Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Şahsi düşmanlıklar, kin ve nefret, belli odakların üzerinde oy toplama telaşı seçimde kaldı. Artık şimdi aklın, vicdanın, idrakin zamanıdır. Dilerim Türkiye hükümetsiz kalmaz." dedi
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Mardin'e geldi. Beraberinde AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu ile saat 10.30'da Mardin Havalimanı'na inen Başbakan Yardımcısı Arınç'ı Mardin Valisi Ömer Faruk Koçak, AK Parti Mardin İl Başkanı Bahattin Uncu, ilçe teşkilat başkanları ile bir grup partili karşıladı.
Valilik ziyaretinde konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Bilindiği üzere hükümetimiz iş başındadır. 7 Haziran seçimleri oldu. Hemen herkes gördüğü gibi AKP hükümeti iktidar. Yeni bir hükümet kuruluncaya kadar bu hükümet devam ediyor. Aslında AKP hükümeti var gördükçe halkımız huzur içinde, istikrar içinde ekonomik gelişmesini sürdürüyor. Hatta bazen şaşırıyorum acaba bu ülkede seçim oldu mu? Gerçekten, Başbakan yerinde, bakanlar yerinde, hükümet yerindedir. Üstelik dün de TBMM Meclis başkanı AKP'den değerli milletvekili ve Savunma Bakanımız oldu. Bu büyük bir başarıdır. Bu başarıda payı olan herkese teşekkür ediyorum. Her partinin adayı vardı. Ve her parti Meclis çatısı altında farklı davranışlar sergiledi. Bunlar demokrasinin bir sembolüdür. Bu farklı davranışlar sonucunda da en yüksek oya sahip olan bir değerli partinin adayı Meclis başkanı seçildi. Burada 26. Meclis Başkanı İsmet Yılmaz'ı tebrik ediyorum. AKP grubunun bir firesi dahi olmadan desteklediği bir başkan seçildi. TBMM, birinci sınavını başarı ile sonuçlandırdı. Bilindiği gibi Sayın Cumhurbaşkanı hükümet kurma görevini Sayın Genel Başkanımıza verecektir." açıklamasında bulundu.
Amaçlarının, seçimlerde halkın kendilerine verdiği görevi iyi idrak etmek ve bu görevde Türkiye'yi hükümetsiz bırakmamak olduğunu ifade eden Arınç, sözlerine şöyle devam etti: "Yapılacak olan en acil iş Türkiye'de barışçı, Türkiye'nin huzuru, önceliği Türkiye'nin istikrarlı bir hükümet kurulmasıdır. Bu konuda AKP üzerine düşeni yapacaktır. Seçimi takiben Sayın Başbakan'ın yaptığı konuşmalarda bu düşüncelerimizin izlerini görmek vardır. Ne kırmızı çizgilerimiz var ne hiçbir partiye karşı hiçbir yanlı düşüncemiz var. Yani şu parti iyidir, şu parti kötüdür. Buna sırtımı dönerim, bunu isterim, şunu istemem gibi kaba bir düşüncenin sahibi olmayız. Milletin seçtiği, takdir ettiği, demokrasinin olmasa olmazı olan seçim konusunda geçmişten beri düşüncemiz budur. Milletin takdirine saygı duymak ve gereğini yapmaktır. Emin olunuz ki hükümet kurma çabalarımız başarı ile sonuçlanacaktır."
