ABD Merkez Bankası (Fed), ekonominin zayıflamadığını, ancak şu an yüzde 9,6 seviyelerinde olan yüksek işsizliği aşağıya çekmek için yavaş büyüdüğünü bildirdi.
Fed'in çeşitli bölgelerden aldığı ekonomik verilere dayanarak hazırladığı ''Bej Kitap'' adlı raporda, 12 bölgeden 7'sinde ekonomik faaliyette yavaş toparlanma görüldüğü, üç bölgede ekonomik faaliyetin karışık ya da durgun olduğu, sadece iki bölgede (Atlanta ve Dallas) yavaşladığı ifade edildi.
Raporda, yeni istihdam olanaklarının sınırlı olduğu, ekonominin zayıf olduğu bir ortamda birçok şirketin kalıcı istihdam konusunda gönülsüz olduğu kaydedildi.
Uluslararası Para Fonu (IMF), toparlanmanın durması halinde, Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) mali desteğini yenilemesi gerektiğini bildirdi.
IMF'nin Avrupa için bölgesel ekonomik görünüm raporunda, toparlanmanın beklenmedik şekilde duraksaması durumunda, Avrupa Merkez Bankası'nın olağanüstü mali teşviklere geri dönmesi gerektiğini belirtti. Raporda aşlarken ve hükümetler bütçe açıklarını düşürmeye çalışırken, tüm Avrupa ekonomisi için yukarı doğru risklerin arttığı ifade edildi.
Kuruluş, Avrupa'nın bu yıl yüzde 2,3 ve gelecek yıl ise yüzde 2,2 büyüyeceğini öngörüyor. Bu yıl için Avrupa'da gelişmiş ekonomilerin büyümesinin yüzde 1,7, gelişmekte olanların ise yüzde 3,9 olacağı tahmin ediliyor.
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn, Asya'ya hızlı sermaye akışı sırasında istikrarı sağlamak için hızlı hareket etmek ve işbirliği gerektiğini bildirdi. Strauss-Kahn, Şanghay'da finansal yetkililere ve merkez bankası yöneticilerine yaptığı konuşmada, küresel toparlanmada Asya'nın lider olduğunu belirterek, Asya'ya hızlı bir sermaye akışı olduğunu, ancak tarihin tekrarını istemediklerini söyledi.
Sermaye, hızlı büyüyen Çin ve diğer Asya ülkelerine akarken, borçlanmanın artabileceğini, varlık fiyatlarının şişebileceğini ve finansal istikrarsızlık yaşanabileceğini belirten Strauss-Kahn, bazı durumlarda, sermayeyi kontrolün bu tip risklerden korunabilmeye yardımcı olabileceğini kaydetti.
Dünya Bankası, Doğu Asya'nın gelişmekte olan ekonomilerinin büyüme tahminini artırdı, ancak hükümetlerin artan sermaye akışı ve kur baskısından kaynaklanan riskleri kontrol altına almaya ihtiyacı olduğunu bildirdi.
Dünya Bankasının Japonya hariç Doğu Asya ve Pasifik bölgesi ekonomilerinin görünümüne ilişkin raporunda, üretimin kriz öncesi seviyelerin üzerinde toparlandığı ve bölgenin bu yıl yüzde 8,9 oranında büyüyeceği belirtildi. Daha önce bu oran yüzde 8,7 olarak açıklanmıştı. Bölge, geçen yıl yüzde 7,3 büyümüştü.
Çin hariç, Nisan ayındaki raporda yüzde 5,5 büyüyeceği tahmin edilen Doğu Asya için büyüme tahmini yeni raporda yüzde 6,7'ye çıkarılırken, gelecek yıl için yüzde 8 olan büyüme tahmini ise yüzde 7,8'e çekildi.
Raporda, ''Cesaret verici biçimde, özel sektör bir kez daha büyümenin motoru haline geldi, güven yeniden sağlandı. Doğu Asya ve Pasifik bölgesinde ekonomideki toparlanma güçlü, ancak şimdi dikkatler, makroekonomik istikrar için güçlük yaratabilecek risklerin idaresine çevrilmeli'' denildi. Şimdiye kadar ihracattaki büyümenin güçlü kalmayı sürdürdüğü bildirilen raporda, ''ancak Doğu Asya para birimlerinin değerlenmeye devam etmesinin bu büyümeyi yavaşlatabileceği'' uyarısında bulunuldu.
