Altı muhalefet partisinin genel başkan yardımcıları, İstanbul'da Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi'nin ayrıntılarını anlattı. Vatandaşların endişelerine de değinen yetkililer, "Ne yaparlarsa yapsınlar, bu seçim güvenle yapılacak ve biz kazanacağız" mesajını paylaştı.
CHP, İYİ Parti, Deva Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti'nin genel başkan yardımcıları, Kent Kültürü ve Demokrasi Derneği'nin organize ettiği panelde İstanbullulara Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi'nin ayrıntılarını anlattı, sorularını yanıtladı.
Panelin ilk oturumunda CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu ve Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp yer aldı.
“ADALETİN OLMADIĞI YERDE İŞ, AŞ OLMAZ”
İlk konuşmayı CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek yaptı. Erkek, sözüne başlarken bu sisteme OHAL koşullarında geçildiğinin altını çizdi ve şunları söyledi:
* “Bugün ülkemizin yaşadığı sistem demokratik bir başkanlık sistemi de değildir. Egemenliğin şahsileştirildiği, lidere sadakatin esas olduğu bir sistem. Son derece ucube bir sistem.
* Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dendi çünkü cumhurbaşkanlığı bizde yüce bir makamdır. Makamın örtüsü altında otoriter bir sistem inşa ettiler. Otoriter popülist tek adam rejimleri her zaman kaostan, kutuplaşmadan, çatışmadan beslenir. Onun için bu kutuplaşma girdabına asla girmeyeceğiz.
* Bizim için bir araya gelmeleri mümkün değil diyorlardı geldik, kalmaları mümkün değil diyorlardı kaldık. Adaletin olmadığı yerde iş, aş, ekmek olmaz. Sistemle ekonomi doğrudan bağlantılıdır. Bu sistem anayasızlaştırmayı, hukuksuzluğu, keyfiliği getirdi.”
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu ise şöyle konuştu:
* “Ortaya koyduğumuz sistem, Cumhurbaşkanlığı hükümet sidtemi denilen ama tamamen keyfi biçimse mevcut anayasaya da aykırı şekilde uygulanan, kurallarla izah edilemeyecek, keyfi bir sistemle mukayese edilmesi çok mümkün değil.
* Şu andaki uygulamaların alternatifi değil. 2017 öncesi kriz oluşturan, parlamenter dışı güçlerin etkin olduğu yapıları da dikkate alan, ileri demokrasi örneklerini esas alan bir sistem. TBMM’ye giden yollar demokratikleşmeli.
* Temsil için barajın düşürülmesi gerekiyor, bu sebeple barajın yüzde 3 olması için mutabakat sağladık. Seçim ve siyasi partiler mevzuatının mutlaka değişmeli. Güçlü parlamento için bu şart. Siyasetin finansmanı sorununun aşılması gerekiyor. Kayıt dışı finanse edildiğini biliyoruz şu anda.”
“GÖREVİ BİTEN CUMHURBAŞKANI AKTİF SİYASETE DÖNEMEYECEK”
Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp, planlanan güçlendirilmiş parlamenter sistemde cumhurbaşkanlığı görev ve yetkilerini şöyle aktardı:
* “Tarafsız bir cumhurbaşkanı ile meclise karşı sorumluluğu olan bakanlar kurulu olacak. Cumhurbaşkanı tarafsız bir yapıya kavuşturulacak, hakem rolünü gerçekleştirecek.
* Cumhurbaşkanlığı görev süresini 7 yıl olarak belirledik. Tarafsızlığı tam olmalı diye. Bu nedenle yalnızca bir dönem seçilecek. Cumhurbaşkanı olan kişi varsa partisiyle ilişkisi kesilecek, görevi biten aktif siyasete dönemeyecek.”
“KADINA VE ÇOCUĞA ŞİDDET İŞLEYEN BİRİ MİLLETVEKİLİ OLAMAYACAK”
Muharrem Erkek, mevcut durumla ilgili bir seçim daha olması gerektiğine dair bilgi kirliliği yaratıldığını, geçiş için bir seçim zorunluluğu olmadığını söyledi.
