Anadolu ve Türkiye, California'ya taşındı

Anadolu ve Türkiye, California'ya taşındı
Anadolu Kültürleri ve Yemek Festivali; Kaliforniyalıların gönlünü bir kez daha fethetmek için geri dönüyor.
Kültürler arası diyaloğu geliştirmek için Amerika'da yaşayan Türkler tarafından Los Angeles'ta kurulan Pacifica Institute'nün organize edip ev sahipliği yaptığı festival Türkiye'nin zengin tarihini, kültürünü, müziğini ve ünlü mutfağını Amerika'nın batı kıyısına taşıyor. İlki geçen yıl yapılan festival, bu yıl 6 - 9 Mayıs 2010 tarihleri arasında, Los Angeles'ın güneyindeki Orange County'de, Irvine şehrinin sınırları içerisinde yer alan Great Park'da yapılacak. ‘Bu yılki festivale hepimizi heyecanlandıracak yenilikler ekledik' şeklinde konuşan Pacifica Institute'nün başkan yardımcısı Atilla Kahveci sözlerini ‘Sanırım geçen yıl festivalimizi görüp etkilenenler bu yıl da aynı heyecanı yaşayacaklar.' diye sürdürüyor. Kültürü tanıtmayı alışılmış şekli ile biraz müzik, biraz yemek anlayışından kurtarıp yeni bir konsept getirmeye çalışan Ensititü yetkilileri, geçtiğimiz sene yaklaşık 30 dönümlük bir alan üzerinde Türkiye'nin çeşitli kültürel özellikleri ile öne çıkan 5 şehrinin (İstanbul, Konya, Antalya, Mardin ve Van) büyük dekor-maketlerini kurmuşlardı. Son derece profesyonel bir şekilde hazırlanan festivalde her şehir dekorunun içerisinde birer üç boyutlu yapı da yer alıyordu. Gerçeklerinin birebir aynısı olarak hazırlanan bu yapılar arasında Kız Kulesi, Aspendos, Mardin Evi, Akdamar Kilisesi ve Mevlana Müzesi gibi eserler bulunuyor. Festivalde, her şehrin iki ve üç boyutlu dekorları arasında o şehirlerden gelen geleneksel Türk El Sanatları ustaları bir yandan sanatlarını icra ederken diğer yandan da yaptıkları eserleri sergileyecekler. Mardin standında taş oyma, telkari, halı dokuma ve ağaç oyma ustaları, İstanbul'da hattat, ebruzen, tezhip sanatçısı birer örnek olarak sayılabilir. Belli aralıklarla yine şehirlerden gelen halk oyunu ekipleri de yöresel oyunlarla sahne alacaklar. Van folklor ekiplerinin yanı sıra ünlü Van Kedisi de festivalde kendisine yer buldu. Mardin'den gelen halk oyunu ekiplerinin yanı sıra Süryani Kız İlahi Grubu'da Türkiye'nin çok kültürlü yapısının bir örneğini sergileyecek. Tonlarca kum dökülerek oluşturulan Antalya sahilinin hemen arkasındaki Aspendos önünde de Antaya yöresinin halk oyunları sergilenirken Konya'da Türk Tasavvuf Musikisinden de örnekler sunulacak. Kültür Bakanlığı'nın Mehter Ekibi günde üç kez İstanbul içerisinden alana girecek ve festival alanı içinde yaptığı yürüyüşünü sahnede tamamlayacak. Bu yıl ikincisi yapılacak festivalin kuşkusuz en ilgi çekecek yeniliği de şehirlerin yanında en az onlar kadar büyük yer kaplayacak olan Topkapı Sarayı olacak. ‘Aynı şehirleri yine görme imkanı olacağı gibi bu yılın en büyük yeniliği olan Topkapı Sarayı'nı da hemen İstanbul'un yanında görenler sanırım epey şaşıracaklar' diye konuşan Atilla Kahveci Topkapı Sarayı maketinde birden çok üç boyutlu yapı olduğunu, festival için profesyonel Topkapı Saray rehberlerinden ikisinin ziyaretçilere yardımcı olmak için davet edildiğini de ekledi. Festival programının içeriği geçen yıla nazaran daha zengin. Geçen yılın festival açılışını yapan isimler arasında yer alan Los Angeles Türkiye Başkonsolosu Hakan Tekin, kendi bölgelerinde böylesine önemli ve büyük bir festival düzenlendiği için çok mutlu olduğunu dile getiriyor. Amerikan Federal Kongre Üyesi olan Dana Rohrabacher festival ile ilgili düşüncelerini "20 yıllık parlementerlik yaşamım boyunca birçok toplantı ve festivale katıldım. Diyebilirim ki bu en iyisiydi." diye dile getiriyor. Organizasyona geçen yıl destek veren İstanbul Ermenileri Organizasyonu Başkan yardımcısı Edvin Minnasian ise "Beni yurduma, Anadoluya alıp götürdü." diyor festival için ve ekliyor. "Büyük bir tanıtım. Çeşitlilik dolu. Romadan başlayıp Bizansa, Antik Hititlere ve oradan da Urartulara kadar gidiyorsunuz. Muhteşem birşey." Geçen seneki festivale gelenlerin en çok ilgi gösterdiği eserlerden biri de Üsküdar'daki 3.Ahmet çeşmesininin birebir yapılmış maketiydi. Çeşmenin her bir musluğundan ayrı bir içecek akıyor, isteyenler ücretini ödeyerek bardaklarını çeşmeden dolduruyordu. Bu sene çeşmeye ilaveten bir de tarihi bir kahvehane inşa edildi. 