İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) nükleer anlaşmaya geri dönmesi durumunda ülkesinin bir saat içinde anlaşma şartlarını yerine getirmeye başlayacağını belirtti. Ruhani anlaşmaya ya da ülkesinin balistik füze programını sınırlandırmaya yönelik herhangi bir değişikliğin ise tartışmaya açık olmadığını vurguladı.
Başkent Tahran'da düzenlediği basın toplantısında, yerli ve yabancı gazetecilerin sorularını cevaplandıran İran Cumhurbaşkanı, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'a uyguladığı ekonomik savaşın başarısız olduğunu savundu ve "Bütün dünya ABD'ye nükleer anlaşmaya dönmesi için baskı yapıyor. İran hükümeti, nükleer anlaşmanın yok olmasına izin vermedi. Trump'ın amacı onu yok etmekti. Biz canlı kalması için çabaladık. Müzakerelerin eksiksiz olduğunu iddia etmiyoruz fakat bu tarihi bir anlaşmadır. Hem İran hem de bölge için tarihi" ifadelerini kullandı.
Ruhani, İran Meclisi'nin çıkardığı uranyumun zenginleştirilmesi ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) müfettişlerinin nükleer tesislerdeki denetimlerinin sınırlandırılmasıyla ilgili yasayı ülke için faydalı görmediklerini de yineledi.
"İran hem Avrupa hem ABD cephesinden yeni baskılarla karşı karşıya"
Bugün yapılacak Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) toplantısı öncesine denk gelen açıklamalarında ABD'nin yeni hükümetinde şartların değişeceğine inandıklarını belirten Ruhani "Batılı, Avrupalı ve komşu ülkelerle ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. 5+1, 2017'ye dönmeye hazırsa biz de hazırız ve bu kısa sürede gerçekleşebilir" diye konuştu.
Almanya, Fransa ve İngiltere tarafından İran'ı nükleer anlaşmaya dair taahhütlerini tam olarak yerine getirmeye ikna etmek ve İhtilaf Çözüm Mekanizmasını değerlendirmek amacıyla kurulan ortak komitenin bugünkü toplantısı, ABD'de 20 Ocak'tan itibaren başkanlık koltuğunu devralacak olan Biden yönetimini 2015'te yapılan İran nükleer anlaşmasına geri dönmeye ikna etmek için ilk fırsat olarak değerlendiriliyor.
Ancak İran hem Avrupa hem de ABD cephesinden yeni baskılarla karşı karşıya. İran'da muhalif gazeteci Ruhullah Zem hakkında verilen idam cezasının infaz edilmesiyle ilgili ülkesinde yargının bağımsız olduğunu savunan Ruhani, Avrupa Birliği, Almanya ve Fransa'nın infazı kınamasına ilişkin olarak "İdam, mahkeme kararı olmadan uygulanmadı. Biz kanunlarımıza göre hareket ediyoruz. Bunun İran ile Avrupa ilişkilerine zarar vereceğini düşünmüyorum" ifadelerini kullandı.
Öte yandan, Washington yönetiminin, eski Federal Soruşturma Bürosu (FBI) çalışanı Robert Levinson'ın kaçırılmasından İran İstihbarat ve Güvenlik Bakanlığının sorumlu olduğunu açıklaması ve bakanlıktaki iki üst düzey yetkiliyi yaptırım listesine eklemesi ülkeye yönelk baskıyı arttırdı.
ABD, eski FBI ajanı Levinson'ın kaçırılmasından resmen İran'ı sorumlu tuttu
Kısaca 5 +1 olarak bilinen ABD, Çin, Fransa, İngiltere, Rusya, Almanya ve İran'ın 2015'te imzaladığı nükleer anlaşma Tahran yönetimi, yaptırımlarım kademeli olarak kaldırılması karşılığında, nükleer silahların geliştirilmesine yol açabilecek seviyelerde uranyumu zenginleştirmesini önlemeyi amaçlıyor. ABD Başkanı Donald Trump 8 Mayıs 2018'de eski ABD Başkanı Barack Obama tarafından imzalanan anlaşmadan çekildiklerini açıklamıştı.