Gezici Araştırma Merkezi Başkanı Murat Gezici ve MAK Araştırma Başkanı Mehmet Ali Kulat, iktidar partisinin HDP'ye dönük hamleleri başta olmak üzere son süreçte yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
İktidar kanadının sıklıkla Haziran 2023'te yapılacağını açıkladığı seçimlere kısa bir süre kala Adalet Bakanı Bekir Bozdağ başkanlığındaki AKP heyetinin başörtüsüyle ilgili Anayasa değişikliği için HDP'yi ziyaret etmesi çok tartışıldı.
Özellikle son bir ayda eski DTP Eş Başkanı Aysel Tuğluk'un sağlık sorunları nedeniyle serbest bırakılması, Kobani Davası’nda verilen iki tahliye kararı ve Selahattin Demirtaş’ın babasını görmeye götürülmesi gibi gelişmeler yeni bir çözüm sürecinin sinyali olabilir mi?
‘ÇOK İLGİNÇ SEÇİM SONUÇLARIYLA KARŞILAŞACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM’
Gazete Duvar'dan Müzeyyen Yüce'nin haberine göre Gezici Araştırma Merkezi Başkanı, Uluslararası Güvenlik ve Stratejik Çalışmalar Uzmanı Murat Gezici’ye göre Türkiye, başkanlık sistemine geçiş sonrasının en önemli seçimine gidiyor.
Bu süreçte merkez sağ-sol, doğu-batı, laik-muhafazakâr gibi ayrımların anlamlarını önemli şekilde kaybedeceği bir seçimle yüzleşileceğini belirten Gezici, "Z kuşağı ile ilgili ilk kamuoyu araştırmalarını yapan bir araştırmacı olarak çok ilginç seçim sonuçları ile karşılaşacağımızı düşünüyorum" ifadelerine yer verdi.
'AK PARTİ HALA ŞANSLI BİR KONUMDA'
İktidar partisinin son dönemde HDP üzerinden yaptığı hamleleri değerlendiren Gezici, Kürtlerin yüzde 64’ünün halen AKP'ye oy vermeyi sürdürdüğünü kaydederek şöyle konuştu:
"Son zamanlarda oy oranlarında bu durumda nispi bir kayıp olsa da seçmenin oy verme alışkanlığı anlamında AK Parti hala şanslı bir konumda. Kürt seçmenin özellikle genç kuşakta HDP’ye yönelik bir sempatisi olsa da 40 yaş ve üstü kuşak hala muhafazakâr değerler çerçevesinde hareket ediyor. Yine MHP lideri Devlet Bahçeli'nin AK Parti ve HDP arasında anayasal değişiklik sebebiyle yapılan toplantıya yüksek sesle karşı koymaması bu anlamda AK Parti'nin elini güçlendirdi."
'SEÇİMLERDE SİYASAL ANLAMDA SİMGESEL DURUMDA OLAN KİŞİLERİN ADAY GÖSTERİLECEĞİNİ GÖRECEĞİZ'
AKP'nin seçime giderken Kürt seçmene yönelik başka adımlarının da olacağını öngören Gezici, konuya daha çok Güneydoğu ve Doğu Anadolu seçmeni açısından bakmak gerektiğine dikkati çekti.
2009 yılında başlayan çözüm süreci çerçevesinde AKP'nin Doğu sorunu açısından radikal bir değişimi başlatan parti olarak görüldüğünü ifade eden Gezici, "Gerek uygulamadaki problemler gerekse acele ve sistemsiz bir şekilde yapılan değişiklikler sürecin tıkanması sonucunu doğurmuştu. Bu açıdan geçmişteki müktesebata baktığımızda AK Parti'nin Kürt seçmene yönelik sosyal ekonomik ve kültürel anlamda anlamlı adımları olacaktır. 2023 yılında yapılacak seçimlerde özellikle adayların belirlenmesi sürecinde yerel halka hitap edecek ve siyasal anlamda simgesel durumda olan kişilerin aday gösterileceğini göreceğiz" dedi.
"AKP'NİN HDP HAMLESİ, ZEMİN YOKLAMA ÇABASI"
MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat’a göre AKP'nin bu adımları HDP’yi, Millet İttifakı’ndan uzaklaştırarak cumhurbaşkanlığı seçiminde tarafsız alana çekmek için zemin yoklama çabası.
Dolayısıyla iktidarın bu adımlarının tamamen siyasi bir hamle olarak okunması gerektiğine dikkat çeken Kulat, "Son dönemde yapılan araştırmalarda ne Millet İttifakı ne de Cumhur İttifakı yüzde 50+1 bandını yakalayabilmiş değil. Burada da devreye yüzde 10 bandında oya sahip olan HDP’nin oyları giriyor" ifadelerine yer vererek şunları kaydetti:
"CHP, Doğu ve Güneydoğu’da uzun zaman sonra ilk kez görünür halde. Yaptığımız araştırmalar da CHP’nin bölgede rüzgârı yakaladığını gösteriyor. Bu rüzgâr Millet İttifakı’nın seçimi kazanmasına yeterli olur mu tartışılır ancak iktidar kanadı için risk oluşturuyor. Şu an için konuşmak gerekirse bu hamlelerin yüzde 10’luk bir seçmen kitlesini etkileyeceğini düşünmüyorum. Ancak seçim için daha süre olduğunu düşünürsek, bu hamleler atılacak diğer adımların işareti olabilir."
HDP TABANINI ETKİLEYECEK ÜÇ VAAT
İktidar partisinin istediği desteği alabilmesi için daha ciddi adımlar atması gerektiğini söyleyen Kulat, "Ciddi bir af kanunu, kayyım kararlarının geri alınması ve anadilde eğitim gibi adımların karşılığı olan etkileri olabilir. Şimdilik bu adımların atılmaması mümkün görünmüyor; ancak bu konular şu an atılan adımların, diyalog kanallarının belirleyeceği sonuçlar olacaktır. Bir zemin yoklaması var" şeklinde konuştu.