100 kişiyi aşkın kapasitesi ile alanın ortasına kurulacak olan kahvehanede ziyaretçiler Türk Kahvesi içebilecekler. Alışılagelmiş festivallerdeki çadır şeklindeki satış standları yerine, bu organizasyonda dükkanlar, Kapalıçarşı dükkanlarından esinlenilerek dizayn edildi. Yine özel bir dekorla hazırlanan standlardan birinde, usta bir aşçı tarafından verilecek olan Türk Yemekleri Dersleri de ilgi çekeceğe benziyor. Festivalin katılan bütün ziyaretçileri en çok etkileyen kısmı ise giriş kapısından itibaren başlayan ve bu sene uzunluğu 168 m ye çıkan ‘Uygarlıklar Yolu' olacak. Anadolu'da tarih boyunca yer almış medeniyetleri temsil eden ve her biri tarihi bir yapıdan etkilenerek yapılan dev kapılardan oluşan yolda geçen yıl 11 medeniyet yer almıştı. Hititlerden Truvalılara, Lidyalılardan Osmanlılara ve günümüz Türkiye'sine kadar sergilenen medeniyetlere bu yıl 3 yeni ekleme yapılarak kapıların sayısı 14 e çıkarıldı. Yol boyunca kapılar arasındaki panolardan ilgili medeniyetler hakkında Türkçe ve İngilizce bilgi alabilecek olan ziyaretçiler her kapıda yer alan ve o medeniyetin kostümünü giymiş olan ikişer figürasyonla karşılanacaklar. Los Angeles'ın güneyindeki Orange County'de kurulan festival çok farklı bir özelliğiyle de dikkat çekiyor: Türk, Ermeni, Yahudi, Süryani, Amerikalı bir arada zihinlerde kalıcı bir imza bırakabilmek için çabalıyorlar. 250'den fazla gönüllünün bu yılki ortak hedefi, geçen yıla göre daha zengin ve renkli bir programa imza atmak. Festivalin yeni eklenen kısımları ile ilgili olarak bilgi veren Enstitü Başkanı İbrahim Barlas: “Yeni eklenen maketler 6 büyük konteynır ile taşındı California'ya. Montaj işlemleri şu an 25 kişilik profesyonel bir ekip tarafından yürütülüyor. Yabancı TV ve haber ajansları festival alanının inşa aşamasını dahi kayda alıp haberleştiriyor. Festival şu ana kadar ABD'deki 215 basın kuruluşunun web sitesinde yer aldı.” Festivalin çocuklar için en önemli kısmı olan ‘Kidsland' in alanının da bu sene daha da büyütüldüğüne dikkat çeken Barlas, Kapalıçarşı dükkanlarının sayısının da artırıldğını ve dükkânların birçoğunda Türk ürünlerinin satılacağı müjdesini veriyor: “Buralarda yemekten el işine kadar Türkiye ile ilgili her şey bulunacak. İnsanları eli boş göndermeyeceğiz.' Festivalin Tasarım ve Sanat Yönetmeni Kıvılcım Kalaba, festivalin yaşayan bir konsept üzerine kurulmasından dolayı benzerlerinin önüne geçtiğini aktarıyor. Gerek Uygarlıklar Yolu gerekse bu yıl eklenen Topkapı Sarayı gibi mekânların ziyaretçileri gerçek atmosfere taşıyacağını anlatıyor: “Mekânlar bizim geliştirdiğimiz görsel uygulamalar ve ışık sistemleriyle gerçeğinden neredeyse ayırt edilemiyor. Mekânlara görsel bir derinlik kazandırmak, detaylarını bire bir yansıtabilmek için çok uğraştık. Bir bakıma Türkiye'yi California'ya taşıdık.” Festival alanında kurulan Büyük Sahne'de gün boyu etkinlikler sergilenecek. ABD de yaşayan ünlü Türk Müzisyen Ömer Faruk Tekbilek'in kendi ekibi ile vereceği konser, Konyalı semazelerin yapacağı Sema Ayini, Ankara Belediye'sinin ödüllü halk oyunları ekibinin muhteşem gösterisinin yanı sıra daha bir çok yerel grup da sahne alacak. Festival, 2009 yılında ‘Türkiye keşfi (Discovering Turkiye)' sloganıyla yola koyuldu. Organizasyon, kültürler arası diyaloğu geliştirme amacıyla hizmet veren Pacifica Enstitüsü önderliğinde, Kaliforniya Türk-Amerikan Ticaret Odası (CATA-Chamber), Batı Amerika Türk Dernekler Federasyonu, Boğaziçi Danışmanlık ve Boğaziçi Atlantik Kültürel Dostluk ve İşbirliği Derneği'nin (BAKİAD) sponsorluğunda hazırlanıyor. Festival hakkında her türlü bilgiyi www.anatolianfestival.org web sitesinden edinebilirsiniz.
29 Nisan 2010 12:29
DİĞER HABERLER