Dünya Bankası, Asya ülkeleri para birimlerinin değer kazanmasının, gelişmiş ülkelerdeki düşük getiri nedeniyle bölgeye sermaye akışını artırdığını, ancak bunun enflasyonu körükleyebileceği, varlık balonlarına yol açabileceği ve bankacılık sektörüne zarar verebileceği için risk oluşturduğuna da işaret etti.
IMF, likidite fazlasının yaşandığı dönemlerde, Asya'nın varlık balonu döngüsüne girebilme riski taşıdığını bildirdi. IMF'nin Asya ve Pasifik Bölgesi için Bölgesel Ekonomik Görünüm Raporunda, Asya politika yapıcıları için kısa dönemde temel güçlüğün, toparlanma yolunda giderken, teşvik politikalarından çıkmayı başarmak olduğu belirtilerek, para politikasını normalleştirmek için mal ve varlık fiyatlarındaki baskıyı düşürmek gerektiği üzerinde duruldu.
ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner, ülkelerin ekonomik büyümeyi sağlamak için paralarının değerini düşüremeyeceğini ve doların küresel rezerv para birimi olarak kalacağını düşündüklerini söyledi. Geithner, ''ABD ve hiçbir ülke rekabet için, gelişmek için parasının değerini düşüremez. Bu uygun, mantıklı bir strateji değil ve bununla iştigal etmeyeceğiz'' dedi.
Fed, ABD'de eylül ayında sanayi üretiminin yüzde 0,2 düştüğünü açıkladı. Böylece, sanayi üretimi 2009 yılı Eylül ayından bu yana ilk kez düşmüş oldu.
ABD Çalışma Bakanlığı, geçen hafta işsizlik maaşı başvurularının 23 bin azalarak, 452 bin olduğunu açıkladı. Bakanlık, önceki hafta 462 bin olarak açıkladığı işsizlik maaşı başvurularını ise 475 bine revize etti.
Ticaret Bakanlığının açıkladığı verilere göre, yeni konut ve apartman inşaatı sayısı eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 0,3 artarak mevsimsel olarak uyarlanmış şekilde 610 bin oldu. Konut sektörünün gelecekteki hareketliliğini göstermesi bakımından önem taşıyan inşaat izinleri ise eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 5,6 geriledi.
-AVRUPA VE DİĞER-
Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Jean Claude Trichet, Avrupa Birliği (AB) Maliye Bakanları toplantısında üzerinde anlaştıkları yeni mali kurallara karşı çıktı. AB ülkeleri maliye bakanları tarafından üzerinde uzlaşmaya varılan yeni bütçe kurallarına itiraz eden Trichet, hafta başında yapılan toplantıda ortaya konulan taslağın geri çekilmesini istedi.
AB Maliye Bakanları Pazartesi günü yaptıkları toplantıda, yeni bütçe kuralları üzerinde uzlaşmış ancak yaptırımların yapılacak uyarıdan ancak 6 ay sonra devreye girebileceği kararı almışlardı.
Trichet, Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) Başkanı Axel Weber'in, AMB'nin tahvil alım programını sona erdirmesi çağrısını da reddetti. İtalya'da yayımlanan La Stampa gazetesine demeç veren Trichet, Weber'in tahvil alım programının sona erdirilmesi çağrısına ilişkin görüşünün sorulmasına, ''Bu, büyük çoğunlukla Yönetim Kurulu'nun tavrı değil'' yanıtı verdi. Trichet, ''Bu standart dışı önlem, diğer benzer önlemler gibi, bizim para politikası emisyon mekanizmamızın daha normal çalışmasını düzenlemeye yardımcı olmak için tasarlandı'' dedi.
İngiliz ekonomisindeki iyileşmenin kış aylarında yavaşlayacağı ve bu yıl gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 1,4 büyüyeceği bildirildi. Ernst & Young denetim ve danışmanlık firmasının hazırladığı rapora göre, ülkede kış dönemindeki yüksek enflasyon da birçok kişiyi olumsuz etkileyecek. GSYH'nın 2011 yılında ise yüzde 2,2 büyüyeceği tahmininde bulunulan raporda, kış aylarının ardından ekonomideki iyileşmenin hızının artacağı ancak asıl iyileşmenin 2011 yılının sonundan önce hissedilmeyeceği kaydedildi.
