Gül’ün basın danışmanı Ahmet Sever, seçim sonrasında piyasaya çıkan “Abdullah Gül ile 12 Yıl” kitabında Gül'ün "Haklarında yolsuzluk iddiası bulunan dört bakanı derhal Yüce Divan’a gönderirim..." sözünün yanısıra Erdoğan ile Gül arasındaki görüş ayrılığının ne zaman başladığına ilişkin bir çok ayrıntıyı yer vermişti. Bu kitapla birlikte Ankara kulislerinde “inanması zor” dedirten iddialar ileri sürülüyor.

 

GÜL’E HASSAS İZLEME: İddiaya göre; 7 Haziran seçimleri öncesinde bütün çağrılara rağmen AKP’den milletvekili adayı olmayan Gül’ün yeni bir oluşum başlatacağı kuşkusuyla bütün temasları yakından izlemeye alındı. Gül’ün bir süre kullandığı İstanbul Huber Köşkü’ndeki tüm kabulleri bile kayıt altına alındı. Hatta bir kayıtta, “Koç, Sabancı ailesinin yanısıra TÜSİAD ile yakın görüşme halinde” tespiti yapıldı. Gül ile ilgili en ayrıntı bilgilerin İçişleri eski Bakanı Efkan Ala kanadından geldiği ileri sürüldü.

ÜÇÜNCÜ DÖNEMCİLERE HASSAS TAKİP: AKP içinde üçüncü dönemi tamamlandığı için Meclis dışı kalan ve Gül ile hareket eden isimlerin de listenin oluşturulduğu belirlendi. Bu isimler arasında Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Ali Babacan, eski bakanlar Hüseyin Çelik, Nihat Ergün, Sadullah Ergin, Suat Kılıç’ın yanısıra Salih Kapusuz, Sadık Yakut, Mehmet Ali Şahin, Durdu Mehmet Katsal, Murat Mercan geliyor. AKP’nin önemli isimlerinden Beşir Atalay ile Cemil Çiçek’in de Abdullah Gül ile zaman zaman görüştükleri belirtiliyor. Gül’ün ayrıca CHP ve MHP kökenli eski milletvekilleri ile de yakın temasta olduğu öğrenildi. İddiaya göre Gül, AKP içindeki çıkışını hemen başlatmaktan yana değil. 

GÜL’CÜLER BELİRLENİYOR: Gül’e yakın siyasetçilerin yanısıra bürokraside kendisine yakın isimlerin de tek tek belirlendiği ileri sürüldü. İddiaya göre sözde ‘paralel’ operasyonları çerçevesinde gözaltına alınan eski TÜBİTAK Başkanı Yücel Altunbaşak da Gül’e yakın bürokratlar arasında bulunuyor. Gül’ün gözaltı olayını, “Bildiğim ve bizzat benim atadığım bir isme bu yapılmaz” sözleri ile tepki gösterdi.