Sözcü'de yer alan habere göre Fenerbahçe’nin ve milli takımın genç yıldızı 18 yaşındaki Arda Güler’in İspanyol devi Real Madrid’e transfer olması Bolu’nun Mengen ilçesine bağlı Gökçesu beldesindeki bağlı 35 haneli Hayranlar köyünde yaşayan, bayramlarda ve tatil günlerinde gelip ziyaret ettiği dedesi Mehmet Ali Güler ve babaannesi Adiye Güler’i sevince boğdu. Torunlarının Avrupa’ya gitmesi nedeniyle kendisini daha az görecek olmanın burukluğunu yaşayan Mehmet-Adiye Güler çifti köydeki evlerine Arda Güler’in futbol sahalarındaki çocukluğundan bu zamana kadarki fotoğraflarının yer aldığı dev tablo yaptırdılar.
‘ONA TOP SÜREMEZ DİYENLER UTANACAKLAR’
Çok sevinçli olduğunu ama bir o kadar da içinde ağlama hissi olduğunu belirten Mehmet Ali Güler, ”Türkiye’deyken Arda’yı görüyordum ama şimdi oralarda çok zor göreceğim. Arda, 4-5 yaşlarında futbolun içindeydi. Ankara’da belli takımlarda top koşturdu sonra babası onu Gençlerbirliği takımına gönderdi. Orada iki yıl oynayıp parladı. Oradaki hocasına ‘Ben buradan Fenerbahçe’ye gideceğim oradan da 17-18 yaşında Avrupa’ya gideceğim’ demiş. Hocası da gülmüş o zaman inanamamış. Ama bunları başardı. Çok hızlı bir gelişme gösterdi. A takıma kadar çıktı. Attığı golden belki ödül alacak. Bazı spor yazarları Arda orada top süremez diyor. Arda öyle başarılı olacak ki o top süremez diyenler utanacaklar” diye konuştu.
‘ÖNÜMÜZDEKİ YIL 10 NUMARA SENİN OLACAK DEMİŞ’
Real Madrid transferinin bir anda çok hızlı geliştiğini ifade eden Mehmet Ali Güler, ”Çünkü ondan önce Barcelona vardı. Barcelona’nın Arda’yı Fenerbahçe’de bir yıl kiralık oynatma şansı vardı. Ama Arda bu teklifi kabul etmedi. Real Madrid’de oynama garantisi verdi. Real Madrid’in kaptanı Modric, Arda’yı aramış ve Ben bir yıl sonra futbolu bırakacağım 10 numara senin olacak demiş. İlk defa içimizden çıkan bir Türk çocuğu bir de buradan çıkıp yetişen çocuk hem de 18 yaşında. 16 yaşında milli takım forması giydi” dedi.
‘BİZİ HİÇ OTURTMAZDI’
Arda Güler’in babaannesi Adiye Güler ise torununu özleyeceğini belirterek, ”Çok gururluyuz. Çok mutluyuz ama bir yandan da onu daha az göreceğimiz için hüzünlüyüz. Çok uslu bir çocuktu. Eline sadece top ver başka bir şey istemezdi. Yaz aylarında köye geldiğinde de hep top oynardı. Beni kaleye geçirir futbol oynardı. Bizi hiç oturtmazdı. Çok iyi yerlere gelsin. Çok duygusaldır, çok iyi niyetlidir. Kimseyi kırmayı sevmez. Maçlardan önce bizi arayıp dua edin derdi” diye konuştu.