Ankara'daki dayak, hakaret ve ahlakdışı sorgu metodları TBMM'de

TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, gözaltındaki eski Dışişleri Bakanlığı çalışanlarının işkenceye maruz kaldığı iddialarını soru önergesi vererek Meclis gündemine taşıdı.

Euronews'ün sorularını yanıtlayan Gergerlioğlu işkence iddialarını sanık avukatlarının aktardığını söyledi. Avukatların ifadelerine göre, gözaltındaki müvekkillerinin "ters kelepçe ile dizüstü yürütme, makata cop sokma, tehdit ve hakaret" gibi işkencelere maruz kaldı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve Uluslararası Af Örgütü'nün de (Amnesty Inernational) kendisiyle irtibata geçtiğini belirten Gergerlioğlu, insan hakları örgütlerinin işkence iddialarını araştırdığını aktardı.

İDDİALAR MECLİS'E TAŞINDI

Konuyu TBMM gündemine de taşıyan HDP Kocaeli Milletvekili Gergerlioğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevaplaması talebiyle soru önergesi verdi. Gergerlioğlu, önergesinde şu soruların yanıtlanmasını istedi:

1. Ankara Mali Şubede gözaltındaki Dışişleri Bakanlığının eski çalışanlarına ağır işkence yapıldığı iddiaları doğru mudur? Bu iddia doğruysa konuyla ilgili açılmış bir soruşturma var mıdır?

2. İşkence iddiasında bulunan yurttaşlar gözaltına alınırken ve işkence iddiası sonrasında sağlık kontrolünden geçirilmiş midir? Sağlık kontrolü sonrasında çıkan sonuçlar iddiaları desteklemekte midir?

3. Yurttaşların gözaltında tutuldukları şubedeki kameralar incelenmiş midir? Şubedeki kameralar incelenmemişse sebepleri nelerdir?

4. Gözaltındaki Dışişleri Bakanlığı eski çalışanlarının çırılçıplak soyulduğu, ters kelepçe takılarak dizlerinin üzerinde yürütüldüğü, sürekli hakarete maruz kaldıkları ve makatlarına cop sokulması tehditlerine maruz kaldıkları iddiaları doğru mudur?

5. Gözaltında tutulan yurttaşların avukatlarına işkencecilerin gece geleceklerini bu sebeple de şimdi avukat görüşü yaptırılamayacağının söylendiği iddiaları doğru mudur? Bu iddialar doğruysa Anayasanın 17. maddesindeki: “Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz.” İfadelerine rağmen nasıl olur da devlet görevlileri tarafından işkence açıkça ifade edilebilmektedir?

6. Yasa gereği Avukat görüşü yaptırılması zorunluyken neden bu görüş sağlanmamıştır?

7. Çalışanların asıl avukatları ifadeye çağrılmayıp BARO’dan nöbetçi avukat eşliğinde işkence sonrasındaki ifadelerin imzalatıldığı iddiaları doğru mudur? Bu iddialar doğruysa bu konuyla ilgili açılmış bir soruşturma var mıdır?

8. 1 haftadır gözaltında olan çalışanların gözaltı sürelerinin 4 gün daha devam edeceği iddiaları doğru mudur? Gözaltında tutulan yurttaşların itirafçı olmaya zorlandıkları iddiaları doğru mudur? Bu iddialar doğruysa OHAL Döneminde bile kabul edilemeyecek uygulamalar hangi yasal gerekçelerle uygulanmaktadır?

9. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin İşkence yasağı başlıklı 3. maddesinde, “Hiç kimse işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya işlemlere tabi tutulamaz” ifadesi yer almaktadır. İşkence iddiaları doğruysa kim ya da kimler, kimlere güvenerek gözaltındaki yurttaşlara işkence edebilmişlerdir?

10. 04 Mayıs 2006 tarihli Akkurt/Türkiye Davasında gözaltında işkence iddiaları çerçevesinde AİHM Türkiye’yi sözleşmenin İşkence Yasağı başlığı kapsamında ihlal kararı vermiştir. Bu karar üzerinden geçen 13 yıla rağmen halen Türkiye’de işkence iddialarının devam etmesinin sebepleri nelerdir?

Geçtiğimiz hafta Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Dışişleri Bakanlığında çalışan 249 kişi hakkında gözaltı kararı vermişti. Haklarında gözaltı kararı verilenlerden 105’i gözaltı işlemlerinin ardından Ankara Emniyetinde sorguya alınmıştı.

28 Mayıs 2019 14:01
DİĞER HABERLER