Son yıllarda hızlı bir çıkış yakalayan altın ve mücevherat sektörü, krize rağmen cazibesini sürdürüyor.
Altının onsu uluslararası piyasalarda 7 Aralık 2010'da 1.431 dolarla rekor kırarken, mücevherat fiyatları da yüksek seyretmeye devam ediyor.
30 yılı aşkın bir süredir sektörün içinde yer alan Jival Yönetim Kurulu Başkanı Naim Gençoğlu, gelinen noktayı şaşkınlıkla değerlendiriyor. "Üç sene önce 'Altın bu seviyelere gelir miydi?' diye sorsaydınız, ben dahil sektörün içinden hiç kimse bunu beklemiyordu. Kimse bireysel yatırımcının altın alıp kasasına koymasını tahmin etmiyordu." diyen Gençoğlu, şu an en büyük yatırım aracının altın olduğunu ifade ediyor.
Altının düşme eğilimine girdiği aralık ayı başında Güney ve Kuzey Kore savaşın eşiğine geldi. Bu gelişme üzerine altının onsu 1.400 dolardan 1.300'lere gerileyeceği sırada yeniden yükselişe geçti. İrlanda'daki finansal kriz de yükselişi tetikledi ve dün itibarıyla altın 1.385 dolardan işlem gördü. Gelişmeleri değerlendiren Naim Gençoğlu, aslında beklentinin 1.200 dolarlara gerilemek olduğunu ifade ediyor. Gençoğlu, "Dolayısıyla yine bir fırtına geldi ve rakamlar tırmandı. Amerika ve Avrupa'daki belirsizlik devam ettiği sürece altın 2011'de yükselişini sürdürecek. Ons fiyatının 1.500 dolarlara doğru gideceğini söyleyebiliriz. 2011'in son çeyreğinde eğer Amerika faizleri yükseltirse rakamlar durağan seviyeye gelecektir." tahmininde bulunuyor.
Gençoğlu'na göre piyasaların yatışması ve altının durağan seviyelerde kalması 2 ya da 3 seneyi alır. Sektör, fiyatların yüksek seyretmesinden memnun değil. Çünkü bu durum satışların azalmasına sebep oluyor. Gençoğlu, üretici ve satıcı firmaların önlem olarak yüksek gramlı ürünleri yarı grama düşürdüklerini, krizden bu şekilde etkilenmeden çıkmayı başardıklarını dile getiriyor.
ÜRETİMİN BİR KISMI PIRLANTAYA KAYDI
Jival Yönetim Kurulu Başkanı Gençoğlu, uzun vadeli yatırım aracı olarak kesinlikle altın alınmasını tavsiye ediyor. Altının tüketicilere hiçbir zaman çok zarar ettirmediğini, aksine hep kazandırdığını ifade eden Gençoğlu, "Bundan dolayıdır ki insanlar güvenilir liman olarak altını görüyor. Altın geçmişte birtakım ülkeleri batmaktan kurtarmıştır. Günlük değişken hareketleri görüp paniğe kapılmayın. Olaya serinkanlı bakmak lazım. Eğer ihtiyacınız yoksa çeyrek altınınız bile olsa bozdurmayın." dedi. Gençoğlu, son iki senedir artan pırlanta talebine de değiniyor. Firmaların üretimlerini belli ölçüde pırlantaya kaydırdığını belirten Gençoğlu, ancak yatırım amaçlı düşünüldüğünde pırlantanın altının yerini tutmayacağını söylüyor.
Öte yandan global kriz Amerikalı ve Avrupalıların alışkanlıklarını değiştirdi. Şimdiye kadar altını takı amaçlı satın alan ve bozdurma kültürüne sahip olmayan Amerikalılar, özellikle New York'ta sayıları her geçen gün artan Türk kuyumcuların da etkisiyle altın bozdurmayı öğrenmiş. ABD ve Avrupa'da ikinci el piyasasının daha önce olmadığını belirten Naim Gençoğlu, Türk müşterilerin altın alırken daha kuyumcudan çıkmadan 'bozdurursam ne kadar zarar ederim' diye sorduğunu ifade ediyor.
ZAMAN