Ankara Büyükşehir Belediyesi, “Oğlu KHK’lı” diye bir ailenin sosyal yardımını kesti. Dört günlük kursiyer subayken ihraç edilen M.G. olayı anlattı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi, 7 yıldır gıda ve kömür yardımı alan gecekonduda yaşayan ailenin yardımını, “Oğlunuz KHK’yla ihraç” gerekçesiyle kesti.
Ankara Yenimahalle’de bir gecekonduda yaşayan ailenin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) mağduru M.G., olayı ve KHK kararı sonrasında yaşadıklarını Bold Medya'ya anlattı:
“Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden yardım geleceği zaman bir hafta öncesinden mesaj geliyor. Bu defa mesaj gelmedi. Yardım merkezinde çalışan komşumuzdan kontrol etmesini istedik, ‘yardımımızın kesildiğini’ söyledi.
"OĞLUNUZ KHK'LI OLDUĞU İÇİN YARDIM KESİLDİ!"
Bunun üzerine babam (S.G.) 3 Eylül’de Büyükşehir’in yardım merkezine gitti. Orada detaylı bir şekilde dosyamızı okuduklarında ‘Oğlunuz KHK’lı olduğu için yardımınız kesildi’ cevabı verildi.
Ailem bu yardımı yaklaşık 7 yıldır alıyordu. Gecekonduda oturuyoruz, maddi durumumuz iyi değil. Senede iki kez gıda, bir kez de kömür yardımı alıyorlardı. Ama sırf ben KHK’lı olduğum için annem ve babamın maddi yardımı kesildi.
KHK MAĞDURLARINA KİMSE İŞ VERMİYOR
Ankara Belediyesi’nde yönetim değiştikten sonra bunun olması enteresan. Bilmiyorum tabii. Belki de mevcut yeni yönetimi zor duruma düşürmek için yaptı oradaki memurlar. Bilmiyoruz ama zaten KHK’lı olduğum için kimse iş vermiyor, bir de ailemin sosyal yardımının kesilmesi kabul edilemez.
İhtiyacımız olmasa zaten almayız. Gecekondumuzdan başka hiçbir şey yok üzerimize. Babam 70 yaşında biz iki kardeşiz. Küçük bir kardeşim var. Yılda iki sefer erzak yardımı vardı bir de yılda bir kere Ekim ayında 40 torba kömür veriliyordu.”
Yardımı kesilen ailenin yaşadığı gecekondu.
GECEKONDUDA BÜYÜDÜ KATSAYI ENGELİNİ AŞTI KHK’YA TAKILDI
Hava Kuvvetleri sınavını kazandıktan sonra 4 günlük askerken 15 Temmuz’la karşılaşan ardından da ihraç edilen M.G.’nin hayatı ekonomik zorluklar, katsayı engeline karşı mücadele ve başarılarla geçmiş.
“Liseyi meslek lisesinde bitirdim. Yenimahalle Anadolu Teknik Lisesi’nde okudum. Üniversiteyi kazanma umudum yoktu, bizim önümüz kapalıydı, bu imam hatip katsayı olayından dolayı.
Ama düzenli çalışıyordum, liseyi birincilikle bitirdim. Daha sonra Süleyman Demirel Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü’nü kazandım. Orayı da başarıyla bitirdim.
Her ay öğrenci bilgi sisteminden mesaj gelirdi, Deniz Kuvvetleri alımı, devlet personel alım ilanları. Her gencin hedefinde prestijli bir kurumda çalışmak vardır.
Ben de küçüklükten beri Hava Kuvvetleri’ni istiyordum. Her yıl Zafer Bayramları’nda Ankara’da Atatürk Kültür Merkezi’ne giderdim, sırf F-16’ların sesini duymak için.
"15 TEMMUZ'DA DÖRT GÜNLÜK KURSİYER SUBAYDIM"
Sınavlara girdim. Kara Kuvvetleri ve Hava Kuvvetleri’nin sınavlarını kazandım, Deniz Kuvvetleri’ni kazanamadım. Hayalim Hava Kuvvetleri olduğu için Kara Kuvvetleri mülakatına gitmedim. Ailem çok kızmıştı.
Hem sınavlarda, hem mülakatta, hem de sağlık sınavında başarılı oldum. 11 Temmuz’da askeri okula katıldık. İzmir Hava Teknik Okullar Komutanlığı’nda eğitime kursiyer subay olarak başladık. 4 gün sonra 15 Temmuz’da darbe girişimi oldu.
Biz eğitimimize devam ettik. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda 675 sayılı KHK’nın 6. Maddesi gereği okulumuzu kapattılar. Bizi ilgilendirmeyen bir maddeyle. Dört günlük askeri öğrenciyken olmuş 15 Temmuz nedeniyle 101 subay KHK’lı olduk.
“ARKADAŞLARIM YA HAPİSTE YA PAZARDA”
KHK, resmi olarak e-devletten sigortamıza işlendi. Başvurduğumuz işlerde sigortamızda KHK’lı olduğum göründüğü için işe alınmadım. Akrabamın yanında çalıştım bir süre o bile sigortamı yapmadı korkudan. Şimdi de 6 aydır işsizim.
Meslek lisesi kimya bölümünde üçüncü sınıfta okuyan bir kardeşim var. Gecekondu’da yaşıyoruz. Yargı sürecinde haklarımı arıyorum. İdari mahkeme, istinaf hep red geldi biz 101 öğrenciye. Şimdi Anayasa Mahkemesi’ndeyiz. Ama bunlar hep siyasi kararlar çok umutlu değilim.
"HAKKIMI ARIYORUM"
"101 dalmaçyalı" diyorlardı bize şimdi bir kısım arkadaşlarımız hapiste, çoğumuz ya pazarda çalışıyor ya da farklı işlerde. Ama aramızdan polis olanlar da oldu, herhalde torpillerini buldular. Normalde bizim polis asker olmamız kesinlikle yasak.
Şimdi bir taraftan hakkımı arıyorum, bir taraftan da KHK’lı olduğumuz için ailemin de mağdur edilmesi gibi uygulamalarla karşılaşıyorum.”