'HANGİ PARTİ İLE DAHA ÇOK AZAMİ MÜŞTEREKLİĞİMİZ OLURSA ONUNLA KOALİSYON KURULACAKTIR'
Her parti ile görüşme yapılacağını ifade eden Arınç şöyle konuştu: "Temel prensipler doğrultusunda hem Türkiye'nin dış politikası, ekonomik gelişmesi hem Türkiye'deki toplumsal birliğin, kardeşliğin kurulmasına yönelik çabalarına da hangi parti ile daha çok azami müşterekliğimiz olursa onunla koalisyon kurulacaktır. Bu uzun yıllardır Türkiye'de koalisyon kurulmadı. 13 yıldır koalisyon kurulmadığını gördük. 1961 yılından beri Türkiye'de kaç tane koalisyon kurulduğuna hatta üçlü dörtlü partili dönemlerde koalisyon kurulduğunu gördük. Hatta itiraf edeyim koalisyonlarda başarılı olamadık. Evet, AKP'ye oy vermek zorunda değilsiniz. Ama beğendiğiniz partiyi tek başına iktidara getirebilirsiniz. Eğer MHP, CHP veya HDP tek başına iktidara gelebilseydi bir koalisyon olmadan tek başlarına ülkeyi yönetebilirlerdi. O zaman yine söyledim. Birisi barajı aşmak için çalışıyor. Birisi sadece yüzde 15'i geçmek için, diğeri yüzde 25'i' geçmek için çalışıyor. Peki, bu halinizde iktidara olabilecek misisiniz dediğimizde, 'ne iktidarı, biz bu oy oranlarını artırdığımızda başarılı sayarız kendimizi' diye söylüyorlar. Peki ne olacak sonunda, sadece Kılıçdaroğlu bir koalisyon hükümeti kurarız diyor. Peki bu üç parti bir araya gelebilecek midir? Gelirse böyle bir hükümet nasıl olacak? Tadından yenmeyecek mi yenemeyecek mi, ülkeye ne kazandırılacak, bunlar düşünülmedi. Sadece AKP bu iktidardan gitmesi olarak düşünüldü. Bu iktidarın yıkılması amaçlandı. Evet tek başımıza iktidara gelemedik. Ama 20 milletvekili eksiğimiz vardır. Şu an CHP'nin 2 katı, diğer partilerin 3 katı milletvekilimiz vardır. Evet halk bize koalisyon ile hükümet kurun diye bir irade verdi. Başımızın üstünde yeri vardır. Halk böyle demişse buna uymak bizim vazifemizdir."
'HÜKÜMET KURMA ÇALIŞMALARI HAFTAYA BAŞLAR'
Hükümet kurma görevinin ilk olarak kendi genel başkanlarına verileceğini hatırlatan Arınç, "Temasları doğrultusunda, seçim meydanlarında söyledikleri, bağırıp çağırdığı konuların artık gerçeğe dönüşmüş halini, herhalde bir protokol tanzim edildiğinde hep beraber göreceğiz. Şimdi bir gerçek ile karşı karşıyayız. Türkiye'yi yönetmek ve hükümet kurmaktır. Seçim meydanlarında boş vaatlerle olmuyor. Taç giyen baş akıllanır, bazen bu söz, Anadolu'da bir söz vardır. Bazen koalisyon hükümeti kuracakları noktada hepiniz eşit imkanlara sahipsiniz. O zaman olabilecek şartları akılla ve rasyonel bir düşünce ile Türkiye'nin gerçeklerini yansıtan, beraberce ve müşterekle bulmaları lazım. Şahsi düşmanlıklar, kin ve nefret, belli odakların üzerinde oy toplama telaşı seçimde kaldı. Artık şimdi aklın, vicdanın, idrakin zamanıdır. Sanıyorum ki Sayın Başbakanımız temel parametleri tespit etti. Hükümet kurma çalışmaları önümüzdeki hafta başlar. Dilerim Türkiye hükümetsiz kalmasın. Şimdi biz öbürleri kadar rahat değiliz. Çocuk, evlat, vatan, memleket bizim, ona zarar gelmesini istemiyoruz. O anne hassasiyeti içerisinde Türkiye'yi sahiplenmemiz vardır. Çevremizdeki gelişen olaylar, Suriye, Irak ve diğer ülkelere baktığımızda Türkiye'nin mutlaka güvenliğini temin etmek üzere eski kararların üzerine yeni kararlar alması gerekir. Bütün bunları düşünerek küstüm, oynamıyorum, sırtımı döndüm, beğenmiyorum sözlerinin zamanı geçti. Şimdi AK Parti ile bir hükümet ile mümkündür. Ama kendi açılarından üçünü toplarsanız bir hükümet kurulabiliyor. Üçünün hükümet kurup kuramayacağını göreceğiz." şeklinde açıklamalarda bulundu. CİHAN