AKP ile MHP’nin ‘yerel seçimlerde ittifak’ eğilimi birçok çelişki barındırıyor. MHP’nin AKP’ye önerisi “İstanbul-Ankara senin olsun ama benim olana dokunma” olacak
Devlet Bahçeli’den sonra Erdoğan’dan da yerel seçimlerde ittifak için yeşil ışık geldi.
Birgün gazetesi'nden Yaşar Aydın'ın analizine göre kâğıt üzerinde son derece makul ve başarı vaat eden bir uzlaşı. Ancak yandaş yazarlar tarafından bu durum ‘bağlanmış bir ittifak’ gibi sunulsa da aşılması gereken çok yol var. Kuşkusuz en önemli engel de yasal düzenleme olarak duruyor.
Yasal değişiklik çok zor
31 Mart 2019 tarihinde yapılacak yerel seçimlerde uygulanmak üzere bir yasa değişikliği mümkün değil. Anayasa değişikliği gerekiyor. Böyle bir Anaysa değişikliğinin Meclis’ten geçmesi mümkün değil. Bu nedenle bahsedilen ittifakı ancak “fiili” olarak hayata geçebilir. Bu da durumu daha zor ve karmaşık hale getiriyor. Herkesin kendi amblemi ve adayları ile girdiği bir seçimle, tek parti hatta tek adaya kadar inmiş bir seçimi ortaklaştırmak o kadar kolay olmayacaktır.
MHP oyun kurma derdinde
Hem referandum sürecinde hem de 24 Haziran seçimlerinde Devlet Bahçeli oyunu kuran isim oldu. Bahçeli yerel seçimlere dair çıkış yaparak bir kez daha inisiyatifi ele almayı amaçlıyor. İttifak kaçkını olabileceğini düşündüğü AKP yöneticilerine de ayar vermeyi amaçlıyor. MHP’ye yakın kaynaklardan alınan bilgilere göre Bahçeli’nin elinde çok somut bir reçete yok. Alınan bilgilere göre Bahçeli esas olarak harita üzerinde çalışıyor ve Erdoğan’la tek tek illeri konuşmak istiyor. Bir başka bilgi ise Bahçeli’nin parti ismi konusunda çok fazla sorun çıkarmayacağı yönünde. Tartışma aday ismi konusunda yoğunlaşacak.
MHP’nin kozu Ankara ve İstanbul
Devlet Bahçeli, “İstanbul ve Ankara’yı şer ittifakı kazanmamalı” diyerek sadece niyet beyan etmiyor aynı zamanda Erdoğan’a mesaj veriyor. MHP bu iki kentte hiçbir iddiaya sahip değil. Buna rağmen kazananı belirleyecek bir oy potansiyeli var. Bahçeli, Ankara ve İstanbul’da AKP’ye açık destek verecek. Karşılığında da hali hazırda iktidar olduğu belediyelerde yerini korumayı teklif edecek. Yani Bahçeli, “Ankara, İstanbul senin Adana, Mersin, Manisa benim olsun” diyecek.
24 Haziran oyları ağızlarını sulandırdı
Kâğıt üzerinde bile karmaşık ve uygulaması zor gözüken ittifak için bu kadar istekli davranmalarının en önemli nedeni iki partinin 24 Haziran seçimlerinde aldığı oy oranı. 24 Haziran oylarını muhafaza etmeleri durumunda İzmir dışında tüm büyükşehirleri AKP-MHP ittifakı kazanabilir. Bu fotoğraf ittifakın en önemli motivasyon kaynağı.
Eksikliği ittifakla tamamlayacaklar
Erdoğan’ı MHP ittifakına mecbur bırakan diğer bir etken ise ekonomik kriz. Giderek derinleşen ve gündelik hayatı belirleyen krizin yerel seçimlere etkisi kuşkusuz olacak. Erdoğan, krizin olumsuz yansımalarından kaybedeceği oyları ittifakla yerine koyma peşinde. AKP’yi yakından takip eden gazeteciler de, giderek ağırlaşan ekonomik ve siyasal tablo karşında ittifakı hayata geçirmek için partinin bir iki ili gözden çıkarabileceğini belirtiyor.
Yerelin kendi dinamikleri var
Yaşar Aydın tüm bu ittifak açıklamalarından sonra en çok gündeme gelen Manisa, Mersin ve Adana’da yerel gazetelerde çalışan meslektaşlarıyla konuştu. Aldığı yanıt neredeyse ortak. Her ilde yerel dinamiklerden ve öne çıkan isimlerden bahsedildi. Hatta bazı isimlerin partilerin bile önüne geçtiğinden bahsediliyor. Büyükşehirlerde bile bağımsız adayların seçim aldığını hatırlatıyorlar.
Hem Erdoğan hem de Bahçeli kalemi kâğıdı çıkarıp 200 gün kala seçimi garantiye alma peşindeler. Ama bu sefer işleri iki nedenden çok kolay değil.
Birincisi kuralları yasal güvenceye alınmamış sözlü bir ittifak var. Bu, ilişkiyi kırılgan yapıyor. İkincisi ise şimdiden kendini deklare eden adayların varlığı. Partinin tercihi onlar için belirleyici olmayabilir. Üstelik hem İYİ Parti hem de CHP, güçlü isimlere kapıyı açmışken.
BİRGÜN