Ajansı olayın nedenini bilmediklerini, soruşturmaların devam ettiğini ve ilgili makamlarla temas halinde olduklarını açıkladı.
Almanya’da gaz krizine karşı yeni birim
Bu arada, Alman hükümetinde koalisyon ortakları arasında nükleer enerji santrallarının kapatılması konusundaki anlaşmazlık hala devam ediyor.
Hükümetin son aldığı karara göre, aktif olan üç nükleer santraldan ikisi kışın yedek olarak tutulacak, üçüncüsü ise yıl sonunda kapatılacak.
Ancak koalisyon ortağı liberal FDP üç nükleer santralın da 2024 yılına kadar devrede kalmasını önerdi. SPD ve Yeşiller’in bu öneriye sıcak bakmadığı biliniyor.
Bu tartışmalara paralel, Federal Ekonomi Bakanlığı bünyesinde gelecek dönemde enerji krizi yaşamamak için yeni bir birim oluşturulduğu açıklandı.
Ekonomi Bakanlığı’ndaki yeni birim, öncelikle Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşın tetiklediği enerji krizinin sonuçlarıyla ilgilenecek ve enerji güvenliği ve ekonomik istikrar odaklı çalışacak. Ekonomi Bakanı Robert Habeck, bakanlığındaki yüksek iş yükünden şikayetçi olmuş, kriz nedeniyle personelin hastalandığını ve tükenmişlik sendromu yaşadıklarını belirtmiş ve "Bu koşullar altında çalışmaya daha fazla dayanamazlar" demişti.