Altın fiyatlarında bu hafta, 45 yıl önce görülen zirve de aşıldı. Uzmanlar, yükselişin nedenlerini tek tek anlattı.
Altının ons fiyatı bu hafta 3 bin 674 dolarla rekor kırarken, tarihi bir eşiği de aştı.
Bloomberg, geçmiş altın fiyatlarını, birikimli ABD enflasyonuna göre bugün denk geldikleri fiyatlara çevirdi. 1980 yılında görülen 850 dolar, bugünkü fiyatlarla 3 bin 590 dolara denk geliyor.
Bu hafta kırılan rekorla, 1980 yılında görülen zirve de aşılmış oldu.
Bloomberg haberinde, altının yükselen fiyatlara ve zayıflayan para birimlerine karşı asırlardır kullanılan bir korunma aracı olarak güvenilirliğini daha da arttığına işaret edildi.
Marathon Resource Advisors portföy yöneticisi Robert Mullin, "Altın, yüzlerce, hatta binlerce yıldır bu rolü üstlenmedeki tarihsel yeteneğiyle benzersiz bir varlıktır," dedi.
TRUMP ETKİSİBaşkan Donald Trump'ın vergileri düşürmesi, küresel ticaret savaşını genişletmesi ve merkez bankası (Fed) üzerinde benzeri görülmemiş bir nüfuz arayışına girmesiyle altının bu yıl yaklaşık yüzde 40 değer kazandığı hatırlatılan haberde "Bu yılın başlarında dolar ve uzun vadeli ABD devlet tahvillerinde yaşanan satış dalgası, ABD varlıklarına olan ilginin azalmasına dair endişeleri gündeme getirdi ve ülkenin borcunun çalkantılı dönemlerde güvenli liman olmaya devam edip etmediğine dair soru işaretlerini körükledi" ifadeleri yer aldı.
Haberde, altın Ocak 1980'de 850 dolara ulaştığında, ABD'nin çöken bir para birimi, artan enflasyon ve giderek yayılan bir durgunlukla boğuşmakta olduğu, ABD Başkanı Jimmy Carter'ın Tahran'daki rehine krizine yanıt olarak İran varlıklarına dondurma kararı almasının ardından, altının fiyatı önceki iki ayda iki katına çıktığı ve bazı yabancı merkez bankaları için dolar varlıklarını elinde tutmanın algılanan riskini artırmış olduğu hatırlatıldı.
ARTAN BELİRSİZLİKLER ALTIN FİYATLARINI DESTEKLİYORDünya Bankası'nın eski kıdemli başkan yardımcısı ve baş ekonomisti Carmen Reinhart, "Altın, enflasyonun bir sorun olabileceği ve hâlâ bir sorun olduğu konusundaki yenilenen farkındalığın yanı sıra dünyayla ilgili belirsizliği de yansıtıyor," dedi.
Reinhart, "Altının enflasyona karşı korunma rolü, 70'ler ve 80'lerdeki popülaritesinin bir göstergesiydi ancak 1980'lerden öncesine bakmak gerekiyor: Altın, belirsizlik olduğunda her zaman önemli bir rol oynamıştır" dedi.
BUGÜNÜN 1980 ZİRVESİNDEN FARKI1980'deki zirveye ulaşan parabolik yükseliş ve ardından gelen ani çöküşle karşılaştırıldığında, altındaki bugünkü yükselişin çok daha az oynaklıkla gerçekleştiğine işaret edilen haberde, "Bunun bir nedeni, günümüz piyasasının yatırımcılar için çok daha likit ve erişilebilir olması, diğer nedeni ise geleneksel talep alanlarındaki zayıflığı telafi eden daha geniş bir yatırımcı tabanını cezbetmesi" denildi.
Fiyatlardaki artış sayesinde Londra kasalarında tutulan külçe altının değeri geçen ay ilk kez 1 trilyon doları aştı ve küresel merkez bankalarının rezervlerindeki en büyük ikinci varlık olarak Euro'yu geçti.
