Gustavo Sierra imzalı yazıda Erdoğan’ın açıkladığı ‘İnsan Hakları Eylem Planı’ gündeme getirilerek, planlanan hedefler sayıldı. Sonra ise Türkiye’deki mevcut durum özetle şöyle açıklandı:

“Ayrıntı şu ki, sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sosyal medya üzerinden eleştirmek herhangi bir Türk’ü hapse atabilir. Yalnızca 2019 yılında 36.000 kişi bu suçu işlediği iddiasıyla soruşturuldu; bunlardan 3.831 mahkum edildi.”

“Aralık ayının sonundan bu yana üniversite öğrencilerinin düzenlediği protestoları yasaklandı ve sert bir şekilde bastırdı. Düzinelerce öğrenci hakkında dava açıldı ve en az bir düzine öğrenci ev hapsinde yargılanmayı bekliyor. Devletin ortaklaşa kullandığı medya aygıtı, genç protestocuları “yıkıcı” olarak tasvir ediyor.”

“Erdoğan, yeni projesinde ülkede yaşayan yaklaşık 20 milyon Kürt hakkında hiçbir şey söylemedi. Son haftalarda Meclis temsilinde en büyük üçüncü parti olan HDP üyelerine yönelik tutuklanmalar arttı. Eski lideri Selahattin Demirtaş, dört yıldan fazla bir süredir tutuklu. Ve iktidardaki koalisyonun güçlü bir ortağı partinin kapatılması çağrısında bulundu ve partinin liderlerini ve muhalefet partilerinin liderlerini teröristler veya terörist işbirlikçileri olarak listeledi.”

“Türkiye’de 2016 yılından bu yana, terör propagandası yapmakla suçlanan 785 üniversite profesörü mahkemelere taşındı. Profesyonellerden oluşan daha kapsamlı bir tasfiyenin parçası olarak yaklaşık 6.000 akademisyen işlerinden kısa bir süre sonra kovuldu.”

“Erdoğan’ın otoriterliği ve demokratik normların baltalanması, 2016’daki başarısız darbeden bu yana yoğunlaştı. Türkiye son beş yılda gazetecilik yapmak için en tehlikeli ülkelerden biri haline geldi. 200’den fazla muhabir ve medya çalışanı hapse girdi, bunların çoğu “cumhurbaşkanına hakaret etmekle” suçlandı. 2020 yılının sonunda İnsan Hakları İzleme Örgütü, 87 Türk gazeteci ve medya çalışanının gazetecilik çalışmaları nedeniyle tutukluluk halindeyken veya terör suçlarından hapis cezasına çarptırıldığını bildirdi.

“Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yıllık medya izleme raporuna göre Türkiye’de her altı gazeteciden biri yargılanıyor. 2016’dan beri en az 160 medya kuruluşu kapatıldı.”

“Bir Türk siber hukuk uzmanı The Guardian’a verdiği demeçte, yetkililerin halihazırda 400.000’den fazla web sitesini engellediğini ve şimdi hükümete medya şirketleri, sosyal medya ve çevrimiçi içerikleri üzerinde daha fazla kontrol vermesi beklenen yeni çıkarılan distopya yasası kapsamında çevrimiçi sansürü genişletiyor.”

“Etkili insan hakları avukatı Eren Keskin, “terör örgütüne üye olmaktan” iki hafta önce altı yıl hapis cezasına çarptırıldı. Uluslararası Af Örgütü Türkiye Onursal Başkanı Taner Kılıç, geçtiğimiz yıl altı yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı. Şu anda terör suçlamalarıyla uzun süre hapis cezasına çarptırılan 450 avukat var. Eylül ayında bir günde yetkililer, bu suçlamalarla 47 avukatı evlerinden gözaltına aldı. Bir ay önce 17 avukatla birlikte terör suçlamasıyla hüküm giyen insan hakları avukatı Ebru Timtik, adil yargılanma talebiyle açlık grevinde hayatını kaybetti.”