“Hükümet düşürülmek isteniyorsa, 301 milletvekilinin oyuyla yeni başbakan seçecek. Böyle bir durumda istikrarsızlık da engellenmiş oluyor” diyen Yeneroğlu ise kadın temsili konusunda da kota uygulanması gerektiğini belirtti. Aynı konuda Erkek de “Kanunda milletvekili olamayacak kişiler yazıyor. Ona ekleme yapacağız; bir kişi çocuğa ve kadına şiddet işlediyse milletvekili olamayacak” dedi.
Seçim güvenliği için il il çalışıldığını belirten Erkek, “Mutlaka her sandığa sahip çıkmalıyız, çıkacağız. Hiçbir iktidar sandığa rağmen kalamaz” diye konuştu.
Panelin ikinci oturumunda da Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serap Yazıcı, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya konuştu.
“YENİSİ KURULAMIYORSA HÜKÜMET DEVRİLMEYECEK”
Gelecek Partili Serap Yazıcı, güçlendirilmiş parlamenter sistemin, normal parlamenter sistemden farkının tıkanıklığa çözüm üretilmesi olduğunu belirterek “Güçlendirilmiş parlamenter sistemde yapıcı bir mekanizma olacak. Yıkmakta birleşen çoğunluk, yenisini kurmakta birleşemiyorsa hükümeti yıkamayacak, yenisini kuramayacak” dedi.
İYİ Partili Bahadır Erdem ise şöyle konuştu:
* “Bir seyircimiz, yanıma gelerek ‘Çok korkuyorum, yanlış bir şey diyeceksiniz, yapacaksınız diye'’ dedi. Biz çok dikkatliyiz zaten. Bizi ne bir araya getirdi sizce? 20 yıldan beri öğrendiklerimiz. Bize yapılan zulüm.
* Her türlü şeyi yapacaklar ama korkmayın, ne halt ederlerse etsinler bu seçim güvenle yapılacak, hem cumhurbaşkanlığı seçimini hem milletvekilliği seçimini bizler kazanacağız.”
“BU SİSTEMDE SEÇİLSEK DE PARLAMENTER SİSTEME BENZETEREK YÖNETECEĞİZ”
Meclis komisyonundan geçen dezenformasyon yasasına da değinen Erdem, “Enflasyon yüzde 70 derseniz doğru haber, yüzde 100 derseniz yalan haber. Hangisi yalan? Kim karar verecek? Hep birlikte akılla kazanacağız. Biz onlar gibi değiliz, geldiğimiz anda bu sisteme göre gelsek de parlamenter sisteme benzeterek yöneteceğiz” dedi.
Son sunumu yapan Saadet Partili Bülent Kaya ise şunları söyledi:
* “Otoriter devletlerle, demokratik sistemlerin farkı, demokratik sistemlerde iktidarların henüz iktidardayken yargılanabiliyor olmasıdır. Sandıkta olan siyasal denetim, yargı ve meclis.
* Denge ve denetleme açısından bakıldığında, iktidarı elinde bulunduran kişiler lehine değişim olabilir mi? TBMM aynı zamanda sorgulama, müzakere etme ve denetim gibi özelliklere sahip.
* Muhalefet partileri lehine pozitif ayrımcılık tanıyarak denetleme imkanı vermek gerekiyor. Bizim güçlendirilmiş parlamenter sistemde yapmak istediğimiz, sayısal çoğunluğa dayanmayan bir denetim mekanizması kurmak.”
Moderatör Sedef Kabaş'ın İstanbul Sözleşmesi'ne dair sorusunu da yanıtlayan Kaya, altı parti arasında bazen duvarlar örülmeye çalışıldığından bahsederek, ortak akılla, herkes birbirini dinlediği sürece tüm sorunların çözülebileceğini söyledi.