Ankara ve Sakarya'nın suyuyla ilgili kan donduran gerçek

Ankara ve Sakarya'nın suyuyla ilgili kan donduran gerçek
Ankara ve Sakarya'nın musluk suyundaki korkunç kirlilik ortaya çıktı...

ÇMO Başkanı Bozoğlu, "Ankara'nın suyunu izleyecek laboratuvarlardan birinin uluslararası akreditasyonu yok, diğerininki askıda. En kurak aylarda 4 milyonluk kentte günde 7 numune alınmış, bunu da gururla söylüyorlar" diyor.

Ankara’ya “DSİ raporlarına göre içme ve kullanma suyu olarak kullanılmaması gereken Kızılırmak’tan da su verildiği; bunun suda sülfat oranını artırdığı; insan sağlığını tehdit edebileceği ve bu suyun verildiği dönemde Ankara’da ishal vakalarının yükseldiğiyle” ilgili açıklama endişeye neden oldu.  

CHP Ankara milletvekili İzzet Çetin, dün açıklanan tabloyu bir soru önergesiyle TBMM’ye taşıdı. 

BELEDİYE GÜVENİLİR DEDİ AMA...

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek ise “Suların tamamen güvenilir” olduğunu ve bunu ispatlayacağını söyledi. Gökçek twitter’dan açıklamayı yapan odaları (Ankara Tabip Odası, SES Ankara Şubesi, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası ve TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Ankara Şubesi) “ideolojik davranmakla” suçladı. 

Radikal'in haberine göre, Ankara Halk Sağlığı Laboratuvarları da “Temmuz Ağustos aylarında şebeke suyundan 478 numune alındığını, suların insan sağlığına uygun olduğunu, münferit mide-bağırsak vakalarının bina içlerindeki tesisatlardan kaynaklanmış olabileceğini” duyurdu. 

“BİR VATANDAŞ OLARAK MUSLUĞUMDAN AKAN SUYLA İLGİLİ BİLGİ ALAMADIM” 

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu ise Gökçek’in “Açıklayacağım” dediği bilgilere bir türlü ulaşamadığını söyledi. 

Bozoğlu, Ankara’nın suları konusunda ‘sanal ortam’da analizlerin paylaşılmadığını, bir vatandaş olarak ilgili kurumlara telefon ettiğinde ise hiçbir sonuç alamadığını söyledi: 

“Halk Sağlığı Kurumu’na, bu kuruma bağlanan Refik Saydam Hıfzıssıhha Laboratuvarı’na telefonlar ettim. ‘Bilgi veremeyiz’ dediler. Sonuçları da veremeyeceklerini söylediler. Halk Sağlığı Birimi’nden görüştüğüm bir görevli, dün yani bizim basın açıklamamızdan sonra 4 ekip oluşturulduğunu, ASKİ’yle birlikte çeşitli noktalarından numune alıp ölçeceklerini söyledi. Bundan daha vahim bir sorun olamaz. İnsanlar içtikleri suya dair güncel bilgi alamıyorlar. Eğer gerçekten günlük raporları varsa, her gün ölçümü yapan teknisyen, şube müdürü ve müdür imzalayıp koysunlar....” 

4 MİLYON NÜFUSLU KENTTE GÜNDE 7 NUMUNE ANALİZ EDİLMİŞ, GURURLA AÇIKLANIYOR! 

“Halk Sağlığı Laboratuvarı’ndan yapılan açıklamayı gördüm. Temmuz-Ağustos aylarında sadece 478 ölçüm yapmışlar, bunu da gururla açıklıyorlar. Bölün 60’a, günlük ortalama 7-8 numune eder. Ankara 4 kusur milyon yurttaşın yaşadığı bir başkent. Bu kentte 1 milyon 100 bin konut var. Günde sadece 7 numune alınarak yapılan ölçme üzerinden nasıl ‘Problem yok’ denilebilir? Kaldı ki Temmuz-Ağustos kuraklığın en yoğun yaşandığı dönem. Kuraklıkla birlikte suda kirlilik artar.” 

“ANKARA’DAKİ LABORATUVARLARDAN BİRİNİN AKREDİTASYONU YOK, BİRİNİNKİ ASKIDA” 

“Şunu önemle vurgulamak istiyorum. Şu anda Ankara’ya dair günlük ölçüm yapması gereken Refik Saydam’ın uluslararası akreditasyonu yok! Dolayısıyla verdiği raporların uluslararası geçerliliği yok. Ankara’da günlük ölçümleri yapması gereken laboratuvar bu. Halk Sağlığı Kurumu’na bağlı bir de Etimesgut’taki laboratuvar var. Günlük analiz yapmaz, şikayet üzerine alınan numuneleri inceler, onun akreditasyonu da askıda.” 

