Almanya'da yapılan Schufa anketi, halkın geleceğe endişeyle baktığını gösteriyor. Özellikle enerji fiyatlarındaki artış ve düşük gelir grubundakilerin kaygıları ön plana çıkıyor.
Almanya'nın önde gelen kredi değerlendirme kuruluşu Schufa'nın yaptırdığı son kamuoyu araştırması, Alman vatandaşlarının geleceğe dair endişelerini ortaya koyuyor.
DW Türkçe'nin aktardığına göre Welt am Sonntag gazetesinin yarınki sayısında yayınlanacak ankete göre, Almanların yaklaşık üçte ikisi geleceği kaygıyla karşılıyor. Her on Almandan biri ise gelecek konusunda büyük korkular taşıdığını ifade ediyor.
ENDİŞE ORANLARI DÜŞÜK SEVİYEDE
Schufa'nın son araştırmasına göre, son iki yılda Almanya'da geleceğe dair endişe ve korku seviyeleri yüzde 60'ın altına inmemiş. En yüksek endişe oranları ise Ekim 2022'de kaydedilmiş. Bu tarihte katılımcıların yaklaşık dörtte üçü, özellikle enerji fiyatlarındaki artış nedeniyle kış aylarını geçirme konusunda büyük endişe duyduklarını belirtmişti.
DÜŞÜK GELİR GRUBU ÖN PLANDA
Endişe duyanların çoğunluğunu düşük gelir grubundaki vatandaşlar oluşturuyor. Ankete katılanların yüzde 70'i genel olarak fiyat artışlarından endişe duyduğunu, özellikle elektrik ve benzin fiyatlarındaki olası yükselişlerin endişe kaynağı olduğunu vurguluyor.
ENERJİ TÜKETİMİNDE DÜŞÜŞ
Schufa Genel Müdürü Ole Schröder, endişelerin günlük tüketim alışkanlıklarını da etkilediğini belirtiyor. Ankete katılan her on kişiden sekizi harcamalarını genel olarak azaltırken, dokuzu enerji giderlerini düşürmeye çalışıyor. Ayrıca, her iki kişiden biri seyahat etmekten vazgeçtiğini belirtiyor.
ENERJİ TASARRUFU ÖNLEMİ ALINDI
Ukrayna Savaşı'nın etkisiyle Almanya'da enerji kaynaklarında yaşanan sıkıntılar dikkat çekiyor. Almanya, Rusya'ya bağımlılığını azaltmak adına dünya piyasalarından yüksek fiyatlarla enerji tedarik etmeye başladı. Bu da enerji fiyatlarında artışa neden oldu.
Almanya'da tüketicilerin enerji harcamaları, önceden belirlenen sabit bir aidatla hesaplanıyor. Ancak enerji fiyatlarındaki artışın vatandaşa yansıtılması zorlaşıyor. Bu durum, enerji şirketlerinin iflas riskiyle karşı karşıya kalmasına neden oldu.
Bu zorlu süreçte, enerji kesintisi endişeleri yaşansa da hükümet geçici önlemlerle durumu kontrol altında tutmayı başardı.