Karas, “Türkiye, Avrupa’dan uzaklaştı.” şeklinde özetlediği bu durumun her iki taraf açısından da ‘üzücü’ olduğunu ifade etti. Avusturyalı siyasetçi, “AB sadece bir ortak pazardan ibaret değil. Din özgürlüğü, demokrasi, insan onuruna ve birliğin temel değerlerine saygı gibi önemli kavramları içeriyor. Türkiye’nin tekrar AB yolunda reform dinamiğini yakalamasını ümit ediyorum.” dedi.

Ay sonunda yapılacak AP seçimlerinde Avusturya Halk Partisi’nin liste başı adayı da olan Karas, “Milletvekili arkadaşım (AP’de Sosyal Demokratların lideri) Hannes Swoboda ile birlikte Türkiye ile müzakerelerin başlaması için oy verdik ve yoğun bir diyaloğu önemsedik. Ancak üzülerek söylemeliyim ki, son aylarda yaşananlar Türkiye’yi AB’den uzaklaştırdı.” şeklinde konuştu. AB üyesi olmak isteyen bir ülkenin Birliğin tüm değerlerini kabul etmesi ve şartları yerine getirmesi gerektiğini ifade eden Karas‚ “Türkiye hangi yöne gideceğine kendisi karar verecek.” tespitinde bulundu. “Avrupa hukuk ve değerler sistemine doğru ilerleyen reform süreci mevcut durumdan daha dinamik ve başarılıydı. Net olarak söylemem gerekirse Türkiye’deki son gelişmeler ve tavırlar, Türkiye’yi AB’den uzaklaştırdı. Hem AB’nin hem Türkiye’nin birbirine yaklaşması iki tarafın da çıkarına olduğuna inandığım için bu duruma üzülüyorum.” dedi.

İlişkiler noktasında ana sorumluluğun Birliğe katılmak isteyen ülkede olduğunu kaydeden Karas, “Burada suçlamalarda bulunmadan samimi bir ilişki içinde olunmalıdır. Mevcut durumda AB Türkiye’yi alma kapasitesine sahip değil, Türkiye de üye olma olgunluğuna erişmedi. Ancak müzakereler Avrupa hukuk ve değerleri zemininde devam ettirilmeli.” ifadelerini kullandı.

Karas ile aynı partiye mensup Avusturya eski İçişleri Bakanı ve AP milletvekili Ernst Strasser, bu yıl lobicilik yaptığı gerekçesiyle 4,5 yıl ceza almıştı. Mahkemede şahitlik yaparak Strasser’in yasa çıkarmak için kendisini birkaç kez aradığı konusunda şahitlik eden Karas, yolsuzluklar konusunda taviz vermez tutumuyla biliniyor. Yolsuzluklar konusunda “yalan söyleyen gider” diyerek çizgisini netleştiren Karas, “Kim gerçeği söylemiyor, hukuka uymuyor, kendisinin dayattığı ahlaki değerleri suistimal ediyorsa içinde bulunduğu topluma zarar verir.” şeklinde konuştu. Demokrasinin temel değerlerinde şeffaflık, meşruiyet, kontrol, görevini kötüye kullanmanın cezalandırılmasının yer aldığını belirterek “Kim hukuku çiğnerse cezasını da hesaba katmalı.” dedi.

Avrupa’nın sürekli birilerini suçlayan siyasete ihtiyacı olmadığını belirten 57 yaşındaki siyasetçi, seçimlere ilişkin “AB küresel bir oyuncu olmalı. Avrupa’nın Rus gazından da, ABD’nin bilişim teknolojilerinden de bağımsız, güvenli ve pazarlık gücü yüksek bir birlik olmasını istiyorum.” diye konuştu. Popülistlerin ve aşırılık yanlılarının AB’nin karar sürecinde rol oynamadıklarını belirten Karas, “Sadece protesto etmek bir program değildir. AB’yi destekleyen ve güçlenmesini isteyen insanlarla birlikte çaba göstermeli ve Avrupa’yı popülistlere bırakmamalıyız.” dedi.

Zaman