Anayasa Mahkemesi, başkanlık sistemine geçişten sonra yayımlanan ilk kararnamenin bazı maddelerini iptal etti. Yüksek Mahkeme kamuda çalışanlarını fişleyen maddeyi, hastaları ve sağlık emekçilerinin kişisel verilerinin işlenmesini sağlayan maddeyi ve Çevre Bakanlığı’na verilen üst düzey yetkileri iptal etti.
Anayasa Mahkemesi (AYM) 10 Temmuz 2018’de yayımlanan 1 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin birçok maddesini iptal etti.
İptal edilen maddeler için en çok dikkat çekeni fişlemeye olanak tanınan 8’inci maddesine yönelik karar oldu. Bunun yanında belediyelerden alınarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na verilen birçok yetki de iptal edildi.
CHP’nin yaptığı başvuruyu değerlendiren AYM kararında bu hususların Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle değil, kanunla düzenlenebileceği ifade edildi.
Kararname’nin 8’inci maddesinin f bendinde “Devletin sevk ve idaresinde görevli üst kademe yöneticileri hakkında bilgi toplamak, sicil özetlerini ve biyografilerini tutmak” ifadesiyle Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü’nün kamu çalışanlarının kişisel verilerini ele geçirme ve fişlemenin önü açılmıştı.
Bu maddeyi iptal eden Yüksek Mahkeme’nin kararında “Devletin sevk ve idaresinde görevli üst kademe yöneticileri hakkında toplanacak bilgilerin önemli ölçüde anılan kişilerin mesleki ve özel durumlarını yansıtan sicil bilgileri, iş ve sosyal yaşamını içine alacak şekilde özgeçmişleri gibi kişisel veri niteliği taşıyan bilgilerden oluşacağı açıktır. Bu itibarla kural kişisel verilere ilişkin bir düzenleme niteliğinde olup CBK ile düzenlenemeyecek yasak alan içinde kalmaktadır” denildi.
KİŞİSEL VERİYE ULAŞMA ENGELLENDİ
Benzer bir karar kararnamenin 378’inci maddesi için de alındı. Bu maddeyle sağlık hizmeti almak üzere kamu ve özel sağlık kurumları ile sağlık mesleği mensuplarına başvuranların verdikleri kişisel bilgilerin işlenebilmesine, buna ilaveten sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan emekçilerin Cumhurbaşkanlığı’na bildirilmesine olanak tanınmıştı. AYM bu madde hakkında da benzer bir karar verdi. Kararda “Sağlık hizmetleriyle ilgili olarak kişisel verilerin toplanmasına, işlenmesine, aktarılmasına, bu kişisel verilere erişim sisteminin kurulmasına, sistemin güvenliğinin sağlanmasına ilişkin düzenlemeler içeren kural Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlenemeyecek yasak alan içinde kalmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
ÜST DÜZEY YETKİLER İPTAL
Kararnamede Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na çok üst düzey yetkiler verilmişti. AYM bu maddelerin de kanunla düzenlenmesi gerektiğini belirtti ve yetkileri iptal etti.
İptal edilen o yetkilerden bazıları şöyle:
• Mülkiyeti kamuya ait arsa ve araziler üzerinde yapılacak her türlü yapı, milli güvenliğe dair tesisler, askeri yasak bölgeler, genel sığınak alanları, özel güvenlik bölgeleri, enerji ve telekomünikasyon tesislerine ilişkin olarak başvuru tarihinden itibaren iki ay içinde yetkili idarelerce ruhsatlandırma yapılmaması halinde resen yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni vermek
• Orman ve mera dışına çıkarılan alanlar dahil kentsel ve kırsal alan ve yerleşmelerde yapılacak iyileştirme, yenileme ve dönüşüm uygulamalarında idarelerce uyulacak usul ve esasları belirlemek
• Cumhurbaşkanınca belirlenen proje kapsamı içerisinde kalmak kaydıyla kamuya ait tescilli araziler ile tescil dışı araziler ve muvafakatleri alınmak koşuluyla özel kişi veya kuruluşlara ait arazilerin yeniden fonksiyon kazandırılıp geliştirilmesine yönelik olarak her tür ve ölçekte etüt, harita, plan, parselasyon planı, kamulaştırma, arazi ve arsa düzenlemesi yapmak, yaptırmak ve onaylamak
AYM tüm bu mülkiyet hakkına ilişkin düzenleme içerdiğini ve bu nedenle Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile bu konuda işlem yapılamayacağını kaydetti.
AYM’DEN DERS GİBİ KARAR
AYM ayrıca meslek odalarını ele geçirmeyi amaçlayan iktidara da ders niteliğinde olabilecek karar verdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na kararnameyle verilen “…mimarlık ve mühendislik meslek kuruluşlarına ilişkin mevzuatı hazırlamak ve bunları denetlemek” yetkisi iptal edildi. Kararda meslek odaları şu şekilde tanımlandı: “Mimarlık ve mühendislik meslek kuruluşları Anayasa'nın 135. maddesi kapsamında, mimarların ve mühendislerin müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleklerinin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak amacıyla kanunla kurulan, tüzel kişiliğe sahip, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.”
Anayasa’nın 135’inci maddesine atıf yapılan kararda “Meslek kuruluşlarının karar ve yönetim organlarının seçimle göreve gelmesinin öngörülmesi ve sorumlu organlarının görevlerine yargı kararıyla son verilebileceğinin kurala bağlanması bu kuruluşların özerkliğine işaret etmektedir” denildi.
AYM bu yetkilerin de kanunla düzenleneceğini belirtti ve iptal etti.