Bloomberg Intelligence'ın küresel metal ve madencilik şefi Grant Sporre, altının olağanüstü yükselişinin ardındaki faktörlere işaret ederek "Mevcut modeller, altının tarihsel normlara göre aşırı fiyatlandığını öne sürüyor; ancak önemli bir nokta hariç: ABD hisseleriyle karşılaştırıldığında altın hâlâ ucuz görünüyor ve hisse senedi piyasaları çökmeye başlarsa fiyatların daha da yükselebileceğini söylüyor" dedi.
Sporre, "Altın göz yaşartıcı derecede pahalı ancak piyasa bu sigortayı sağlamak için bu fiyatı ödemekten mutluluk duyuyor" dedi.
ALTININ GERİ DÖNÜŞÜ
Soğuk Savaş'ın sona ermesi, Euro Bölgesi'nin doğuşu ve Çin'in Dünya Ticaret Örgütü'ne katılımıyla doların desteklediği yeni bir küreselleşme döneminin başladığı 1990'lar ve 2000'ler boyunca merkez bankaları tarafından küçümsenen bir varlık olan altın, çarpıcı bir geri dönüşe imza attı. Hisse senedi piyasaları yükselişe geçerken, birçok özel yatırımcı da altına sırt çevirmişti.
Bugün birçok merkez bankası, rezerv varlıklarını çeşitlendirmek ve ABD'nin rakiplerini hedef alan yaptırımlardan korunmak için yeniden altın alımına yöneliyor.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ve bunun sonucunda Kremlin'in yurt dışı varlıklarının dondurulması sonrasında fiyatlar neredeyse iki katına çıktı ve Trump'ın göreve başlamasının ardından kurumsal yatırımcıların yatırım yapmaya başlamasıyla birlikte yükseliş ivme kazandı.
ALTIN FİYATLARINI DESTEKLEYEN DİĞER FAKTÖRLER
Çin'de artan altın talebi ve altını perakende yatırımcılar için daha erişilebilir hale getiren borsa yatırım fonlarının popülaritesindeki yeniden artış da bu süreçte altın fiyatlarına destek sağladı.
Pacific Investment Management portföy yöneticisi Greg Sharenow, "Tek kutuplu bir dünyadan çok kutuplu bir dünyaya geçişin, altının merkez bankalarının sahip olmak istediği bir varlık olduğu görüşünü hızlandırdığını düşünüyorum" dedi. Sharenow, "Yüksek gelirli bireyler de buna benzer şekilde bakıyor ve altın, varlıkların genişlemesi ve çeşitlenmesinden büyük ölçüde faydalanan bir varlık oldu" yorumunda bulundu.
Altın fiyatlarında bu haftaki rekorda, finans piyasalarındaki yatırımcıların Fed'in istihdamdaki yavaşlamayı ve olası bir ekonomik durgunluğu önlemek için yakında faiz oranlarını düşürmeye başlayacağına dair bahis oynamasıyla gerçekleşti.
FED'E BASKININ SONUÇLARI
Tarihsel olarak, faiz indirimleri altının hazine bonoları gibi getiri getiren varlıklara kıyasla cazibesini artırırken, aynı zamanda dolara da baskı yapmıştı. Trump'ın Fed'in bağımsızlığına eşi benzeri görülmemiş bir saldırı düzenlemesiyle birlikte, altın, merkez bankasının artan enflasyon riskleri karşısında bile faiz oranlarını agresif bir şekilde düşürmek zorunda kalabileceği ihtimaline karşı giderek daha fazla öne çıkıyor.
Benzer dinamikler 1970'lerin başında da kendini gösterdiğinde, dönemin başkanı Richard Nixon'ın enflasyon riskleri karşısında Fed'e faiz oranlarını düşük tutması yönünde baskı yapmasıyla doların düşmesi, altının da muazzam bir yükselişe geçmesine yardımcı olmuş ve o on yılın iki petrol şoku, altını nihayetinde 850 dolarlık zirveye taşımıştı
1970'lerin başında külçe altın almaya başlayan ve George Soros ile birlikte Quantum Fund'ın kurucu ortağı olan Jim Rogers, "Dünyada olup biteni okuyabiliyordum: Her ülke devasa borçlar biriktiriyor, her ülke para basıyor ve para birimlerinin değerini düşürüyordu," diyor ve ekliyor: "Ayrıca, altın ve gümüşün böyle zamanlarda kendinizi korumanın bir yolu olduğunu da anlayacak kadar okudum."