İngiltere'de hükümet, dev bütçe açığını gidermek ve ekonomiyi iyileştirmek için hazırladığı dört yıllık harcama kesinti programını açıkladı.
Kamu sektöründe 2015 yılına kadar 490 bin kişinin işten çıkarılacağını ve yapılacak kesintilerin toplamda 83 milyar sterlini bulacağını söyleyen Maliye Bakanı George Osborne, devlet dairelerinin bütçelerinde ortalama yüzde 19'luk kesintiye gidileceğini ifade etti. Osborne, örneğin Dışişleri Bakanlığının bütçesinde yüzde 24'lük kesinti yapılacağını kaydetti.
İngiltere'nin 156 milyar sterlinle Avrupa'daki en fazla bütçe açığı olan ülke olduğuna dikkati çeken Osborne, kesintilerle ülkenin istikrarını güvence altına almayı amaçladıklarını ve bu kesintilerin bir gecede değil, 4 yıllık sürede olacağını vurguladı. Maliye Bakanı ayrıca 2020 yılına kadar kadınlar için 60 olan emeklilik yaşının 66'ya, erkekler için 65 olan emeklilik yaşının da 66'ya çıkarılacağını açıkladı.
Almanya'daki ekonomik büyüme ilk çeyrekte yapılan tahminlerden çok daha fazla çıktı.
Almanya Ekonomi Bakanı Rainer Brüderle bugün Berlin'de düzenlediği basın toplantısında, ülkedeki ekonomik büyüme tahmininin ilk çeyrekte 2010 yılı için yüzde 1,4 olarak yapılmış olduğunu hatırlatarak, şimdiki tahminin yüzde 3,4 olduğunu belirtti. Alman hükümetinin bu yıl işsizlerin sayısının 190 bin azalarak 3,2 milyona, gelecek yıl da 290 bin azalarak 2,9 milyona gerilemesini beklediğini belirten Brüderle, böylece 2011 yılında işsizlerin sayısının 3 milyon sınırının altına düşmüş olacağını kaydetti.
Çin Ulusal İstatistik Bürosu, Çin ekonomisinin büyüme hızının yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 9,6'ya gerilediğini bildirdi. Çin, yılın ilk çeyreğinde yüzde 11,9, ikinci çeyreğinde ise yüzde 10,3 oranında büyümüştü. Çin'in gayrisafi yurtiçi hasılasının Ocak-Eylül ayları arasındaki 9 aylık dönemde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,67 artarak, 26,866 trilyon yuanı (yaklaşık 4,028 trilyon ABD Doları) bulduğu belirtildi.
Öte yandan, Çin'de enflasyonun ana göstergesi olan Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) yüzde 3,6 arttı. Bu Çin'de son 24 ayda gerçekleşen en yüksek enflasyon oranı oldu. Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) Eylül ayında yüzde 4,3 artarken, Ağustos ayında 13,9 olan sanayi katma değer artış hızı Ağustos yüzde 13,3'e geriledi.
Çin Merkez Bankası, 2007 yılından bu yana ilk kez faiz oranlarında yüzde 0,25 oranında (25 baz puan) artışa giderek, bir yıllık gösterge faiz oranını yüzde 5,31'den yüzde 5,56'ya ve bir yıllık mevduat faiz oranını yüzde 2,25'den yüzde 2,5'e yükseltti.
Japonya'da Bakanlar Kurulu, Japon ekonomisinde toparlanmanın ''durakladığını'' açıkladı. Duraklamada, yendeki yükselişin ve Japon mallarına olan küresel talebin yavaşlamasının etkisi olduğu ifade edildi. Son aylarda, ısrarla ekonominin iyiye gittiğini açıklayan hükümet, şu anda ekonominin bir süre daha zayıf olmayı sürdüreceğini belirtiyor.
-PETROL FİYATLARI-
ABD ham petrolünün Aralık ayı teslimi varil fiyatı haftayı 81 doların üzerinde kapattı.
ABD ham petrolünün varil fiyatı Aralık ayı teslimi dün 1 dolar 13 sent artarak (yüzde 1,4), 81,69 dolara çıktı. Hafta boyunca ABD ham petrolünün varil fiyatı 44 sent yükseldi.
Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da 1 dolar 13 sent yükselişle (yüzde 1,4) haftayı 82,96 dolardan kapattı.
AA