“ODADA 3 YÖNETİCİMİZ HASTA BEN DE HASTA OLMAK ÜZEREYİM” 

“Şu anda Çevre Mühendisleri Odası’nın genel merkezinde, Ankara’da 3 yöneticimiz hasta! Ben de hastalanmak üzereyim. (Bozoğlu içme suyu olarak bazen damacana bazen musluk suyu kullanıyor.) Gözlem de metottur. Sularda 4-5 gündür bir koku var. Musluk suyunu doğrudan içmek için kullanmasanız bile meyvenizi sebzenizi yıkıyorsunuz, çay demliyorsunuz, duş alıyorsunuz... Bu yüzden suların sürekli ölçümü ve değerlendirmesi önemli.” 

MADEM SULAR BU KADAR TEMİZ, NEDEN ASKİ’DE DAMACANA SU KULLANILIYOR? 

“Ayrıca madem Ankara’nın suları bu kadar temiz neden Halk Sağlığı Laboratuvarı’nda damacana suyu kullanılıyor? ASKİ’de, Sağlık Bakanlığı’nda Orman ve Su işleri Bakanlığı’nda neden damacana su kullanılıyor? Biz Ankara’da ve her yerde herkesin musluğundan sağlıklı, temiz ve ucuz su akmasını istiyoruz, Türkiye’de buna dair büyük bir birikim var. Yeter ki hedef içme sularını temiz tutmak olsun... Musluktan temiz su içmek istiyoruz.” 

İDEOLOJİK MİYİZ? 

“Ankara’daki sorun (ishal vakaları) tarımsal sulama kaynaklı da olabilir, meyve ve sebzelerden geliyor olabilir. Tarımsal sulamada kullanılan Sakarya’da ciddi bir kuraklık ve kirlilik var. Kızılırmak’tan su çekiliyor. Orada da kirlilik var. Ne olursa olsun. Ortada somut bir olay var. Araştırılmasını ve ikna edici bir açıklama yapılmasını bekliyoruz. Şeffaflık istiyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek bizi ideolojik davranmakla suçluyor. İdeolojik değiliz. ‘Gelin’ diyoruz, ‘ASKİ ile herhangi bir zaman beraber numune alalım, halka ait olan Halk Sağlığı Laboratuvarları’na girelim ve beraber ölçelim ve kamuoyuyla paylaşalım. Çağdaş bir ülkede, çeşitli kurumların bir takım hassasiyetleri vardır. Halkı bilgilendirmeye çalışırken Büyükşehir Belediye Başkanı’nın yaptığı açıklamalar sorunun çözümünden uzak, aksine sorunlara perde çekmeye çalışır bir yaklaşım... Bunun yerine gerçekten işbirliği içinde çalışarak sorunları daha hızlı çözebiliriz.”

SAKARYA'NIN SUYUNDA ŞOKE EDEN ATIK SU! 

Çevre Mühendisleri Odası’ndan proje mühendisi Cevahir Efe Akçelik, 3. derecede kirli suların ileri arıtma teknolojileri ile arıtılması gerektiğini belirterek, “Bu sular birçok salgın hastalığa yol açabilir. Ankara’da Kızılırmak suyu kullanıldığı için benzer bir durum yaşanıyor. Vatandaşlar mide bulantısı şikayetiyle hastanelere gidiyor. Fakat Sakarya daha farklı. Sakarya’ya birçok ilçenin atık suyu, onlarca organize sanayinin atık suyu karışıyor. Bu, Kızılırmak’tan daha da vahim bir tablo oluşturuyor” dedi.

BAKAN DA TÜBİTAK DA “KİRLİ” DEDİ

Raporda daha önce TÜBİTAK MAM Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü’nün Temmuz 2013’te hazırladığı Sakarya Havzası proje taslak raporu incelemelerinde ortaya çıkan sonuçlara da yer verildi. TÜBİTAK’ın raporuna göre de Sakarya’nın suyu 3. ya da 4. sınıf kirli su. TÜBİTAK’ın raporunda “Suyun çok kirlenmiş veya kirlenmiş su olduğu görülmektedir” deniyor.

ÇMO tarafından hazırlanan raporda ayrıca Su ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun 2010 tarihinde TBMM’de yanıtladığı soru önergesine de yer veriliyor. Eroğlu, Sakarya Nehri’nin organik maddeler ve ağır metal bakımından 3. sınıf kirli su özelliği taşıdığını belirtmişti. 

10 Eylül 2014 09:05
DİĞER HABERLER